Sağane
3 stories
SARKAÇ by Maral_Atmc6
SARKAÇ
Maral_Atmc6
  • Reads 8,202,216
  • Votes 360,145
  • Parts 18
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
RAKUN by Alminanngg
RAKUN
Alminanngg
  • Reads 55,584
  • Votes 2,889
  • Parts 9
"gece alınırsa intikam, saklanır karanlığa" Dünya harici üç farklı diyar olduğu söylenir efsanelerde. Göğe, yere ve sulara hakimiyet kuran... Diyar Efendilerinin çocuklarından biri olan Parla Tün Bozgun, kendi diyarının Aykırı olarak adlandırılan çocuklarındandır. Hayatının merkezindeki üç insan ona ihanet ettiğinde diyarının korkulan canavarına dönüşür: Rakun'a... Tünün intikamından korkan üç insan biçare Dünya'ya kaçar ancak Parla bir o kadar kararlıdır. Eğer evine zarar gelmişse Rakun'un saldırganlığı kaçınılmazdır. Parla intikamını hazırlamak için üç insanın peşinden Dünya'ya iner. Başka bir diyarın Aykırılarından olan Kuzey Par da tıpkı Parla gibi Dünya'ya inmek istemektedir. Ancak onun aradığı canavar Parla'dan çok daha tehlikelidir. Parla Tün, Dünya'ya inebilmek için Kuzey'i kandırmak zorunda kalır ve Dünya'ya indiğinde, artık yanında bir düşman daha vardır. Dünya'ya yabancı, kendi diyarlarına aykırı iki ruh, kurtarabilir mi birbirlerini öfkenin elinden? Yoksa onların öfkesi midir gündüzün sonunu getiren...
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 16,520,570
  • Votes 669,380
  • Parts 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.