ASKERİ Kurgu(Tamamlananlar - Benim için devri kapananlar)
26 stories
SEFİD  by roselandyyy
SEFİD
roselandyyy
  • Reads 432,540
  • Votes 25,509
  • Parts 48
Kurgulanış tarihi; 02.02.2022 Yayımlandığı tarih; 11.04.2022
EKSTREM by slimgl
EKSTREM
slimgl
  • Reads 643,076
  • Votes 25,118
  • Parts 41
Aşkın barut kokan hâli... UYARI! → İncelemekte olduğunuz kitap 16 yaş ve üzeri için uygundur. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içermektedir. → Kitaptaki olaylar, mekanlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür. → (Ç)alıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır! → Kapak tasarımı şahsıma aittir. Şimdiden teşekkürler, iyi okumalar ᥫ᭡ #1 hayat (12/02/25) #1 saygı (04/02/25) #1 bayrak (03/02/25) #1 gerilim (28/12/24) #1 düşman (10/10/24) #1 öfke (12/09/24) #1 ayrılık (08/06/24) #1 wattpad (17/05/24) #1 görev (09/04/24) #1 heyecan (01/11/22) #1 sevgi (29/10/22) #1 intikam (03/09/22) #1 hırs (24/07/22)
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı by mutlusonsuz222
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı
mutlusonsuz222
  • Reads 648,893
  • Votes 42,431
  • Parts 51
🌟Tamamlanmıştır... Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu? Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi? Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi? Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı? Asker & Savcı kurgusudur. Kapak ve içerik şahsıma aittir.
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~
RArsenDemir
  • Reads 10,918,983
  • Votes 515,251
  • Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
DEMİR SANCAK (Tamamlandı) by rubamsalepe
DEMİR SANCAK (Tamamlandı)
rubamsalepe
  • Reads 58,115
  • Votes 3,851
  • Parts 52
Azra, öldü sanılan komutanı Mete'nin peşine düşüp hayatını kurtarır. Aradan 5 sene geçer ve kendini onun timinde bulur. Bir istihbaratçıyı kurtarıp ondan aldıkları hafıza kartıyla da hikayeleri başlar. Bölücü örgütün finans kolunu çökertmek için harekete geçen Sancak Timi'nin işi hiç de kolay olmayacaktır. Tüm ipuçları onları tek bir düşmana çıkarır ve ona ulaşmak için aralarına gazeteci kılığında sızacaklardır. Bu görev de Mete ve Azra'ya düşer. Bir yandan da gönül işleriyle mücadele eden askerler en çok da bu işte zorlanırlar. Gizli saklı yaşanan sevdalar bir yerden sonra taşınamaz hale gelir ve birer birer meydana dökülür. ♟️ "Ölüm sadece kalbinin durmasıyla olmuyormuş, kalbin atarken de ölebiliyormuşsun." Savaş sadece bileği güçlü olanların değil aklı keskin olanların da galibiyetidir. Tavana asılı bir ip tüm dünyayı alt üst edebilir mi? Ya onun dünyasını? 5 senenin gölgesinde yaşayan ve kaçmaya çalıştıkça tutsağı olan bir keskin nişancı kadın ve üsteğmenin hikayesi... Gökyüzünden yağan mermiler arasında savaşmaya çalışan askerler, teröristlerin içine sızan istihbaratçılar, uğruna canını verebileceğin ama televizyon kumandasını paylaşmayacağın kardeşlikler, bir kırmızı Toros, oluk oluk akan hasretlik, biraz türkü, Mecnun misali aşk, bir hilale bir yıldıza vurgun demir sancağın gölgesindeki Türkler... ♟️ •Bu hikayenin gerçek şahıs, kurum ve kuruluşlarla hiçbir alakası yoktur, gerçek bir hayat hikayesinden de uyarlanmamıştır, tamamen yazarın hayal ürünüdür. Bu sebeple bazı kurum, kuruluş ve eylemler distopya çerçevesinde kabul edilmelidir. (Özellikle kadınların da ateş hattında askerlik yapabildiği bir dünyada geçtiğinden distopik bir dünya olarak kabul edilip bu bilinçle okunmalıdır.) •Şiddet ve olumsuz ögeler içerir. B. 24.09.2020 Y. 02.06.2023 B. 15.09.2024
YABANCI NEFES by maisie_ruby
YABANCI NEFES
maisie_ruby
  • Reads 239,055
  • Votes 23,323
  • Parts 35
❦ Etraf kan gölüydü. Kimisi ölüyor, kimisi can havliyle bağırıyordu. Acı feryatlar etrafta yankılanıyordu. Kurşunlar havada uçuşuyordu. Çaresizce söylenilen sözler, korku dolu kalplere umuttu. O gün tüm sağlık çalışanları, korkularını göğüs kafesinin bir köşesine saklayarak, canlarını hiçe saydılar. Hiç dinmeyecek gibi olan kurşun seslerine, bomba sesleri karıştı. Kor gibi alevlenen duman, dört bir yanlarını sarmaya devam etti. Genç kadın yerde korkudan titreyen erkek çocuğunu gördü. Kurşunların arasında kalmış, çaresizce ağlıyordu. O an her şeyi unutdu. Canını hiçe saydı. Koşarak çocuğa doğru ilerledi. Gözyaşları içinde ağlayan çocuk, ona doğru koşarak gelen umuduna tutundu. Çocuğu kucaklayan genç kadın, kulağına sakin olması gerektiğini fısıldamaya başladı. Çocukla beraber oradan uzaklaşırken damı dağılmış bir eve doğru koşmaya başladı. Tâ ki, sırtından vurulana kadar. Zaman durdu, genç kadın acıyı damarlarında akan kanın pıhtısında bile hissetmeye başladı.. Karanlığın içine çekilen düşler, gittikçe gerçekliğini yitirmeye başladı... Artık her şey için çok geçti. Belkide değildi. Aniden alnından vurulan terörist yan bir şekilde zemine çakıldı. Acıyla titreyen kadın, ona doğru atılan adım seslerini işitmeye başladı. Zihni uyuşmuş, gerçeklik algısını kaybetmişti. Yoğun acı, onu geçmişine götürmüştü. En son gördüğü ise ona bakan üzeri üniformalı olan, bir çift gün batımı rengi gözlerdi... ❦ İki ülke arasında aranan terörist yüzünden Azerbaycanlı özel kuvvetler askerlerinin ve hayallerinin peşinden koşan genç doktorumuzun görev için köye gelmesiyle başlar kurgumuz.. YAZILDI: 27 KASIM 2022 YAYIMLANDI: 17 TEMMUZ 2023
FELAH by lemveli
FELAH
lemveli
  • Reads 1,210,727
  • Votes 100,456
  • Parts 41
❝Savaşı durduramam ama elime mikrofon alarak insanların sesini duyurabilirim.❞ Savaş kaybolmaktır. Ben bu savaşta kayboldum. Beni babam bile bulamadı. Belki de hiç aramadı. 04.04.2021 © Tüm Hakları Saklıdır.
MÜNFERİT by RArsenDemir
MÜNFERİT
RArsenDemir
  • Reads 5,576,891
  • Votes 319,513
  • Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
Hazan Vakti| Asker&Doktor by mutlusonsuz222
Hazan Vakti| Asker&Doktor
mutlusonsuz222
  • Reads 4,381,583
  • Votes 201,914
  • Parts 69
✨️Tamamlanmıştır... Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden bir doktorun hikayesidir. Asker & Doktor kurgusudur. İçerik, konu ve kapak bana aittir.
VUSLAT  by buskrdnz
VUSLAT
buskrdnz
  • Reads 434,554
  • Votes 27,433
  • Parts 22
"Ben..." diye kekeledim avcumun içinde tuttuğum künyeyi bırakıp geriye çekilmeye çalıştığımda. "Asya," diyerek tuttu elimin üzerini. Künyesini tutan ben, benim elimi tutan Yavuz'du şimdi. "Sen de hissediyor musun?" "Neyi?" dedim kısık çıkan sesimle. "Bunu," dedi bakışlarını ikimizin arasındaki zaten çok az olan boşlukta dolaştırarak. "Çekiliyorum sana, görmüyor musun? Elim uzak dursa gözlerim, gözlerim uzak dursa nefesim karışıyor sana." Cevap veremedim ancak bir cevap beklediği de söylenemezdi. İkimizde aramızdaki bu çekimi hissediyorduk. Yoksa ne ben durduk yere onun kafasını karıştırırdım ne o benim. Ortada söze dökülmemiş saf duyguların gücü hakimdi ve biz o an buna boyun eğdik, kabullendik. "Yavuz..." diye fısıldadım adını. Kara gözleri nasıl bu kadar aydınlık olurdu aklım almıyordu. "Doğru söylüyormuşsun." O neyi der gibi bakınca avcumun içinde tuttuğum künyeyi daha sıkı kavradım. Sanki tenimi yarsın, kanıma karışsın istercesine. "Karışanın yalnızca kafam olmadığını..." Künyeyi asıldığımda aramızda kalan o küçücük boşluğu da yok ettim ve hiç düşünmeden benim için aralanan dudaklarının arasına sızdım.