fantasia
10 stories
2417   by sinematakli
sinematakli
  • WpView
    Reads 1,474,368
  • WpVote
    Votes 4,739
  • WpPart
    Parts 1
GEÇMİŞİ BUGÜNDEN AYIRAN TEK ŞEY, İYİ BİR GELECEK İHTİMALİYDİ. İstanbul'da yaşayan herkes için Ölümsüzlük Deneyleri'ni desteklemek mecburiydi ve sonuç başarılı olduğunda getirileri herkesi etkileyecekti. Sistem, deneylere katkı olarak zenginlerden para talep etmişti, fakirlerin sunabileceği tek şey hayatlarından ibaretti. Bu küçük fedakârlıklar ölümü tamamen bitirecek, gelecek nesillere sonsuz yaşam verecekti. Bu duyduğum en sahte vaatti ve asla gerçekleşmedi. Ölümsüzlük bu dünyaya yalnızca ölüm getirdi. Yüz yıl önce ölmüş olmalıydım. Tarih sayfalarına göre hikâyem böyle bitti. Gerçek ise tam tersi; kayıplara karıştığım gün bu hikâyenin başladığı yerdi. Bugün bitirdiklerini sandıkları savaşı o gün başlattım. Yok ettiklerini sandıkları tüm insanları o gün kurtardım. O gün, sistemi yükseltecek olan askerdim. Bugün o sistemi devirecek olan düşmanım. Bilimkurgu#1 "Tüm hakları saklıdır. Alıntı yapılamaz. " 07.04.2017 tarihinden itibaren yayın hakları Epsilon Yayınevi'ne devredilmiştir. İsimsiz alıntı yapılması ve kopyalanması yasaktır. 2015 © Tüm Hakları Saklıdır
MUTANT: Küllerinden Doğan  by SsiyahAnka
SsiyahAnka
  • WpView
    Reads 645,503
  • WpVote
    Votes 50,385
  • WpPart
    Parts 54
Tüm dünyam gözümün önünde yok olurken, tek başımaydım. Cızırtılı sokak lambalarının altında yürürken orada, karanlıkta ses çıkarmadan beni izlediklerini biliyordum. Daha doğrusu, hissediyordum. Ara sıra bana zarar vermeye niyetleniyorlardı, fakat bu onlar için kötü sonuçlanıyordu. Çünkü üzerimde birkaç bıçak ve 2 gümüş Colt vardı... İnsanlar kaçıp saklanırken, ben onlarla savaşıyordum. Sahi bunu neden yapıyordum? İnsan ırkına bu kadar zarar vermiş yaratıklardan neden korkmuyordum? Onlarla savaşıp, aptal insanların yaptığı yanlışı neden ben düzeltmeye çalışıyordum? Genetiğiyle oynanmış insanlarla, Mutantlar... Dünyadaki varlıkları insan, hayvan ya da mutant olarak ayırabilirken, kendimin ne olduğunu bilmiyordum. Herkesten farklı olduğum aşikârdı; fakat kesinlikle insan değildim. BİLİM KURGU #1 (DÜZENLENİYOR)
SIR (1) by BC-Valerie
BC-Valerie
  • WpView
    Reads 710,143
  • WpVote
    Votes 46,493
  • WpPart
    Parts 33
Oda çoktan dumanla kaplanmış görüşümü engelliyordu. Ciğerlerime hava çekmek için öksürüp hırlarken bir yandan da odadaki rafların arasında koşar adımlarla ilerleyip Brad'i arıyordum. Sonunda onu duvar boyunca uzanan dolabın dibine tünemiş bir şekilde buldum. Yanına eğilerek onu sarsmaya başladım ama kıpırdamıyordu bile. Canlı olduğunun tek belirtisi nefes alırken inip kalkan omuzlarıydı. "Brad!" Burada biraz daha kalırsam yanına da ben yığılacaktım. Kafamdaki bütün soruları bir kenara ittim, elimi çabuk tutmalıydım. Onu doğrultarak yüzüne vurmaya başladım. Uyanmalıydı. Tanımıyor olsam da onu burada bırakmazdım. Tüm vücudum yanıyor, durmaksızın öksürüyordum. Bilincimi kaybetmeden önce gördüğüm son şey Brad'in bağırarak burada ne aradığımı sormasıydı.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,201,271
  • WpVote
    Votes 722,991
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖLÜ TANRININ ŞARKISI  by ozcelikdilaraa
ozcelikdilaraa
  • WpView
    Reads 2,444,112
  • WpVote
    Votes 180,995
  • WpPart
    Parts 63
•Yetişkin okurlar içindir• Kandan kıyafetlerimizi kuşanıp da, İçtiğimizde suyundan kehanetin, Biliriz hepimiz aslında, Ona ait bedenlerimiz. Apollon, Apollon. Gel de gör bizi, Kutsal bakirelerini. Al da götür bizi, Kutsal gelinlerini. Çıplak bedeni suyun içinden çıkarken biraz önce sunağa döktüğüm kanım ona doğru aktı. Önce damla damla sonra da bir nehir gibi hızla. Bedeni giderek görünür kılınırken kanımdan güç alıyor, yeniden hayat buluyor gibiydi. Güçlü bedeni tamamen görünür kılındığında dudaklarını araladı. "Konuş," dedi ölümsüz sesiyle. Sesi az önce damarlarımda akan kan kadar akışkan ve sıcaktı. "Bana sunduğun şey nedir?" Bu hikaye Kehanet Tanrısı Rae'ye adanmıştır. Not: Hikaye 18 yaş ve üstü okuyucular için uygundur. Cinsellik ve çıplaklık içerdiğinden bu uyarıyı yapmak durumundayım. 1. Kitap 05.11.2022 tarihinde tamamlanmıştır. 2. Kitap güncel olarak yayınlanmaktadır.
KALINTI by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 2,718,941
  • WpVote
    Votes 113,184
  • WpPart
    Parts 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofren olmadığını öğrenene kadar. Her şey karanlıktı, kanlıydı, tutkuluydu, acı verici, büyüleyici ve gerçekti. Bu aslında masal kadar inanılmaz ancak kırmızı kadar kızıl, siyah kadar karaydı.
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,191,969
  • WpVote
    Votes 1,337,689
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
İÇİNDE BİR SEN by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 55,727,468
  • WpVote
    Votes 1,674,929
  • WpPart
    Parts 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,373,595
  • WpVote
    Votes 2,252,690
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,150,329
  • WpVote
    Votes 2,069,604
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.