MAHALLE KONULU
19 stories
KARA MURAT | KARADENİZ SERİSİ (+18) by bu_yazar
bu_yazar
  • WpView
    Reads 2,505,761
  • WpVote
    Votes 66,524
  • WpPart
    Parts 41
Mahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert bir ağır abisi ile evlendiğinizi düşünün... Murat Karasu. Namı değer "Kara Murat" ile tanışmaya ne dersiniz? Uyarı: Bu kurgu tamamen bana aittir! Cinsellik, şiddet ve bağımsız öğeler içermektedir! Reşit olmayanların okumasını tavsiye etmiyorum.
RECA  by Zehranur82
Zehranur82
  • WpView
    Reads 1,454,796
  • WpVote
    Votes 45,342
  • WpPart
    Parts 62
Asker ve mahalle kurgusudur. Ulaş yıllardır içinde taşıdığı aşkın ağırlığı altında eziliyordu. İçinde biriktirdiği aşk öyle büyüktü ki, sanki her nefes alışında daha da artıyordu. Sevdiği kadın karşısında, yanı başındaydı ama ona uzaktı. Aralarında kilometreler vardı sanki. Uzansa dokunabilirdi, neden elleri ona ulaşmıyordu. " Ruhumun ışığı, güzel kızım. Evim yurdum." dedi uyuyan kadının saçlarını yavaşça okşarken. O onun eviydi. Bakışları cenneti, kalbi yuvasıydı. Bu hayatta iki şey için gözünü bile kırpmadan canını verebilirdi. Biri vatanı iki sevdiği kadındı. Not : Arkadaşlar bölüm sayısı fazla değil bazı bölümler part olarak ve birkaç alıntı paylaşıldığı için böyle gözüküyor.
• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı  by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 3,051,308
  • WpVote
    Votes 73,462
  • WpPart
    Parts 25
Yiğit, elindeki flaşı açık telefonu ışığı asansörün tavanına vuracak şekilde yere bıraktıktan hemen sonra elleri yanaklarımı kavrayarak, "Hadi Eylül, derin bir nefes al." Kulaklarım uğulduyor, görüş alanım arada bir netleşip bulanıklaşıyordu. Kendimi, aklımı toplayıp dudaklarımı aralayacak konumda hissetmiyordum. Nefesim git gide daha da daralıyor, gözlerim kapanmamak için göz kapaklarımla savaş veriyordu. "Eylül, bana bak." Söylediklerini uğultu şeklinde duysam da ne yazık ki cevap veremiyordum, sadece hafif aralık gözlerimle yüzüne bakıyor, söylediklerini dinlediğimi anlaması için gözlerimi yumup açıyordum. "Eylül!" "Eylül, sakin ol." "Eylül, nefes al." Yiğit'in git gide yükselen sesi ile tedirginliğim daha da artarken yanaklarımı kavrayan büyük, kemikli soğuk elleri ve dudaklarımda hissettiğim bir erkeğe göre oldukça dolgun i dudakları bütün sistemimi çökertmeye yetecek kadar yoğun duygular hissetmeme sebep oluyordu. Vücudumdaki kan az önce çekilmiş, vücudumu buz kaplamışken şimdi fazla miktarda pompalanan kan ile bütün vücudum sıcaklamıştı. Hareketsiz duran dudakları bir süre sonra hareket ederek ağzımı aralamamı sağlarken bir anda kontrolü tamamen eline alarak işaret ve orta parmağı ile çenemi hafifçe yukarıya kaldırdı. Burnundan aldığı derin nefesleri bir bir dudaklarımın arasına bırakırken, titreyen ellerim ve bedenimle bir süre hareketsiz kaldım. O ise durmadan aynı işlemi birkaç kez tekrarladı. Yanaklarımdaki ellerinin baş parmakları elmacık kemiklerimi aşağı yukarı okşarken göğüs kafesimi zorlayan kalbimin atışlarını duymaması imkansızdı. Saniyeler içinde ciğerlerime ulaşan onun nefesi kendimi biraz olsun sakinleştirmemi sağlarken dudakları dudaklarımın üzerindeyken gözlerimi yavaşça araladım. ~Yiğit bir adamın Eylül masalı.~ Sıradan bir mahalle hikayesidir, aksiyon içermez.
NEHY by nevrazeyrek
nevrazeyrek
  • WpView
    Reads 321,201
  • WpVote
    Votes 9,571
  • WpPart
    Parts 23
ona hayran olduğum zaman sadece 9 yaşındaydım, onu unutmaya çalıştığımda ise 17 yaşında. kalbimi göğüs kafesimden koparırcasına çıkardığında ise yaşım yoktu. yaşım sıfırdı. yaşı sıfırdı. - yaş farkı içerir.
KURŞUN by Kaktustugce
Kaktustugce
  • WpView
    Reads 360,015
  • WpVote
    Votes 26,226
  • WpPart
    Parts 35
(Mahallemin Polisi hikâyemdeki yan karakterler olan Kurşun ve Nergis'in hikâyesidir! Bağımsız olarak okuyabilirsiniz ^^) Derin nefesler alıp sımsıkı yumduğu gözlerini mümkünmüş gibi daha da sıktı. Biliyordu, buradaydı. Konuşmasına gerek yoktu. Ses çıkarmasına gerek yoktu. Varlığı, bütün her şeyi bir kenara itip ruhunun yanında yer alırken sese gerek yoktu. Nergis, onun geldiğini her zaman hissederdi. Öyle ki Sevda'nın çoğu zaman ona bu konuda takılmasına bile razı olurdu. Öyleydi çünkü. Nedeni veya nasılını bilmiyordu sadece Kurşun geldiğinde Nergis hissediyordu. Sevmek, ne bela bir şeydi böyle. "Nergis." O kulaklarından hiç çıkmayan tok sesi yağmurun sesine karıştığında gözyaşlarına inat başını dikleştirdi ve göz kapaklarını araladı. Gözleri Kurşun'un pişmanlık, utanç ve daha birçok duyguyla harmanlanmış gözlerini bulunca dudakları sanki duygularına inat yukarı kıvrıldı. Mutlu muydu? İnsan sadece mutluluktan mı gülümserdi? Hayır, bazı gülümsemeler içindeki acıyı dışarı vurmak için vardır. Gözyaşı mutsuzluğa, gülümseme mutluluğa esir edilmişti. "Gerçek mi?" Sesini zar zor sindiği derinlikten çıkarıp konuştuğunda Kurşun'un başını önüne eğip yutkunmasını izledi. Söze gerek yoktu işte. Duruşundan anlıyordu artık onu. Genç kızken kalbine işleyen adamı tanımaz mıydı?
Sen Gitmeden Önce. by jensenology
jensenology
  • WpView
    Reads 8,036,321
  • WpVote
    Votes 170,169
  • WpPart
    Parts 59
☆ ★ WATR 2013 En İyi Teen Fiction Hikayesi ★ ☆ Genç bir kızın yıllar sonra İstanbul'a dönüp geçmişiyle tekrardan yüzleşmesi ne kadar zor olabilir ? Eski bir sevgili. Yıllar sonra yeniden tanıştığı bir çocukluk aşkı. Uzun zaman önce omzunda ağladığı, acı dolu geçmişe sahip bir adam. Hepsiyle aynı arkadaş grubunda karşılaşacağını nereden bilebilirdi ki ? Peki siz ; geçmişteki gerçeklere, sırlara, sınırsız eğlenceye ve mükemmel bir arkadaş grubuna ortak olmaya ne dersiniz ? Bir 'Hazal Demirtaş & Buğra Kaya' klasiği.
MÂHPARE by msaslann
msaslann
  • WpView
    Reads 3,190,934
  • WpVote
    Votes 140,371
  • WpPart
    Parts 37
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu. Fakat denemeden bilemezdi. "Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. "Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!" Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne. "Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken. "Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. "Ne demek ki?" "Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini. "Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?" Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.
Atıfet by cokguluyombenya
cokguluyombenya
  • WpView
    Reads 7,696,493
  • WpVote
    Votes 290,410
  • WpPart
    Parts 38
Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı Fırat'a ilgi duymaya başlar. *atıfet:karşılık beklemeden duyulan sevgi (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Saklıdır.
Yaren'im by angel777999
angel777999
  • WpView
    Reads 9,141,663
  • WpVote
    Votes 338,868
  • WpPart
    Parts 70
Yaren ♡ Bedirhan
HEMARE  by Zezekale
Zezekale
  • WpView
    Reads 2,735,899
  • WpVote
    Votes 70,300
  • WpPart
    Parts 28
Hikaye de yetişkin içerik bulunmaktadır! Bunu bilerek okumanızı tavsiye ederim. "Seni meşgul ediyorum bu saatte ama dün telefonum sende kalmış onu alabilir miyim?" dedim. Elini sağ ön cebine sokup çıkarttı ve bana uzattı. Telefonumu almak için elimi uzatınca geriye çekti. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Bugün o puşt aradı, açtım." dedi. "Neden?" dedim. "Canım istedi." dedi. "Canın istedi diye benim telefonumu açamazsın." dedim. Kaşlarını çattı ve bir adım yaklaştı. "Ama açmak istiyorum." dedi. Anlamazca yüzüne baktım. "Ne demek istiyorsun Arslan Abi?" dedim. Gözlerini kapatıp soluğunu bıraktı. Gözlerini açıp dişlerini sıkarak konuştu. "Bak işte bunu istemiyorum. Bana abi demeni istemiyorum. Senin için abi olmak istemiyorum." dedi. Benim için abi olmak istemiyor muydu? Şaşkınlıkla gözlerimi açıp kalbimin hızlanmasıyla ona baktım.