Mahalle
73 histoires
ALPARSLAN  par Taphemd
ALPARSLAN
Taphemd
  • LECTURES 22,146
  • Votes 1,243
  • Parties 18
"Aramızda çok fazla yaş farkı var ben sana hiç o gözle bakmadım, kardeşim gözüyle baktım sana Gül benim için neyse sen de oydun. Kaldı ki bir daha aşk meşk işlerine bulaşmak istemiyorum." Dedi sonuna doğru sertleşen sesiyle. Bu tepki zaten beklediğim bir şeydi ama yinede kalbimin kırılmasının önüne geçemedim. "Biliyorum, söylediğin her şeyi anlıyorum da hak da veriyorum ama sen de benim o olmadığımı biliyorsun Alparslan." İlk kez yüzüne karşı abi demeden ismini kullanmıştım ve bu benim heyecanıma heyecan katmıştı. "Ben 16 yaşımdan beri seni seviyorum. Evet belki öncesi çocukça bir sevgiydi ama o sevgi büyüdükçe geçmedi, daha da içime kazındı, aşka dönüştü. Artık çocukluk kalmadı 21 yaşına geldim ve ne hissettiğimi iyi biliyorum." Dedim düğüm düğüm olmuş boğazımla. Yutkunum ve dolan gözlerimle devam ettim. "Ben artık sensiz bir an bile geçirmek istemiyorum lütfen bana bir şans ver, sadece.." ❗️İLERLEYEN BÖLÜMLERDE +18 KISIMLAR OLACAKTIR BİLGİNİZE ARKADAŞLAR❗️
MAVİNİN YEŞİLE SEVDASI par isevdenurr
MAVİNİN YEŞİLE SEVDASI
isevdenurr
  • LECTURES 276,363
  • Votes 1,148
  • Parties 22
Askeri kurgudur. "O maviydi, ben yeşil; tıpkı bir Karadeniz gibi. Birbirinden ayrılmaz, ayrılması düşünülemez, öylesine birlikte, öylesine içten. Biz birbirimize aitiz Karadeniz, bunu sana kanıtlayacağım." Eczacılık fakültesinden yeni mezun olan Doğa Tanrıkulu, beş yıl önce itiraf ettiği ama karşılık bulamadığı aşkından bir türlü vazgeçememiştir. Bu beş yılda O'nu görmeyi sonuna kadar reddetmiş, ondan haber bile almamış, üstüne başka birini sevmeye çalışmış ama başarısız olmuştur. Üniversitenin son gününde katıldığı partide olan bir olaydan sonra karakolluk olunca, abisini aramak zorunda kalmıştır. Abisiyle birlikte gelen O'nu, yıllar sonra ilk defa görmüştür. İşin kötü yanı, artık sürekli onu görmek zorunda kalacaktır çünkü hem ailesiyle annesi aynı mahallede oturuyorlardır ve Doğa'nın kalmak zorunda olduğu evde, O'da kalıyordur. Aşkına hep sahip çıkan Doğa, bu süreçte onu unutup unutmadığını, onu aşıp aşamadığını anlayacaktır. Yüzbaşı Atlas Karadeniz, beş yıl önce hayatındaki büyük değişikliklerin yanına, bir de ufak bir kız çocuğu eklenmiştir. Sürekli görevlere çıkan Atlas'ın görevlerinden başka düşünmek istediği bir şey yoktur ama o kız çocuğuna karşı bir şey hissedip hissetmediğini, şu an anlamak üzeredir. Belki de her şey için artık çok geçtir.
BÜLBÜL par papatyakorusu
BÜLBÜL
papatyakorusu
  • LECTURES 170,650
  • Votes 15,070
  • Parties 23
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."
TAHAYYÜL (Tamamlandı) par delusionslayer
TAHAYYÜL (Tamamlandı)
delusionslayer
  • LECTURES 2,617,272
  • Votes 113,087
  • Parties 62
''O kadar imkânsızdın ki benim için...'' İçine çektiği derin nefes sessizliğin kol gezdiği çocuk parkına ses olurken ellerini, oturduğum bankta sırtımı yasladığım tahta parçalarının iki yanından omuzlarıma temas edecek yakınlıkta yerleştirip devam etti sözlerine. ''...ama ben o gözlerde gördüm Defne. Yıllardır hayalini bile kurmaktan korktuğum o anlardaki gibi bana baktığını gördüm ve ben o bakışları ömrümün sonuna kadar görmek için canımı bile veririm.'' Öyle baskındı ki her kelimesi, dudakları arasından çıkan her cümle bir yemindi sanki. Bedenini bedenimin üzerine eğdiğini hissettiğimde hareketsizce oturmaya devam ettim. Nefesi saçlarımın arasındaydı ve ben arsızca o nefes oradan hiç ayrılmasın istiyordum. Tam başımın üzerine temas eden dudaklarla beraber kalbim, sanki özgürce uçmaya âşık bir kuşmuş da küçücük bir kutuya zorla kapatılmış gibi kanat çırparken kanatlarına zarar verdiğinin bile farkında değildi. Canım yanıyordu hatta daha da yanacaktı biliyorum ama yine de istiyordum işte... Her şeye rağmen canımın yanmasını. ''Korkuyorum.'' Titrek ve cansız çıkan sesimi belki de duymamıştır bile diye düşünürken aldığım cevapla benim seslerimi en iyi onun duyduğunu bir kere daha anlamıştım. ''Seni bekledim, beni gör istedim ama yapamadım. Şimdi sen beni görmüşken bu yolda karşıma ne çıkarsa çıksın gözüm görmez, kulağım işitmez. Ben, bana aile olsun istediğim kadın için ailemi bile karşıma alabilecek bir adamım. Korkutacaksa bu korkutsun seni.'' ... Kurgunun ilerleyen bölümlerinde argo, küfür ve yetişkin içerik barındıran sahneler bulunabilir! ... ⭐️Tamamlandı: 8 Şubat 2024
SANA UZAK YAKINLAR par halapenobiberi
SANA UZAK YAKINLAR
halapenobiberi
  • LECTURES 554,215
  • Votes 30,969
  • Parties 20
Koskoca dünyanın kendine kıyasla, küçücük bir mahallenin ismiydi Tanyeri. Kendi içinde büyük dertleri olan, onlarca insana ev sahipliği yapar ve ayrı ayrı korurdu her birini. Füsun, üniversiteyi bitirdikten sonra, evine artık mesleğini yapmaya hazır bir hemşire olarak dönmüş, senelerdir uzak kaldığı mahallenin içinde eski yerini bulmaya çalışıyordu. Korkut, onca senenin ardından annesine kavuştuğunda, beklemediği şeylerle sarsılacak, gerçeklerin ağırlığı altında ezilecekti. Onun mahalleye dönüşü ve bir fırtına edasıyla Füsun'un hayatını girişi neleri değiştirecekti? Peki ya Korkut, içine bulaştığı sorunlardan kurtulmaya çalışırken, bir de senelerdir içinde tuttukları ona ağır gelmeye başladığında neler olup bitecekti? Füsun'un yıllardır bildiğini zannettiği her şey, bambaşka gerçeklerle karşısına geçtiğinde, yaşananları nasıl karşılayacaktı? Tanyeri'nin küçük karmaşası herkesi kolları arasına çektiğinde, olacakları hiç kimse tahmin edemeyecekti. Mahallenin birbirlerine en uzak ama aynı zamanda en yakın olan iki sakini, kalplerinin karşısında kaldığında zaman nasıl bir yol izleyeceklerdi? • [V.XII.MMXXI]
Bir Tutam Eski (Tamamlandı) par 0Zengo0
Bir Tutam Eski (Tamamlandı)
0Zengo0
  • LECTURES 3,452,324
  • Votes 139,090
  • Parties 51
Eskilerin sıcacık mahallelerine ve aşklarına götürmeye geldim sizi. Aşkın değerinin bilindiği zor zamanlara hadi hep birlikte gidelim. Mahallenin sıcak atmosferine davetlisiniz. Yanlız şimdiki zaman aşkını beklemeyin kitapta. O zamanlar bırak el ele tutuşmayı göz göze gelmek bile ayıptı. Gülümser, Mehmet'in deyimiyle Gülüm ve Mehmet'in sıcak aşk hikayesine hoşgeldiniz. Başlama tarihi: 8 Aralık 2020 Yetişkin içerik ve küfür bulunur. Dram içinde:1 Romantik içinde:1 Mizah:2 Aşk:10 Romantizm:1 Genelkurgu:1 Gençkızedebiyatı:10
Opia | TAMAMLANDI par Gkennder8
Opia | TAMAMLANDI
Gkennder8
  • LECTURES 2,902,462
  • Votes 188,052
  • Parties 76
Küçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtımı yapmayanlar, bahtıma kara leke sürmek için uğraştılar. Direndim. Hayattan tek öğrendiğim bu oldu benim. Yaşamadan bilemezsin denilen ne varsa, yaşadım da öğrendim. Yaşadığım mahallede mazlum diye anıldım. Tek Mazlum'un ben olmadığını öğrendiğim gün, hayatımın akıbeti değişti. Yetişkin içerik mevcuttur. Kapak Tasarımı @hestianinkalemi ♥️
Gecenin Sessizliği [KİTAP OLUYOR!] par dilanaladag
Gecenin Sessizliği [KİTAP OLUYOR!]
dilanaladag
  • LECTURES 551,577
  • Votes 7,088
  • Parties 6
BOŞANMIŞ, ÇOCUKLU BİR KADIN YENİ BİR MAHALLEYE TAŞINIR... KARŞI KOMŞUSUNUN OĞLUYLA DAHA İLK TANIŞDIKLARI AN ONUN AKLINI BAŞINDAN ALIR... MAHALLE KARIŞIR... "Sen içimde bir ateş yaktın... Ben yaktığın ateşin mavisine bile âşık oldum, Mübrem..." Dudaklarından usulca dökülen sözcükler, yüreğimde şiddetli zelzelelere sebep oldu. Onun sevgisi ruhumu, kalbimi doyuruyordu. Böyle sevmek olduğunu hiç bilmezdim... Nefesim kesildi. Hayranlıkla, aşkla, sevdayla bakakaldım yüzüne. Bu itiraf beni dört bir yandan kuşattı. Böylesine güzel sevilmek de yazılmış meğer benim kaderime. "Benim gecemin sessizliği boğmaz mı seni, Yüzbaşım?" diye sorarken heyecandan kekeledim. Saçımı okşayan eli usulca yanağımda dolaşıp ardından çenemi nazikçe kavradı. Bakışlarımızı birbirine sabitlediğinde dünya bizim için dönmeyi bıraktı. "Bundan gayrı benim yuvam senin gecenin sessizliğindedir, Mübrem..." 04.01.2024 ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz.
ALDI AH'IMI par berrypiess
ALDI AH'IMI
berrypiess
  • LECTURES 409,269
  • Votes 15,863
  • Parties 28
Asker, mahalle kurgusudur. "Savaşmaya alışkınım ve acı benim daimi yoldaşım ama seni beklemek çok acımasız ve zor bir iş."
+21 autres
• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı  par RArsenDemir
• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı
RArsenDemir
  • LECTURES 3,014,969
  • Votes 66,739
  • Parties 23
Yiğit, elindeki flaşı açık telefonu ışığı asansörün tavanına vuracak şekilde yere bıraktıktan hemen sonra elleri yanaklarımı kavrayarak, "Hadi Eylül, derin bir nefes al." Kulaklarım uğulduyor, görüş alanım arada bir netleşip bulanıklaşıyordu. Kendimi, aklımı toplayıp dudaklarımı aralayacak konumda hissetmiyordum. Nefesim git gide daha da daralıyor, gözlerim kapanmamak için göz kapaklarımla savaş veriyordu. "Eylül, bana bak." Söylediklerini uğultu şeklinde duysam da ne yazık ki cevap veremiyordum, sadece hafif aralık gözlerimle yüzüne bakıyor, söylediklerini dinlediğimi anlaması için gözlerimi yumup açıyordum. "Eylül!" "Eylül, sakin ol." "Eylül, nefes al." Yiğit'in git gide yükselen sesi ile tedirginliğim daha da artarken yanaklarımı kavrayan büyük, kemikli soğuk elleri ve dudaklarımda hissettiğim bir erkeğe göre oldukça dolgun i dudakları bütün sistemimi çökertmeye yetecek kadar yoğun duygular hissetmeme sebep oluyordu. Vücudumdaki kan az önce çekilmiş, vücudumu buz kaplamışken şimdi fazla miktarda pompalanan kan ile bütün vücudum sıcaklamıştı. Hareketsiz duran dudakları bir süre sonra hareket ederek ağzımı aralamamı sağlarken bir anda kontrolü tamamen eline alarak işaret ve orta parmağı ile çenemi hafifçe yukarıya kaldırdı. Burnundan aldığı derin nefesleri bir bir dudaklarımın arasına bırakırken, titreyen ellerim ve bedenimle bir süre hareketsiz kaldım. O ise durmadan aynı işlemi birkaç kez tekrarladı. Yanaklarımdaki ellerinin baş parmakları elmacık kemiklerimi aşağı yukarı okşarken göğüs kafesimi zorlayan kalbimin atışlarını duymaması imkansızdı. Saniyeler içinde ciğerlerime ulaşan onun nefesi kendimi biraz olsun sakinleştirmemi sağlarken dudakları dudaklarımın üzerindeyken gözlerimi yavaşça araladım. ~Yiğit bir adamın Eylül masalı.~ Sıradan bir mahalle hikayesidir, aksiyon içermez.