Winx
11 historias
SAKLANANLAR por Carna4Maya
SAKLANANLAR
Carna4Maya
  • LECTURAS 855,498
  • Votos 62,812
  • Partes 78
"Eğer farklıysak..." Kelimeler boğazında düğümlenmiş, cümleyi tamamlayamamıştı. "Biz kardeşiz. Bundan en ufak bir şüphe duymuyorum." diyerek yatıştırdım onu. Sonra devam ettim: "Ama elbette tuhaf olan şeyler var. Mesela; genetik yapımız inanılmaz derecede mükemmel. Hücrelerimiz kendini çok hızlı yenileyebiliyor. Hasta olmuyoruz ve yaralarımız çok çabuk iyileşiyor. İnsanlar gibi değiliz yani..." Ne söylediğimin farkına varınca birdenbire irkildim ve son cümleyi kısık ve düşünceli bir ses tonuyla tekrar mırıldandım: "İnsanlar gibi değiliz!..." Tüm Hakları Saklıdır.
Polis Şakaya Gelmez por mervegnr_
Polis Şakaya Gelmez
mervegnr_
  • LECTURAS 11,001,123
  • Votos 474,263
  • Partes 38
Şakadan zerre anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız elde edeceğiniz şey yüklü bir para ve birkaç bin fazla tıklanma olmaz. En azından benim öyle olmadı. Yayınlanma tarihi: 14.06.2019
Basketçi |                                              Yarı Texting/ Tamamlandı por maviruyasi
Basketçi | Yarı Texting/ Tamamlandı
maviruyasi
  • LECTURAS 7,010,388
  • Votos 345,296
  • Partes 90
anonimhanım: Yeniden basketbol oynar mıyız? 02.04- #1 gençkızedebiyatı 09.04- #1 yarıtexting 27.04- #1 bilinmeyennumara 08.05-#1 mizah 11.05-#1 romantizm
GÖKYÜZÜ KADAR YAKIN | TAMAMLANDI por CeydaDirlik
GÖKYÜZÜ KADAR YAKIN | TAMAMLANDI
CeydaDirlik
  • LECTURAS 250,702
  • Votos 11,912
  • Partes 29
"Fazla takıntılı olma, geçmişe takılı kalırsan geleceği göremezsin." Dedi gözlerimin en derinlerine bakarak. "Yanlış düşünüyorsun, geçmişi unutmam imkansız, geçmişi unutan gelecekte kaybolur." Dediğimde küçük çaplı bir kahkaha dudaklarından dökülüverirken yanlış bir şey mi söyledim diye düşünüyordum. "Bir soru sorabilir miyim?" dedim onun bu hallerini bir daha göremeyeceğimi düşünerek. "Sor," "Geçmişi unutan gelecekte kaybolur ise, geçmişi silen gelecekte ne yapar?" Dediğimde elindeki içkiyi masaya koyup yüzüme doğru yaklaştığında bu soruya ne cevap vereceğini çok merak etmiştim. "Bu soruyu zamana bırakalım o cevaplasın, olur mu?" "Olur." 🍁 En yakın arkadaşı İrem yüzünden akıl hastanesinde senelerce yattığını öğrenen Anna, elindeki mektup sayesinde gerçekleri öğrendiği an hastaneden kişilik bozukluğu yaşayan arkadaşıyla beraber kaçar, saatler sonra gittiği mekanda bir adamla tanışır ve olaylar başlar. Dipnot: Kitapta her şey 8. Bölümde başlıyor. 23.07.22 # 1- gecemavisi 10.03.23 #1- kaygı 11.04.23 # 1- baskı 18.07.23 #1- şarkı
GEÇMİŞİN TUTSAKLARI  (+18) por _kubraakyol
GEÇMİŞİN TUTSAKLARI (+18)
_kubraakyol
  • LECTURAS 49,035
  • Votos 8,822
  • Partes 74
Konsola doğru ilerledi ve konsolun çekmecesini açıp içinden bir kağıt çıkarttı. Hemen ardından bana doğru ilerleyerek elindeki kağıdı orta sehpaya fırlattı. "Ne o?" dedim boğuk bir sesle. Ellerimi kaldırıp gözlerimin yaşlarını sildim. "Evlilik sözleşmesi." dedi bir anda. Buz kesmiştim. "Sadece kağıt üzerinde evli olacağımıza dair imzalı belge. Kopyasını istersen çıkartırım, şimdi bunu imzalasan yeterli." Cebinden bir kalem çıkartıp onu da masaya fırlattı. Kemiklerim iç içe geçmiş gibi canım yanıyordu. Ruhum çok acıyordu, tenim de acıyordu. Kalbim, beynim, tüm iç organlarım ve tüm uzuvlarım çok acıyordu. Ben ona deli gibi aşıkken onunla sadece kağıt üzerinde evli kalacak bir cezayı hak etmiyordum. Bana nasıl kıyıyordu? "İmzala şunu." dedi keskin bir tavırla. Sabırsızlandığını hissediyordum. "İMZALA DEDİM SANA." dedi bağırarak. Korkuyla sıçradım ve gözlerimi sımsıkı kapatıp tüm bu olanların kabus olmasını diledim. "Hayır." dedim fısıltı gibi bir sesle. Onun çok güçlü çıkan sesine inat benim sesim hiç çıkmıyordu. "Hayır." dedim tekrardan. Kollarımı etrafıma sarıp kendime sarıldım. "Hayır yapmayacağım bunu." "NE HAYIRI YA?" dedi üzerime doğru gelirken. "EVLENMEK İÇİN ERKEN DEMİYOR MUYDUN SEN? AL SANA FIRSAT İŞTE. SANA GERÇEK OLMAYAN BİR EVLİLİK TEKLİF EDİYORUM. EVLENMEK İSTEMİYORDUN, GERÇEK BİR EVLİLİK YAPMIYORUZ. ÖZGÜR OLACAKSIN. BUNDAN SONRA NE İSTERSEN ONU YAPABİLİRSİN. BENSİZ!" "Deniz yapma." dedim ve kendime daha sıkı sarıldım. Beni dinlemiyordu. "Bitti Ada." dedi, bu sefer o da bağırmıyordu. Sesi titremişti. Bir elini kaldırıp parmaklarını saçlarından geçirdi. Saçlarına dokunmak istiyordum. "Bitemez." dedim. "Bitemez Deniz saçmalama." Deniz sıkıntılı bir nefes verdi ve dağılmış bir ifadeyle tüm yüzümü inceledi. "Sen." dedi yorgunlukla. "Sen beni hiç mi sevmedin Ada?"
SERENDİPÇE por dangerous_hatun
SERENDİPÇE
dangerous_hatun
  • LECTURAS 635,716
  • Votos 42,315
  • Partes 40
Aşkın rüzgarı saçlarınıza karışacak, kalbinizi S1000RR'dan daha hızlı attıracak. 🏍️💛
KODEX | RAFLARDA por RGAYEONEL
KODEX | RAFLARDA
RGAYEONEL
  • LECTURAS 3,389,988
  • Votos 97,152
  • Partes 35
Hafızanı kaybedersen düşmanına âşık olabilir misin? Karaca Yıldırım, ailesini kaybettiği kazadan aylar sonra iyileştiğinde teyzesinin yanına taşınır. Hayatına devam etmek için üniversiteye kaydolup güzel sanatlar bölümüne gitmeye başlar. Başlangıçta her şey iyidir. Onu çok seven bir teyzesi, samimi arkadaşları ve başarılı olduğu bir üniversitesi vardır. Ta ki geçmişinden gelen gizemli bir çocuk işleri karıştırana dek. Şimdi, her şey değişmiştir. Karaca artık ne arkadaşlarına, ne teyzesine ne de çok iyi bildiği hayatına güvenemez hale gelir. Sırlarla dolu Aram Alevyan, ansızın çıkıp geldiğinde Kar'ın hayatı tepetaklak olur. Artık geçmişten anılarla günümüzdeki hayatı iç içe geçmiştir. Karaca Yıldırım, gerçekten de sandığı kişi mi? Tabloların altına fiyakalı bir imza atan ressam öğrenci mi yoksa gerçek çok daha karanlık bir mahzende henüz çocukluğuna kazınmış bir gölge mi? Peki ya Aram? O, Karaca'nın neyi? Düşmanı mı? Peki, neden düşman olduğunu hatırlamıyorsa... Ona âşık olabilir mi?
YARALASAR(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 16,532,013
  • Votos 669,679
  • Partes 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
SOKAK NÖBETÇİLERİ por asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • LECTURAS 57,210,884
  • Votos 2,229,133
  • Partes 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."