.
14 stories
Eccedentesiast / +18 by intiharmelodisi
intiharmelodisi
  • WpView
    Reads 1,482,298
  • WpVote
    Votes 25,638
  • WpPart
    Parts 38
Bedenim bir ateşte kavrulurcasına karıncalanıyordu ve o, O beni izliyordu. Eşsiz bir manzarayı izliyormuşçasına, sadece tutkuyla harlanan bedenlerimizi kavuşturuyor gibi değilde, ruhumuzu birbirine kilitliyormuş gibi bakıyordu. *** Eccedentesiast, acısını gülümsemenin ardına saklayan kişi. Uygulamada Eccedentesiast adlı ilk kitap. Kitapta fazlaca yaş farkı vardır. Rica ediyorum bunu bilerek başlayın. Bütün hakları bana aittir. Çalınma, kopyalanma gibi durumlarda yasal işlemlere başvurulacaktır!
YAZ ÖKÜZÜ by berilwho
berilwho
  • WpView
    Reads 38,794,926
  • WpVote
    Votes 1,776,011
  • WpPart
    Parts 61
Hikayeyi güncellemeyi unutmayın
SİYAH & BEYAZ (Raflarda) by karakalem82
karakalem82
  • WpView
    Reads 8,869,732
  • WpVote
    Votes 65,376
  • WpPart
    Parts 13
"Çünkü gülüşün siyahın içindeki beyaz gibi... " Zeynep Karaca İnatçı, deli dolu, güzeller güzeli saf aşık... Emir Karadağ Gözü kara, acımasız, bir o kadar romantik bir kıro... Siyah ve beyazın muhteşem uyumu... İki deli aşık, İki manyak... Dolu dizgin, hırçın, tehlikeli bir o kadar eğlenceli bir aşk♥️
KESKİN by bernailm
bernailm
  • WpView
    Reads 22,879,840
  • WpVote
    Votes 915,693
  • WpPart
    Parts 118
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. O dolgun dudakları loş ışıkta bile âdeta bir güneş gibi parlıyordu. Ona baktıkça bedenimdeki yangın beni iyice sardı ve içimden geçenleri yakarırcasına söyledim: "Yakıyorsun, Zeynep! Alev alev, cayır cayır yakıyorsun!" & Kokusunda can bulduğum, sen benim uçurumum olacaksın... Yayınlanma tarihi: 17 Aralık 2017
DOKSAN YEDİ by scaroftheocean
scaroftheocean
  • WpView
    Reads 751,282
  • WpVote
    Votes 37,353
  • WpPart
    Parts 41
TAMAMLANDI. Eylem ve Ömer Asaf, çocukluklarından itibaren tanışan, yaklaşık on yıldır birlikte olan bir çifttir. Ateşin yaktığını, buzun dondurduğunu, rüzgarın üşüttüğünü ve güneşin bunalttığını dahi birlikte öğrenmiş, birbirlerini gördükleri ilk andan son ana kadar aralarında derin bir bağ oluşmuştur. Oldukça güzel ilerleyen birliktelikleri, Eylem'in bir gecede her şeyi geride bırakarak Ömer Asaf'ı terk etmesi ile bozulur. İhanet aralarındaki bağı bir makas gibi kesip atmıştır. Eylem vicdan azabı, Ömer Asaf ise bir türlü dinleyemediği gururu ile doksan yedi gün sonra bir sokağın ortasında yeniden karşılaştıklarında; hikayeleri yeniden başlar. "Senin bir evin var, bahçesinde de ben varım. Sen diyorsun ki eve girme ama bahçeden de çıkma. Önümüz kar kış Eylem, ben ya eve gireceğim ya da o bahçeden gideceğim. Üçüncü bir seçenek yok." YETİŞKİN İÇERİK. EYLEM YAKUT & ÖMER ASAF AHADÎ 25 OCAK 2019 - 01 : 22 ●
GECENİN IŞIĞI by buyazarneleryazar
buyazarneleryazar
  • WpView
    Reads 15,633,642
  • WpVote
    Votes 406,388
  • WpPart
    Parts 179
Genel Kurgu #1 Bir adam düşünün, hayatının tüm dönemlerini karanlık işlerle geçiren ve geçmişinin izlerini hâlâ üzerinde taşıyan... Bir de kadın düşünün, şu yaşına kadar sersefil büyüyen ve babasının hastalığı yüzünden yüklü bir miktarda paraya ihtiyacı olan... Gece ve Işık. İsimleri birbirine tamamen zıt olan karakterlerinin ispatıydı. Adam gece kadar karanlık, kadın ise güzelliğiyle bir ışık gibi parlaktı. Kadının ihtiyacı olan paraydı. Bulmuştu. Yanında hayatının aşkıyla beraber. Peki sizi hiç tanımayan bir tefeci hiçbir kefil göstermediğiniz halde size neden istediğiniz parayı versin ki? İşte tüm gizem de burada başladı zaten. •• Bana hediye ettiği kolyenin klipsini aradım ama bulamadım. Kutunun içinde küçük de bir anahtar vardı. Ufacıktı. Anahtarın nereye gireceğini sonradan fark etmiştim. El ele tutuşan figürün ortasındaydı anahtar yuvası. "Kolyeyi takabilmen için ellerin ayrılması gerekiyor. Sadece bir seferlik ayrılsın o eller. Bir daha asla bu kolyeyi çıkarma ki ellerimiz ayrılmasın." Geleceği kimse bilemezdi. Neler yaşayacakları hiç belli değildi. Işık, Gece'nin ondan gizlediği büyük sırrını öğrendiğinde tüm hayatları değişecek ve bu sır Işık'ı zor bir karara itecekti. Onlar farkında olmadan birbirlerini yıpratacak ve güvenlerini kaybedecekti. Bu engeli aştıklarını düşündükleri anda, bir ölüm tüm hayatlarını değiştirecek ve onlar farkında olmadan kaçınılmaz sona sürüklenecekler... Bu sonu kendi elleriyle inşa etseler de bir şeyleri değiştirmek için hep çabaladılar. Bakalım çabaları işe yarayacak mı yoksa Gece ve Işık, isimleri gibi birbirlerinin zıddına mı sürüklenecekler? Kapak tasarımı: @dowofficial (rei-nia) NOT: +18 Sahneler bulunur. Uyarıyı okuduğu halde kitaba başlayıp bu sahnelerde saçma sapan yorum yapanlar tarafımdan engellenecektir.
Mr. Köprücük Kemiği (Yaz Öküzü Devamıdır.) by berilwho
berilwho
  • WpView
    Reads 5,101,074
  • WpVote
    Votes 266,963
  • WpPart
    Parts 14
.
KOLEJE HOŞGELDİN ( KİTAP OLDU ) by Aleyna_Temur
Aleyna_Temur
  • WpView
    Reads 21,573,849
  • WpVote
    Votes 801,517
  • WpPart
    Parts 73
Hazal, babasının ölümünden sonra annesi ve abisiyle birlikte İzmir'e taşınır. Orada gideceği kolejin sahibinin oğlunun gazabına uğrayacak yeni kişidir. Batu ve Hazal'ın birbirlerine olan nefreti ne zaman aşka yol açacak? Aşk ilk hangisini yakalayacak?
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,188,065
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
Baş Belası(AskıyaAlındı) by beyzazaydin
beyzazaydin
  • WpView
    Reads 7,552,664
  • WpVote
    Votes 257,818
  • WpPart
    Parts 69
"Bırak beni!!" Kolumu birkez daha çekip gecenin karanlığında hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Boş sokakta yankılanan topuklularımın sesi hiç olmadığı kadar sinir bozucu geliyordu. "Beni dinliyceksin!" Kolumu tekrar kurtarmaya çalıştım ama benden kat kat daha güçlü olduğunu hesaba katmamıştım. Beni kendine çevirdi. "Seni dinlemek istemiyorum aptal!!" "Dinlemek zorundasın sarışın!" Kurtaramayacağımı bile bile kolumu çekiştirmeye başladım. "Yüzkez söyledim bırak artık. Seni istemiyorum!" dedim hissettiklerimin tam aksine. Gözlerine bakmadığım için yalan söylediğimi anlayamazdı ama giderek güçsüzleşen sesim anlaması için başka bir açıklık veriyordu. "Bırak.." Benim aksime güçlü çıkan sesiyle "Bırakabiliceğimi mi sanıyorsun? Benim elimde mi bu?" diye bağırdı. "Seni bırakmayı denedim Mira. Seni üzdüğüm her an. Değiştiğimi farkettiğim her an. Ama başaramadım çünkü.." diyip elimden tuttu ve başına getirdi. "Ben buramla düşündüm." dedi sinirle. Gözlerimin tam içine bakıyordu. Avucunun içindeki elimi kalbine götürdü. "Ama sen buradasın." Göz yaşlarımı saklama savaşlarımda yenilirken hıçkırıklarım duyuluyordu. "Seni bırakmıycağım baş belası." Onu onaylamazcasına başımı salladım. Titrek çıkan sesimle "Senden nefret ediyorum!" dedim. Ama hiç bir şey kalbimin onunla attığı gerçeğini değiştirmiyordu. Yanaklarımdaki yaşları eliyle silerken gözlerimin tam içine baktı o denizi aratmayan mavi gözleriyle. "Bende senden nefret ediyorum." Öpüşünü dudağımda hissettiğim an karşılık vermeye başladım. Elimi yumuşaklığını ezberlediğim saçlarına daldırdım. Kolları güven verircesine belimi sardı. Öpüşü ise zaten, renkli dünyanın ta kendisiydi.