Genç kız aşkı ansız olarak tanımlıyordu. Ansız gelen duyguydu çünkü bu. Kimse aşık olacağı kişiyi seçemiyor, kimse aşık olacağı zamanı belirleyemiyordu sonuçta. Ben şu kişiyi şu kadar zaman içinde seveceğim, o zaman aşık olacağım diyen birisine rastlamamıştı. Zaten rastlasa da saçmalık olurdu. Bazen savaşlara, çoğu filmlere, kitaplara, şarkılara konu olan bu ansız duyguya yakalanıp yakalanmayacağını bilmiyordu. İnsan bir kere mi bu duyguyu tadardı yoksa birden fazla mı bunu da bilmiyordu. Duyduğu gibi; güzelken ayaklarını yerden kesen, kötüleşince daha acısı olamazmış gibi can yakan bir his olup olmadığını da bilmiyordu. Bildiği tek şey kendisinin de bunu istediğiydi. 07.07.2016 tarihinde yayımlanmaya başlanmıştır.

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?