Okunacak olanlar
150 stories
ÖLÜLER KONUŞAMAZ by DilaraKeskin2
DilaraKeskin2
  • WpView
    Reads 2,180,717
  • WpVote
    Votes 88,160
  • WpPart
    Parts 18
"Karanlıkta kalınca gözlerini sımsıkı yumardı çünkü kendi yarattığı karanlık, maruz kaldığı karanlıktan daha vicdanlı gelirdi." 21 Ağustos 2005. Saat 02.53 Sadece eğlenmek için beş arkadaş yola çıktılar. Fakat gecenin sonunda eve dört kişi döndüler. 17 Ağustos 2016 Sır perdesi yeterince kapalı kaldı. Birinin onu aralaması gerek.
~MAHPERÎ~ by destan_unal08
destan_unal08
  • WpView
    Reads 114,740
  • WpVote
    Votes 7,691
  • WpPart
    Parts 26
Gelecek güçsüzler için ulaşılmaz, korkaklar için bilinmezlik, cesurlar içinse şanstır. ~Victor Hugo~
Mucize Bebek. by odorviolas
odorviolas
  • WpView
    Reads 4,391,521
  • WpVote
    Votes 139,191
  • WpPart
    Parts 34
Hayat ne garip,lanet ..ve boktan bir dönemeçten ibaret!' diye düşündü genç kız..Onun için hiçbir şey normal değildi artık.. Hiçbir şey olması gerektiği gibi değildi..Her şey hem de her şey istemediği gibiydi artık. Barda tanıştığı adamla tanımadığı ve gördükleri ilk otele girerken yaptıklarını umursamıyordu artık.. Onun mutlu bir geleceği olmayacaktı ki artık. Şuan genç kız kendisi değildi. Tanımadığı bu iri cüsseli adamla ne haltlar yediği umurunda bile değildi...O artık hep yalnız olacak bir kızdı zaten..En başından beri yalızlığa mahkum olacağı belli sefil biriydi... Otelin kapısından içeri girerken bedenini bir ürperti sardı Janessa nın.. "Üşüdün mü tatlım?" dedi adam ona kendisi olmadığını gösteren sıcak bakışlarla. Bara ilk geldiğinde gözlerinde gördüğü tek şey nefretti. Bu adam kimseyi sevmiyordu ve Janessa ya lazım olanda buydu. Geri dönüp onun yüzüne bile bakmayacak tek gecelik bir ilişki.. Hayatının unutulacak olan sonu ve İLKİ!.. ***************************************** Başlangıç:10 Ekim 2013♡ Bitiş:29 Ocak 2014♡ Not: Hikaye bana ait değildir.
İNCE BUZUN ÜSTÜ by nazzerde
nazzerde
  • WpView
    Reads 137,131
  • WpVote
    Votes 9,393
  • WpPart
    Parts 16
Çok sevdiği kocasının ölümüyle genç yaşında dul kalan Süreyya, üç yaşındaki oğlu Turgut ve karnındaki bebeği ile zor bir yaşama doğru sürüklenir. Yaşadığı mahalle baskısı, para kazanmanın zorluğu ve oğlu Turgut'un bir baba figürüne ihtiyacı olduğunu fark etmesiyle genç kadın, Alihan Sönmez adında bir adamla evlenmeye karar verir. Fakat Alihan Sönmez, göründüğü kadar masum bir adam değildir. (1998/Erzurum) *** "Ben senin karınım, günlerce seviştiğin, koynunda sevdiğin, öpüp kokladığın karın! Eşin!" diye bağırdı Süreyya. "Evet, ben sana eş oldum. Karın oldum. Sana her şeyimi verdim, seni sevmek için her Allah'ın gecesi yalvar yakar dua ettim- yalnızca senin için. Meğer kocam bildiğim adam sen değilmişsin.. meğer ben hiç var olmayan biriyle evliymişim, Alihan Sönmez ile! Sen onu tanıyor musun Türkeş? Çünkü ben tanıyamamışım, onun ardındaki karanlığı bilememişim." Alihan dolan gözlerini saklamak ister gibi başını eğdi, yutkunamıyordu bile. "Yapma, böyle söyleme." dedi kupkuru olmuş dudaklarıyla. "Seni seviyorum, sen benim eşimsin, benimsin. İlk günden beri hep böyleydi." diye söyledi adam ikna etmek ister gibi. Süreyya'nın dudaklarında ise acı bir tebessüm belirdi. "Kalbimde dolaşmadan benim diyemezsin bana." diye fısıldadı zorlukla. "Yalan söyleme artık, sen beni hiç sevmedin. Ama ben, ikinci kez ihanet dolu bir aşka yenildim. Sana yenildim." *** İnce Buzun Üstü (Yetişkin içerik! şiddet, argo) Süreyya/Alihan
YANLIŞ ZAMAN ♡  by wserap_
wserap_
  • WpView
    Reads 426,689
  • WpVote
    Votes 12,758
  • WpPart
    Parts 37
Düğününüze bir hafta kala aldatıldığınızı öğrenseniz, intikam almak ister miydiniz? Ben intikam almadım, hiç bir zaman da böyle bir şey düşünmedim fakat, o günün akşamı, yanlış biz zamandı. Yanlış zaman, bana, bir aile verdi. Yanlış zaman, bana doğruları gösterdi. Ben Emel Bozkurt. Hayatımın en güzel yanlışını yaptım, yanlış zamanda, onunla birlikte oldum. ••••• |•Başlama tarihi: 04/05/2021 |•Bitiş tarihi : 13 /03/2023
ÜÇÜZ MÜ? by yamirdt
yamirdt
  • WpView
    Reads 60,567
  • WpVote
    Votes 2,901
  • WpPart
    Parts 22
İşte tam o anda... Avşar'ın boyama kitabında taşırdığı en son çizgi de... Baha'nın bana dik dik baktığı o anda telefonum çaldı. Bilin bakalım kim arıyor? Allah'ım keşke şu an gözlerim kanıyor olsaydı da ben bu ismi bu telefonda görmeseydim. TKB ARIYOR... TKB kim mi? O ki bütün gençlerin korkulu rüyası... O ki FBI'ın gizli ajanı... O ki benim en büyük kabusum. O TEYZELER KURMAY BAŞKANI! O Safinaz teyze! Telefonun ekranına bakarken kaşlarım çatıldı, ben bu telefonu varya hayatta açmam. Canıma susamadım ben daha. Ama ya Ulus'a ulaşırlarsa-ki bizimkine ulaşmalarına gerek yok. Ulus onların yanından ayrılmıyor ki! Vallahi bunlar Ulus'a bir şey yapabilirler. Allah'ım bir de görüntülü arıyor! Korkarak bir saattir çalan telefonu açtım. Bu sefer hiç yüzümde bir gülümseme olmasını falan umursamadan direkt alçak bir ses tonuyla konuya girdim. Yakınımda oturmuş aralarında konuşarak boyama yapan üçüzler az sonra olacakları duymasa daha iyi olurdu. "Ya sizden kurtulamayacak mıyım ben?!" Karşımda oturan Baha'nın kaşları havalanırken sesini çıkartmadı. Safinaz teyze ise yanında oturan Makbule teyze ile sırıtıp dudaklarını büzdü ve başını geriye doğru atarak "Cık!" Diye bir ses çıkardı. Ya sabır! Acaba bunlar görüntülü arama yapmayı nereden biliyorlar bir kere? Yüzüm buruşurken arkadan Ulus'un sesini duydum. Ağlıyor muydu o? "Ulus? İyi misin? Ulus'a ne yaptınız?!" Makbule teyze "Bir şey yapmadık canım. Hani o dizi vardı ya, onu izliyor." dedi. O anda arkadan Ulus'un çığlığını duydum. "ALLAH BELANI VERSİN ANTONİO! ÖL İNŞALLAH!" Baha "Bir sorun mu var İzem?" Diye çatık kaşlarıyla sorduğunda yerin dibine girmek istedim. Yapma be! Beni merak edecek zamanı buldun sende! Safinaz teyze yine yarasa kulaklarıyla bunu duydu tabii. "O erkeğ sesimi o? Sen şu gamerayı çevir bir bakayım." Allah'ım niye ben?!
İncir by moravatar
moravatar
  • WpView
    Reads 212,004
  • WpVote
    Votes 7,675
  • WpPart
    Parts 36
"Gözlerin siyah olabilir fakat içinde yanan ateşi görebiliyorum." Dedi gülümseyerek. "Aynı şey gibi. Imm. İncir?" •••• Aşiret kurbanı iki insan. Fakat bu hikayede ne kuma ne de berdel yok. Mercan Salhan. Aslen yetimdir. Fakat sapık bir adamın eline düşüp Doğuya sürüklendiğinde, bütün yetimliğinin biteceğini bilmiyordu. Bir Türk askeri tarafından kendi himayesine alınmış, ailesini aile benimsemişti. Ta ki o asker ölene kadar. İşin sonuna geldiğini düşünmüştü ki Aşiret hükmü açıkladı; Nikahı damadın kardeşine düşecekti. Aksi takdirde kocası ölen kadın, artık o aileden sayılmayacak, eğer gitmemesinde diretilirse de öldürülecekti. Turan Ağa Mercan'ı kızı yerine koyduğu ve Baran ile aralarındaki nikahın gerçek olmadığını bildiği için izin verdi bu işe. Nikah kıyıldı. Fakat asıl kurban olan Hazar Salhan'ın hiçbir şeyden haberi yoktu. Kadını abisinin eşi biliyor, yanaşmak dahi yanaşmıyordu. Ama olur ya, kalp imkansızı ister... Aynı o misal, yavaş yavaş sevdi o kalbi güzel kadını. Sarı saçlarına tapacak kadar. Yine de ağzını açıp tek kelime edemedi. "Abimin karısıydı o! Nasıl dokunurdum onun dokunduğu yerlere?" Diye düşündü sürekli. İçi içini yedi, kendisi ile savaş yaptı. Ne için? Sırf hükmü kabul etsin diye. Ailesi biliyordu çünkü, Hazar'ın aşirete saygısını. Aşireti dinleyeceğini biliyorlardı fakat aslında böyle bir nikahın kıyılmadığını öğrenseydi kabul etmeyeceğini de biliyorlardı. Sonuçta olanlar oldu. Yalancının mumu yatsıya kadar misali her şeyi öğrendi Hazar. Terketti. Yıktı geçti. Kırgındı. Aşıktı. Sonunda buraya geri döneceğini bile bile gitti. Acısı geçene kadar uzaklaşacaktı buradan.
KAZAYLA BABA by cinemaceviri
cinemaceviri
  • WpView
    Reads 576,390
  • WpVote
    Votes 21,985
  • WpPart
    Parts 43
"Buraya kaç tane senin gibi kız bebeğinin babası olduğumu iddia ederek para koparmaya geliyor haberin var mı senin?" Yüzünde aşağılayıcı bir bakış vardı. Demek şimdi bir tepki veriyorsunuz Bay Charlie. Çantamı bıraktığım yerden alarak koluma taktım ve ayağa kalktım. "Hayatım, buraya bebeğime babalık yap diye gelmedim. Açıkçası neden burada olduğumu ben de bilmiyorum. Maya'nın dolduruşuna geldim sanırım. Her neyse. Bu bebeği doğuracağım, ayrıca ona bakabilecek kadar zengin ve mükemmelim. Sadece belki bilmek istersin diye düşündüm. Sonuçta yumurtalıklarımı dölleyen senin spermindi." Güneş gözlüğümü gözlerime taktım ve olağanüstü gülümsememi ona atarak lanet ofisinden çıktım. * Emma Spencer nefret ettiği babasının şımarık prensesiydi. Tek bildiği gezip tozmak, alışveriş yapmak ve sabahlara kadar kulüplerde kafayı bulmaktı. Bebeğinin babasıyla da orada tanışmıştı. Tek gecelik ilişkisi onun tüm hayatına mal olmuştu. Önce arkadaşlarını kaybetmişti sonra mirastan alıkonulmuştu. Tek desteği ablası, ona bebeğe bakmasında yardımcı olmayı teklif etmişti ancak Emma bebeğini nasıl büyütecekti? Eski alıştığı hayatı buna engel olur muydu yoksa hiç beklemediği bir sırada karşısına çıkıp kendisiyle gelmesini isteyen bebeğinin babasıyla mı gidecekti? +18 içerik mevcut!
Sırma by KubraAtabas
KubraAtabas
  • WpView
    Reads 2,624,545
  • WpVote
    Votes 96,793
  • WpPart
    Parts 45
Tüm hayatı işi olan bir kadın... Hayatını oğluna adamış bir adam... Kaderin tüm kötülüklerinden habersiz küçük bir çocuk... Bu üç kişiyi bir araya getirecek tek şey ise; Sevgi. Bu hikayede kader senarist, hayat yönetmen, biz ise başrol oyuncularıyız... !!! Çalıntı veya kopyalanma gibi bir durumda yasal işlem başlatılacaktır !!!
EMANET by aysegulkalayzengin
aysegulkalayzengin
  • WpView
    Reads 2,411,545
  • WpVote
    Votes 92,007
  • WpPart
    Parts 51
Bebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" diye sorduğunda, iyice yaklaştı. "Sakinim." Onun sözlerinden cesaret alarak, dudaklarıyla dudaklarına dokundu ama ansızın yüzüne yediği tokatla, şaşkına döndü. Ayşegül'ün tedirgin bakan ela gözleri, kırpışan kirpiklerinin altında fazlasıyla masum duruyordu. "Özür dilerim." "Önemli değil... Şimdi ben seni tekrar öpeceğim ve sen bana tokat atmayacaksın." "Sen öpeceksin, ben tokat atmayacağım." "Aynen öyle..." "Tamam." "Öpüyorum." "Öp..." "Tokat yok?" "Tokat yok." Arslan, dudaklarını hafifçe onun dudaklarına değdirdiğinde, Ayşegül istemsizce geri çekildi. Onun gerilemesiyle, Arslan ona doğru yaklaştı. "Kaçarsan olmaz." "Kaçmamam lazım, evet!" "Ayşegül, sakin kal..." "Sakinim. Gayet sakinim!" Karısının titreyen ellerini tuttu ve dudaklarına götürüp öptü. Onu yatıştıracak başka bir çare bulamamıştı. Onun derin bir şekilde nefes almasıyla, rahatlamaya çalıştığını gördü ve tekrar denedi. Dudaklarını onun dudaklarına yakınlaştırdı ve ansızın Ayşegül'ün onu öpmesiyle şaşkınlığa uğradı. Geri çekilen Ayşegül, telaşla söylendi. "Çok pardon! Sen öpecektin, ben tokat atmayacaktım! Ben yanlışlıkla öptüm!" Arslan, kıza şaşkınca baktı. Bu kız gerçek miydi? "Biz öpüşmeye bu kadar zaman harcadıysak, gerisi..." diyen Arslan, geri çekilip önüne döndü. Ne yapsaydılar acaba? Sakin yaklaşınca, becerememişlerdi. Bir anda mı olsaydı? Bir de onu denemek isteyerek tekrar karısına döndü ve ansızın dudaklarına yapıştı. Uzun öpücüğü, nefes almak adına sonlandığında, tekrar yanağına yediği tokatla şaşkınlığa uğradı. "Ayşegül, tokat yok demi