n4rgxwq adlı kullanıcının Okuma Listesi
6 stories
Mavi Kelebek. by aysunaagazade
aysunaagazade
  • WpView
    Reads 40,768
  • WpVote
    Votes 2,033
  • WpPart
    Parts 20
"Ve sen sevgilim, aynı mavi kelebeklere benziyorsun. En sevdiğim şeylerden birisin sende." - 10.04.23
GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA  by beyazbutterfly
beyazbutterfly
  • WpView
    Reads 1,185,553
  • WpVote
    Votes 56,963
  • WpPart
    Parts 71
TAMAMLANDI! Terk edilmenin yakıcı gerçekliğini avuç izlerinde taşıyan, bir tek geçmişinin sahibi olan Milay Karan, günün birinde onu gerçeklerinden ayıran iki kişiyle tanışır. Gerçekler olmadan hayat çok daha güzeldir, çoğu zaman bir şeyleri bilmemek insanı yaşatır, masallar bazen göz kamaştırıcı. Fakat günün birinde Milay'ın en yakınım dediği kişi sadece onun yapabileceği ve hayatını iki farklı noktaya ayıracağı seçimle karşı karşıya koyar onu. Arkadaşını kurtarmak adına çıktığı bu yolda güveneceği tek kişi de onu gerçeklere götürecek yolları bilen Ayaz Alizade'den başkası değildir. "Gitmek veya kalmak değil önemli olan. Önemli olan ne biliyor musun? Kimin için gittiğin ve kimin için kaldığın." romantizm #1 ©Hayale Aliyeva, 2020
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,370,684
  • WpVote
    Votes 694,598
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,147,968
  • WpVote
    Votes 2,069,528
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
BATI MAHALLESİ by beyazbutterfly
beyazbutterfly
  • WpView
    Reads 167,534
  • WpVote
    Votes 6,917
  • WpPart
    Parts 25
TAMAMLANDI! Mahur Hüma Çağıl yirmi bir yaşında, monoton hayatını yaşayan, üniversitelerarası tiyatro yarışmasına hazırlanan ve her gün ona aşık bir sürü insanla uğraşan normal bir kızdır. Ancak geride bıraktığı geçmişini hatırlamak istemiyor, hep önüne bakması gerektiğini savunuyordu. İnsan vücudunda kan akışını kontrol eden kalbin, artık sadece kendi işiyle ilgilenmesini diliyordu. Ama Müslüm Gürses "aklımdan geçen sözler, kalbimden gelen sesler" derken kesinlikle onun geride bıraktığı hislerinden bahsediyor olmalıydı. Fakat şarkının devamında "hepsi bir orman oldu, bir kibritle yok oldu" diyordu büyük usta. Mahur Hüma kendi kulvarında dolanırken ve yakarken kibritin ucunu alev alev, hemen karşı apartmanda yaşayan bir zamanlar destansı aşk yaşadığı ve aynı zamanda abisinin en yakın arkadaşı olan Simurg Mejdinov'un kalbini de yaktığını bilmiyordu oysa. "Zaten bugün çok yoruldum. Bir de üzerine paltomu kirlettin. Daha fazla beni sinirlendirmeden sus." "Sen sus dediğinde ben susmuyorum yalnız." Bu adamla uğraşmaya bayılıyordum. Ellerini ceplerine soktu. "Susman için farklı yöntemler mi denemem gerek illa?" Ben de ellerimi ceplerime soktum. "Nasıl yöntemlerden bahsediyoruz?" "Nefessiz bırakacak yöntemler." dedi. Mahalle kurgusudur. Herhangi kötü ünsür barındırmıyor. (şiddetli kalp acısı yaşamanız dışında) ©Hayale Aliyeva, 2022
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,370,558
  • WpVote
    Votes 2,252,636
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."