Sugarfreevenom
- Reads 552
- Votes 134
- Parts 18
Gece yarısının sonuna yaklaşan Seul sokakları yağmurun ağır kokusuyla kaplıydı. Şehrin ışıkları, gökyüzüne yükselen gri bulutların ardında boğuk bir şekilde titriyordu. Hyunjin elindeki dosyayı daha da sıkı tuttu; soğuktan değil, içindeki korkudan titriyordu aslında. Her adımında 20 yıllık hayatının yükü daha da ağırlaşıyordu.
Bu şehirde güçlü olan hayatta kalırdı.
O ise güçlü olmak zorunda kalmıştı.
Henüz bir stajyerdi. Adalet Sarayı’nın gri mermer koridorlarında kaybolacak kadar küçük, ama içinde taşıdığı öfkeyle bir o kadar tehlikeliydi. Ailesinin bastırdığı çığlıkları, geceleri duvarları bile titreten kavgalara şahit olmuş bir çocuk olarak büyümüştü. Bir gün bunun hesabını soracağına dair kendine söz vermişti. Ve o günün ilk adımı bugün başlıyordu.
Kapının üzerindeki isim plakası dikkatini çekti:
“Başsavcı Felix Lee – Özel Soruşturma Birimi”
Hyunjin, bu ismi herkes gibi duymuştu.
Kore’nin en genç, en başarılı, en acımasız savcısı.
Duruşmada bir canavara, günlük hayatta ise rahatlığıyla insanı deli eden birine dönüştüğü söylenirdi.
Hyunjin derin bir nefes aldı. İçeri girdiğinde karşısında bulduğu adam, duyduklarından çok daha fazlasıydı. Felix, geniş ofisinin ortasında duran masaya yaslanmış, telefonunu karıştırıyor, sanki dünyanın yükü omuzlarında değilmiş gibi gülümsüyordu.
Gözleri Hyunjin'e kaydığında gülümsemesi durdu.
Yerini… tehlikeli bir merak aldı.
“Demek yeni stajyer sensin.”
Sesindeki sakinlik, Hyunjin’in omurgasından aşağı bir ürperti gönderdi.
“Umarım kolay pes edenlerden değilsindir. Çünkü burada oynanan oyunlar… gerçek hayattan daha serttir.”
Hyunjin, ellerini yumruk yaptı.
“Pes etmeyeceğim. Ben… burası için hazırım.”
Felix birkaç adım yaklaştı. Gözlerini Hyunjin’in gözlerine kilitledi.
“Hiç kimse gerçekten hazır değildir,” dedi fısıltıya yakın bir sesle.
“Yine de… seni görmek ilginç olacak, stajyer.”
O an Hyunjin anlamıştı.
Bu adam onun ustası değil sadece—
Aynı zamanda kaderinin en zor sınavı olacaktı.
Ve belki de… en tehlikeli bağı.