Sonsuzluğun içime işlediği o dakikalarda korkuyla karışık bir çığlık gibi çıkıyordu dudaklarımın arasındaki bu melodi. Neredeyim nasıl bu hale geldim neden böyle bir durum içerisindeyim? Her şeyi unutmuşçasına bütün evrene sesimi duyurmaya çalışıyor gibiyim. Susmam gerektiğini bildiğim her saniye, desibelimin daha çok arttığını gören bedenim çok daha fazla titremeye başladı. Kulaklara güzel gibi gelen bu melodinin alt metnini ben dâhil herkes bilirken susamamanın verdiği çaresizliğe boyun eğmek dışında yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Cenin pozisyonunda bir balkon köşesinde dudaklarımdan çıkan çığlıkla etrafa yaydığım kilometrelerce ışığın ortasında bir araftaydım. Öleceğimi bildiğim bir yenilenmenin içinde kalbimin atışlarını hızlandıran bu sonsuzluğun, bir süre sonra şehvet ve arzuyla karışık göz boyayan ihtişamı içine çekileceğimi nereden bilebilirdim ki? Vücudumdaki alt tabakanın verdiği izlerin yavaşça sızladığını hissetmek ama bu acının yüzümdeki tebessüme vurmasının sebebini bilmek yıllar önce yaşanan durumu hatırlamakla birlikte son kez diğerlerine melodi gibi gelen ama bana boğazım yırtılırcasına çığlık atıyormuşum gibi hissettiren 5 dakikanın vücuduma yansıyış şeklinin sonucu son zerreme kadar enerjimi bitirmek olmuştu. Sonucu ölüm gibi gelen bu yenilenmenin korkusunu yaşayan ben ve yaşadığım krallığın dayattığı sonuçların nasıl olacağını daha deminde dediğim gibi cenin pozisyonu almış bir balkon köşesinde bu sorunun cevabını beklemekteyim...