Hayat iki kirpik arasında acılı bir mesafe. Bazıları bu yolun sonunda çeker acıyı, bazıları doğarken, bazıları hiç çekmez, bazıları onunla yaşar... Eylül kurtulamadı vedanın olduğu bir dünyada acılı sonlardan. Korkusuz yürür bazıları bu yollarda; koşulsuz, şartsız. Yağız koştu her kötü sonun peşinden onu da içindeki fırtınaya çekerken... Bir ölüm şarkısı fısıldanır bazı kulaklara, ölüm değildir bu, bundan sonraki hayatını yansıtır sana. "Hayatına hiç girmemeliydim. Ben uzaktan yakıştım senin yanına. Yaklaşırsam ikimiz de yanardık. Ben kül oldum ama hala seni yakmaya devam ediyorum. Kimsenin söndürmesine de izin vermiyorum, ben de söndürmüyorum. Tam buz tutacağım dediğin anda daha da harlanıyor ateşim, sönmek bilmeyen ateşini daha da alevlendiriyorum. Peki sönmüş bir kül alevli bir yangının başlangıcı olur mu? Özür dilerim güzelim, ben senin başlangıcın oldum..." Tüm hakları Epsilon Yayınları'na devredilmiştir. İsim, konu ve kapak çalınma durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

Hayatın hiçte aptal romantik ve tek sorunları aşk olan hikayeler kadar tozpembe olmadığını jesse ve diğerlerinin yaşamlarından görebiliyorsunuz. herşeye rağmen mutluluğu kovalamaktan vazgeçmeyen medwork lisesi gençleri üzerine kurulmuş trajedik , tutku, ihtiras, aşk, acı ve diğer kavramlarıda içine alarak tüm gerçekliliğiyle okuyucuya yansıtıyor. Jesse: Tamamıyla bağımsız ayrıca onun için sert,kaba,ukala diyebiliriz fakat o da hani şu bir kız yüzünden hayatı çıkmaza giren ve herşey den vazgeçebilen kendi içinde tam bir aşk adamı! Talya:Fazla saf ve masum olmasının yanı sıra büyük gözleri şirin aksanı ve bale yaparken giydiği pembe tütüsüyle etraftakilerin ilgisini çekmeyi başarabilen normal bir kızdı. Ta ki Jesse hayatına girene kadar. Hope: Onun için diyebileceğimiz tek şey brandona olan aşkı. Brandon: Sürekli aç, okulun playboyu, Kızların kalbini defalarca paramparça etmiş olmasına rağmen aslında içinde sürekli acı ve eksiklik besleyip duran kötü çocuğumuz doğru yolu bulabilecek mi? Matt: Bir hayat amacı olmayan ve ortalıkta eğlence için gezinip duran çevreyi pek önemsemediği halde en yakın arkadaşının sevdiği kıza aşık olduğunu sanarsa ortalık en fazla ne kadar karışır? Bu hatanın bedeli ağır olacağa benziyor. Alice: Her nekadar harika bir aile onu evlat edinmiş olsada bu gerçek annesinin öldüğü ve babasının küçükken onu terkettiği gerçeğini değiştirebilir mi? Peki ya o içinde ki boşluk ve beyninde ki karmaşa nezaman son bulacak? En merak ettiği soru, Anneside onun kadar kızıl mıydı? ...

Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)

Geçmişinin pisliğinde, karanlığında boğulan bir genç kız, belki de erkek buna siz karar veriniz! - Annesini kaybetmiş, küçük bir maviş. Belki de daha fazlası, bunu bilemeyiz değil mi? - İmkansız diye bir şey yoktur lakin engel diye bir şey vardır'

Sadece bir bakışı bile aklınızı almasına yetiyor. Bir o kadarda bir bakışı sizin tüylerinizin ürpermesini sağlıyor.