mürekkebe bulanmış ruhlar
hislerim için bir mezar kazdım sevgimi gömüp ağıtlar yaktım
benim içimde; beyaz yok. siyah yok. cennet ve cehennem yok. yalnızca gri var. ve arafın tam ortasındayım.
dudaklarındaki zehir tüm ruhuma bulaşıp beni zehirlemeye başlayana dek öptüm seni.
yeryüzü yalnızca soğuk ve hissiz bedenleri sever. eğer ruhunsa mücadele etmeye çalışan, dünyanın hançerini yüreğinde hissetmeye hazırlan.
bir kadın tanıdım dün gece, yıllar önce bir hata düşmüş rahmine, öyle söyledi. genç bir kıza denk geldim az önce, ağlıyordu. nedenini sordum, ölüyormuş. yıllardır her sene tekrar tekrar ölüyormuş. neyin var dedim, hasta mısın? yıllar önce bir hançer saplamış annesi ruhuna, öyle söyledi.
xxx çünkü ben yaşamdan koptum, ölü doğmuş iki çocuğun cesediyle. 1 ağustos. xxx dea
hayır, hayır burası benim evim değil, beni eve götür. ancillulaa [2019]
kırgınım. yani bilirsin, istemese de kırılır insan bazı şeyler eksiktir çünkü. bu satırlara senin adını dökecek kadar kırgınım.
sana nasıl sesleneceğimi bulamadım, adını söyledin ama sana göre çok sönüktü, ama adın dilimden hiç düşmedi tabii.
geçmişten kalan kırıntıları bitirmek ve yok etmek istercesine,
uzun zaman sonra ilk buluşmamız eskilerin kırıntılarını topluyoruz
tarih yok, saat yok, anı yok, mekân yok, sen varsın 29082017-03092017
'yıldızlı bir gece ama van gogh tablosu değil' kitabının ikincisidir.
lütfen sorma bana bir şey. bekleyeceğim dedim ya, yetmez mi? seveceğim dedim. duydun mu beni? buradayım dedim, sakin ol. gün gelir yalnız kalırsan, seni öpmek için sadece rüyalarında olmayacağım. mektuplarımı al, sakla. bir gün gel, bekletme beni. tamam mı? özür dileme affettim şimdiden, geleceksen.
her gece biraz daha sen kokuyorum, her sabah biraz daha vanilya çiçeklerimi topladım koydum kapına saçların saçlarıma, ellerin ellerime, dudakların dudaklarıma. 300618'