𝕭𝖊𝖇𝖊𝖐𝖑𝖊𝖗𝖎𝖒
22 stories
GECE DANSI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 553,262
  • WpVote
    Votes 86,599
  • WpPart
    Parts 71
❝Karanlık çöktüğünde parlayan tek yıldız benim. Ben, sonsuz ışığın başladığı yerim.❞ Eleta tanıdığı bütün kişiler tarafından yalanlarla kandırılmıştı. Hiçbiri bunu onun kötülüğü için yapmamıştı fakat ihanetin acısının alevi bir türlü içinde sönmüyordu. Dahası bir an önce kim olmak istediğine, ne yapmak istediğine karar vermeliydi. Günlerini küçücük odada kendini hapsederek mi geçirecekti, yoksa kapıyı açıp her gün saatlerce kapısında bekleyen Gölge ile konuşup gerçekleri mi dinleyecekti? İki krallığın da yalanları gün yüzüne çıkarken Eleta konumu artık farkındaydı. Onu iki seçenek bekliyordu: Ya sessiz kalacak, her şeye göz yumacaktı. Ya da Nora Payre'nin isyanına katılacak, kördüğüm olan hayatı çözülmeye başlarken bir koruyucuya dönüşecekti. Bundan önce yapması gereken tek şey, geçmişinde ona unutturulan anılara bir bir kavuşmaktı. Önünde çok şey vardı. Bunu biliyordu. Fakat artık içindeki gücü de biliyordu. Tükenmek bilmez bir karanlık, içinde kan gibi akan ışık, alacağı yeni rünler ve yapılacak eğitimler onu bekliyordu. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin ikinci kitabıdır! -------------------------------------------------- (Kitap Formatında Sayfa Sayısı: +1300.) (Kelime Sayısı: 370 BİN.) -------------------------------------------------- Başlama Tarihi: 2019 Yazı. [TAMAMLANDI.] TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
GÜZ DANSI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 639,232
  • WpVote
    Votes 84,806
  • WpPart
    Parts 54
❝Dansımız müzikle değil, bıçaklarla olur. Dansçı ne kadar zarifse bir o kadar da ölümcüldür.❞ Karanlığın ve ışığın büyüsünün hüküm sürdüğü bir dünya... Eleta Clesquen, Güz Krallığı sarayında yetişmişti ve topraklarının en becerikli dansçılarından biriydi. Eğitim merkezinde son yılını da tamamladıktan sonra Arena'larda tozu dumana katmak en büyük hayaliydi. Eleta'nın eğitim merkezindeki son yılıyla birlikte cinayetler de başlamıştı. Eleta gittikçe hayatının belirsizliğini, geçmişindeki ve zihnindeki boşlukları fark ediyordu. Doğru bildiği her şey çökerken yaşadığı her an tehlikedeydi. Geride kan kokusu ve dehşetten başka bir şey bırakmayan iki suikastçı peşindeydi: Gölge ve Hayalet. İşin kötüsü kadim bir bağla bağlı olduğu ruh eşi gittikçe Eleta'dan uzaklaşıyordu. Ve iki krallık, Gölge ve Güz Krallığı da değişiyordu. Karanlık ve ışık krallıkların sınırında dalgalanıyor, birbirlerine üstün gelmeye çalışıyorlardı. Eleta ise iki krallık arasında bir 'kördüğüm' dü. Çözülmeyi bekleyen ve sırlarla dolu... Karanlığın ve ışığın dansına hoş geldiniz. Bizim dansımız, ölümü kulağınıza fısıldayan bir ninniden ibaret. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin birinci kitabıdır! -------------------------------------------------- TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,817,934
  • WpVote
    Votes 192,888
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,986,607
  • WpVote
    Votes 2,303,825
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
7 Ölümcül Günah by animecikertenkele
animecikertenkele
  • WpView
    Reads 45,274
  • WpVote
    Votes 6,968
  • WpPart
    Parts 19
"Beni bu dünyaya sığdıramadınız..." ** "Teşekkürler Raif Bey, harikasınız..." Kendi kendime mırıldanırken bir yandan da Raif Bey'in getirdiği poşetteki isteklerime bakıyordum. Halat ip almıştı, şu an aklımda kullanmak yoktu ama ne zaman neyin işe yarayacağını tahmin etmek zordu. Yaklaşık on tane de çivi istemiştim, kasamın önünü kapatması için bir tahta koymayı düşünüyordum. Elime çekici aldım, sıkı bir şekilde kavradım. Raif Bey ise beni izliyordu. "Çekicin boyutlarını vermiştim oysa." Fazla büyüktü, saklamam zor olurdu. En kısa zamanda kendim gidip bakmalıydım. Daha küçük ve daha az etkili olması daha iyiydi. Öldürmezdi. Mahcup bir duruş takındı. "Kusura bakmayın doktor hanım. Çekiç boyutu yoktu, yağlı urgan da bulamadım." Onu suçladığım falan yoktu, yoksa yapabileceğim başka bir şey yoktu. Karşı dairemin kapısı açıldı, favori komşum, 7 numara. "Günaydın Raif Abi." Raif Bey arkasını döndü ve ona bir baş selamı verdi. Raif Bey'in parasını ödedim ve aldıklarını incelemeyi sonraya baktım. Kerem beni inceliyordu. Üzerimde sporcu atleti ve spor taytım vardı. Saçlarımı ise at kuyruğu yapmıştım. "Hayırdır, beni öldürmeyi mi planlıyorsun?" Kaşlarını çattı, tebessüm etti. Poşetleri kapının ardına bıraktım. "Evet." Yüzümde bir mimik olmadan söylediğim şeylere yüksek sesle güldü. Aptal, karnını deştiğimde de böyle gülebilecek miydi acaba? ** Kapak @bsudeee
Yalancılar ve Yabancılar by emregul_
emregul_
  • WpView
    Reads 3,409,853
  • WpVote
    Votes 165,973
  • WpPart
    Parts 43
Her insan bir yalancıdır. Her insan bir yabancı... Bize öğretileni yapar, bir yalanı yaşarız hayat boyu. Vakti geldiğinde ise yalan hayatlarımıza yabancılaşırız. İsteyerek ya da zorunda kalarak... Biz zorunda bırakıldık ve her şey o gün başladı. Hayatlarımıza yalan o gün bulaştı. Ya da biz öyle sanıyorduk. Biz kim miyiz? Bizler yabancıyız. Belki biraz da yalancı...
YERALTI MEZARLIĞI by Zeynepizem
Zeynepizem
  • WpView
    Reads 474,813
  • WpVote
    Votes 18,996
  • WpPart
    Parts 41
"Seçecek misin yoksa seçimin kendisi mi olacaksın?" Zaman bir yılan gibi kıvrılırken insanlığın arasına karışan siluetler doğruyu ve yanlışı şaşırır. İnsan daimdir ki kolayı göğüsler ve kötülüğe adım atar. Şeytanın hinliği kulakları çınlatır. Atılan adımların ardında kandan lekeler kalır. Ölüm yürür. Vahşet durdurulamaz bir canavara dönüşür. Katiller yürüdüğümüz sokaklarda bizimle birlikte nefes alır. Korkunun sığınağı olan kalpler çürümeye yüz tutmuşken cesareti var edecekler gözlerini adalete diker. Uyanış, yeraltındaki sessizliğine son vermek için mezarlıkların kapılarını aralar. Sessizlikten gelecek olanlar ses oldular. Zehrin tadına bakıp ateşte yandılar. Ateşte yaşamayı öğrenip aydınlığa vardılar. Geceleri uluyan kurtların yankılanan sesini duydular. Karanlığı aydınlatan yıldırımları yol bildiler Yalnız gezenler, yalnızlıktan doğan avcılar. Mezarlarından kalktılar ve artık aramızdalar. 🪦 FANTASTİK #1 (31.03.2024) MACERA #5 (04.05.2023) ROMAN #2 (28.05.23) KORKU #4 (27.03.24)
Polis Şakaya Gelmez by mervegnr_
mervegnr_
  • WpView
    Reads 11,263,753
  • WpVote
    Votes 484,436
  • WpPart
    Parts 38
Şakadan zerre anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız elde edeceğiniz şey yüklü bir para ve birkaç bin fazla tıklanma olmaz. En azından benim öyle olmadı. Yayınlanma tarihi: 14.06.2019
KAZAZEDE by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 10,594,566
  • WpVote
    Votes 506,508
  • WpPart
    Parts 53
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırdı. Keleş ismini en doğudan batıya kadar duyurmuş, düşmanın ölmeden önceki son nefesindeki nefret olmuştu. Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı. Yaptığı küçük hatanın sebebi ile başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, yangın öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara. Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı. ★ "Bende iki sevdanın ucu, bucağı yok, Kaza. Gönlümü almışım elime, ikiye bölmüşüm; sonu, sınırı olmayan iki sevgi sığdırmışım o iki parçaya." "Neymiş onlar?" "Biri vatan, diğeri sen." ★ KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,133,238
  • WpVote
    Votes 2,069,284
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.