🎀
6 stories
Barnes | My Precious Gem 🌌 by fatalqueenilkim
fatalqueenilkim
  • WpView
    Reads 306,185
  • WpVote
    Votes 21,935
  • WpPart
    Parts 75
Avengers kulesine bir Stark yetiyordu. Zekâsıyla, egosuyla, şikayetleriyle ve durmayan çenesiyle bazen fazla bile gelmekteydi. Onun kadar zorlu bir insan, kendi genini taşıyan birinden başkası olamaz. ☄ Metal kollu adam, kalbinin sınırlarını hırçın bir okyanusun köpüren dalgalarını kayalara vurması gibi kendisini hırpalayan bu duygunun yok olması için geceleri gözyaşları içinde dua etmesine rağmen bedenini kasıp kavuran bu duygu daha yoğun bir hâl almıştı. ☄ Babam bir kahraman olabilir ancak bu benim de öyle olduğum anlamına gelmez! ☄ Bu kitap profilimde bulunan "Stark" kitabının devamıdır. ☄ 『 Yazmaya Başlama - 16.11.18 』 『 Yazmayı Bitirme - 05.05.2023 』 『 Yayımlama - 10.12.18』 『 Yayımlama Bitirme - 08.05.2023 』 ☄ Bu kitap, sadece, bu platformda paylaşılmaktadır. Tüm hakları saklıdır.
ÖLÜM'SÜZ by Leeseaa
Leeseaa
  • WpView
    Reads 70,550
  • WpVote
    Votes 7,567
  • WpPart
    Parts 21
Ölüm, kanlı canlı bir bedendi. Ölüm aralarında geziyordu ve adaleti kılıcıyla sağlıyordu. Amcasının evinde hapis hayatı yaşayan Kaya'yı kurtaran, can almak uğruna beden bulmuş Ölüm'ün kendisiydi. Ölüm onu yaşatmıştı. Tekrar görüşmeyi bekliyordu.
Stark | My Queen 🌌 by fatalqueenilkim
fatalqueenilkim
  • WpView
    Reads 987,638
  • WpVote
    Votes 66,246
  • WpPart
    Parts 82
Avengers kulesine bir Stark yetiyordu. Zekâsıyla, egosuyla, şikayetleriyle ve durmayan çenesiyle bazen fazla bile gelmekteydi. Onun kadar zorlu bir insan, kendi genini taşıyan birinden başkası olamaz. ☄ Stark soyunun ortak sorunu, gurur duyulmasını istemek. ☄ Ona en çok koyan şey buydu, dünyanın süper kahramanı olup kızının kahramanı olamamak. ☄ 2018 En İyi Marvel Hikayesi! ☄ 『 Yazmaya Başlama - 15.09.18 』 『 Yazmayı Bitirme - 01.11.18』 『 Yayımlama - 03.11.18』 『 Yayımlama Bitirme - 10.12.18』 ☄ Bu kitap, sadece, bu platformda paylaşılmaktadır. Tüm hakları saklıdır.
KAYIPLARIN NİDASI by authorofthesky
authorofthesky
  • WpView
    Reads 54,981
  • WpVote
    Votes 5,030
  • WpPart
    Parts 58
Çocuk kaçakçılığı yapan bir örgüte daha küçükken satılmış olan Çilen, farkında olmadığı şizofreni hastalığıyla hayata tutunmaya çalışırken bir gece rüyasında gördüğü Kızıl Adam ile gerçek hayatta karşılaşır ve bir basketbol maçı yapar. İlerleyen günlerde yaşadıkları, hayatını tamamen Kızıl Adam'ın hayatıyla çakıştırırken, kendini Şövalyeler lakaplı onun gibi çocukken örgütten zarar görmüş kişilerin içinde bulur ve onlar gibi kendi çocukluğu için intikam almaya başlar. Şövalyelerin ondan sakladıkları ise sislerden ibaret geçmişine bir lamba tutar. "Burası Kayıp Çocuklara Yara, burası Mahzen... Burada yatağın altına saklanmış canavarlar yok, Sevgilim burada zindanlara sinmiş iblisler var. " '14/11/2020' "İçinde tutsak olduğum rüyaya..."
Hüzün Yağmuru Senfonisi by -madamyazar
-madamyazar
  • WpView
    Reads 74,266
  • WpVote
    Votes 9,505
  • WpPart
    Parts 37
"99 tane sarı balon uçuracağız gökyüzüne iyileştiğin gün." Küçük kız, gözüne gelen gün ışığını minik elleriyle engellemeye çalışırken başını çevirip yanında duran masum yüze baktı. "Neden 99 tane?" diye sordu anlam veremeyerek. Çocuk, küçük parmaklarının hepsini açıp on sayısını gösterdikten sonra gülümsedi. "Çünkü en mükemmel sayı 10 olarak kabul edilir ve ben mükemmel şeylerden hoşlanmam." deyip serçe parmağını avucuna kapatarak dokuz yaptı. "O zaman, neden 9 tane değil de 99 tane?" "Çünkü 9 tanesi sevincimizi anlatmaya yetmez." Birbirlerine bakıp tebessüm ettiler. Küçük kızın karşısında duran bu kişi, minik bir çocuğun yüreğinden çok daha fazlasını taşıyordu. Sakince serçe parmağını büküp çocuğa doğru uzattı. "Söz mü?" Küçük çocuk da onun yaptığı gibi serçe parmağını büküp kızın parmağıyla buluşturdu parmağını. "Söz, hem de güneş sözü." • mayıs 2020 | madamyazar •kapak | sevgisizcesevdi•
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,393,755
  • WpVote
    Votes 542,092
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.