frdpelif
4 stories
KENDİNE İYİ BAK SEVGİLİM by elifvkarabulut
elifvkarabulut
  • WpView
    Reads 404
  • WpVote
    Votes 112
  • WpPart
    Parts 13
* Karan, hemen yanında oturan Çağıl'ın gözlerinin içine dolu dolu baktı. Şöminenin ateşinin loş ışığı yüzlerini aydınlattıkça sakladıkları duyguları da gün yüzüne çıkarıyordu. Çağıl kendini suçlu hissediyordu. Karan'ın bakışlarından kaçmaya çalışsa da bunu pek beceremiyordu. Üzerlerindeki pikeyi biraz daha yukarı çekerek iyice yerleşti koltuğa. ''Sorun Nükhet, değil mi?'' diye sordu Karan gözlerinden hafif hafif süzülen yaşları silerek. Çağıl bu sorudan çok Karan'ın titrek sesine kırılmıştı. Gözlerini sıkıca yumdu. Boğazındaki yumru bilmem kaçıncı kez konuşmasına engel oluyordu. Karan cevap alamayınca sürdürdü sorularını. ''O'nu unutamadın, değil mi?'' Çağıl, gözlerinde taşıdığı hüznü artık gizlemekten yorulmuştu. Karan'a döndü hızla ve dudaklarını Karan'ın dudaklarıyla buluşturdu. O an dünyadaki tüm güzel hisler burada, bu odanın içinde gibiydi. ''Hayır,'' dedi Çağıl gözlerini Karan'ın gözlerinden ayırmadan. Dudakları birbirilerine çok yakınken devam etti konuşmaya. Bu kadar yakınken her kelimede birbirilerine dokunuyorlardı. ''aksine seni kaybetmekten korkuyorum.'' Yayım tarihi 15/02/2020 Yorumlarınız benim için altın değerindedir. Desteklerinizi eksik etmeyin lütfen.
GECE YARISI GÖLGESİ  by perahill
perahill
  • WpView
    Reads 1,168,960
  • WpVote
    Votes 24,437
  • WpPart
    Parts 11
Doktor Annabelle Clarke, dönemin en ünlü ruh sağlığı merkezi Windsor Kliniği'ne kabul edildiğinde, sadece hastalarla başa çıkmak için değil, kendi içindeki karanlıkla savaşmak için de hazırlıktaydı. Kliniğin sessiz koridorlarından yükselen gizemli fısıltılar, onu içine çekeceği bir dünyanın kapısını aralıyordu. Akıl sağlığını korumak artık yeterli değildi; Annabelle, merkezin unuttuğu sırları ve gölgeleri keşfetmek zorundaydı. Aksi takdirde, bu klinikte gerçekten neler olduğunu öğrenemeden, kendi ruh sağlığını da kaybedecekti. 96 numaralı odada kalan hasta, isimsiz, tekinsiz. Yıllarca bir başına kaldığı odada dünyadan bihaberdi, ümitsiz vakaydı. Ya da sadece öyle düşünüldü. Annabelle, onu iyileştirmekte kararlıydı. Ancak bu, gerçekten istediği bir şey miydi? Wattys2018 Hikaye Ustaları Ödülü Kazananı 🏆
İçimizdeki Şeytan // alıntı by winchestiell
winchestiell
  • WpView
    Reads 248,025
  • WpVote
    Votes 4,378
  • WpPart
    Parts 101
"Kalk, iki gözüm, iskeleye geldik. Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hâkim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine birkaç kadeh içelim." * Po anısına.
BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU//Stefan Zweig// by mamentomori
mamentomori
  • WpView
    Reads 18,197
  • WpVote
    Votes 316
  • WpPart
    Parts 1
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920'li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda "mutlak aşk" kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!