Kitapligim
4 mga kuwento
YARALASAR(Kitap Oldu) ni Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • MGA BUMASA 16,591,794
  • Mga Boto 671,241
  • Mga Parte 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Karanlık Orman ni ElifBuseBaykara731
Karanlık Orman
ElifBuseBaykara731
  • MGA BUMASA 539
  • Mga Boto 81
  • Mga Parte 20
Herkesin kalbinin bir karanlık yanı vardır.İşte benim karanlık yanımı o bulmuştu.Karanlıktaki adam...Artık onun karanlığı olmaya hazırdım. Ülkenin varlıklı ve tanınan isimlerinden biri olan ünlü iş adamı Esat Beyin kızı Sude diğer adıyla Naz,babasının annesinin katili olduktan sonra ve hapisaneye girdiğinden yaşadı bir tür travmatik olaydan sonra,henüz kimsenin gitmeye cesaret edemediği, gidenin geri dönmediği ve gidip görmediği dağ evine taşınır.Fakat bu dağ evinin olduğu ormana verilen bir isim ve bir takım söylentiler vardır.Bu söylentilerden biri o ormandaki hayaletli olduğu iddia edilen bir dağ evinin olmasıydı.Ne yazıkki Sude bu dağ evine taşınmıştır.Sude'nin bunlardan geç haberi olsada fazla dikkate almayıp umursamaz.Çünkü olacaklardan haberdar değildir.İlk günler güzel geçerken herşey anormalleşmeye ve inanılmaz bir hale dönüşmeye başlamıştı.Fakat Sude,her zaman oldugu gibi soguk kanlı olmaya başarmıştır.Ve kaçmaya karar verir.Ancak artık kaçsa bile bir şey ifade etmiyordu.Planıda işe yaramamıştı.Çünkü artık Karanlık Ormanın bir parçasıydı...
ÇETE ni fundaayten
ÇETE
fundaayten
  • MGA BUMASA 14,899,363
  • Mga Boto 550,163
  • Mga Parte 95
*Nefret, aşka dönüşebilen güçlü bir duygudur* Annesinin tayini dolayısıyla İstanbul'a taşınmak zorunda kalan Öykü, burada daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyle karşılaşır. Bir çeteyle. Bu durum ilk başta pek hoşuna gitmese de daha sonra onları terk edip giden babasından intikam almak için bu çetenin içinde olmak ister. Fakat bilmediği çok şey vardır. Bu çeteye girmek öyle zannettiği kadar kolay değildir. Çetenin lideri olan BARLAS KARAMAN'ın koyduğu bazı zorlu görevleri yerine getirmek zorundadır. Ve bu görevlerin hiçbiri de öyle herkesin yapabileceği kadar basit görevler değildir. Öykü'nün de öyle. Tüm hakları bana aittir©
Karantina Serisi ni beyzaalkoc
Karantina Serisi
beyzaalkoc
  • MGA BUMASA 113,204,519
  • Mga Boto 4,573,893
  • Mga Parte 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."