Fantastik
16 historias
GECE DANSI por Limaei
GECE DANSI
Limaei
  • LECTURAS 542,574
  • Votos 85,774
  • Partes 71
❝Karanlık çöktüğünde parlayan tek yıldız benim. Ben, sonsuz ışığın başladığı yerim.❞ Eleta tanıdığı bütün kişiler tarafından yalanlarla kandırılmıştı. Hiçbiri bunu onun kötülüğü için yapmamıştı fakat ihanetin acısının alevi bir türlü içinde sönmüyordu. Dahası bir an önce kim olmak istediğine, ne yapmak istediğine karar vermeliydi. Günlerini küçücük odada kendini hapsederek mi geçirecekti, yoksa kapıyı açıp her gün saatlerce kapısında bekleyen Gölge ile konuşup gerçekleri mi dinleyecekti? İki krallığın da yalanları gün yüzüne çıkarken Eleta konumu artık farkındaydı. Onu iki seçenek bekliyordu: Ya sessiz kalacak, her şeye göz yumacaktı. Ya da Nora Payre'nin isyanına katılacak, kördüğüm olan hayatı çözülmeye başlarken bir koruyucuya dönüşecekti. Bundan önce yapması gereken tek şey, geçmişinde ona unutturulan anılara bir bir kavuşmaktı. Önünde çok şey vardı. Bunu biliyordu. Fakat artık içindeki gücü de biliyordu. Tükenmek bilmez bir karanlık, içinde kan gibi akan ışık, alacağı yeni rünler ve yapılacak eğitimler onu bekliyordu. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin ikinci kitabıdır! -------------------------------------------------- (Kitap Formatında Sayfa Sayısı: +1300.) (Kelime Sayısı: 370 BİN.) -------------------------------------------------- Başlama Tarihi: 2019 Yazı. [TAMAMLANDI.] TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
GÜZ DANSI por Limaei
GÜZ DANSI
Limaei
  • LECTURAS 625,814
  • Votos 83,875
  • Partes 54
❝Dansımız müzikle değil, bıçaklarla olur. Dansçı ne kadar zarifse bir o kadar da ölümcüldür.❞ Karanlığın ve ışığın büyüsünün hüküm sürdüğü bir dünya... Eleta Clesquen, Güz Krallığı sarayında yetişmişti ve topraklarının en becerikli dansçılarından biriydi. Eğitim merkezinde son yılını da tamamladıktan sonra Arena'larda tozu dumana katmak en büyük hayaliydi. Eleta'nın eğitim merkezindeki son yılıyla birlikte cinayetler de başlamıştı. Eleta gittikçe hayatının belirsizliğini, geçmişindeki ve zihnindeki boşlukları fark ediyordu. Doğru bildiği her şey çökerken yaşadığı her an tehlikedeydi. Geride kan kokusu ve dehşetten başka bir şey bırakmayan iki suikastçı peşindeydi: Gölge ve Hayalet. İşin kötüsü kadim bir bağla bağlı olduğu ruh eşi gittikçe Eleta'dan uzaklaşıyordu. Ve iki krallık, Gölge ve Güz Krallığı da değişiyordu. Karanlık ve ışık krallıkların sınırında dalgalanıyor, birbirlerine üstün gelmeye çalışıyorlardı. Eleta ise iki krallık arasında bir 'kördüğüm' dü. Çözülmeyi bekleyen ve sırlarla dolu... Karanlığın ve ışığın dansına hoş geldiniz. Bizim dansımız, ölümü kulağınıza fısıldayan bir ninniden ibaret. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin birinci kitabıdır! -------------------------------------------------- TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
Gelecekten Gelen por Burcuzelik
Gelecekten Gelen
Burcuzelik
  • LECTURAS 1,649,953
  • Votos 109,299
  • Partes 38
21. yy'da sakin bir hayat yaşayan Ang binlerce yıllık efsunlu bir tılsımın başına bu kadar bela açacağını hiç düşünmemişti. Tılsıma temas ettiği an sonsuz bir alevin içine yerleşerek onu zamanda binlerce yıl geriye savurmasıyla kendini, nefesini kesecek kadar yakışıklı bir adamın karşısında bulmayı da hiç beklemiyordu. Ama kaderin tuhaf bir eğlence anlayışı vardı. Adam güçlüydü, zorbaydı, despottu... Ve kahretsin ki cehennem kadar yakıcıydı. Barbar Lord Alexander Aaden Sword'un onu orada tutabilmesinin mümkünatı yoktu! Ang ne yapıp edecek bu vahşi ve büyülü dünyadan kurtulmaya bakacaktı. Ama Alexander'ın onun için başka planları olduğunu çok geçmeden anladı. Kendini karşı konulamaz bir tutku ve macera dolu bir yolculukta bulan Ang, yapması gereken tek şeyi yaptı. Kaçtı! Bu hikâye de beklenmeyen tek şeyse aşkın tüm bağlardan daha keskin olduğuydu. *** Zaman, mekan, yaratıklar ve dioren dünyası tamamen kendi hayal ürünümdür... 20 Mayıs 2015
ARAF por minergona
ARAF
minergona
  • LECTURAS 871,273
  • Votos 57,373
  • Partes 62
O gece durduraksız gök gürledi..Kral Vincent şatosunda güzeller güzeli eşi Eleanor'u ve minik Prensesi heyecanla beklerken her şeyden habersizdi... Kraliçe Eleanor ise son nefesini yağmurun başlamasından hemen önce vermişti.Cadı amacına ulaşamamış, planı güçsüz Eleanor yüzünden suya düşmüştü... Minik prensesimiz ise kim olduğunu bilmediği bir kadının elinde annesinin cansız bedeninin yanında ağlıyordu. Kadın ona iğrenerek bakıyor, bir an önce kurtulmak istiyordu ve yağmur başladıktan sonra pelerinini başına geçirerek ormanın derinliklerinde kayboldu... **** Artık kendimi daha dinç hissediyordum, bedenim ise tüy kadar hafifti... Artık beni suyun derinliklerine çekmiyordu. Kulaklarımdaki uğultu yerini sessizliğe bıraktı... Ölmek böyle bir şey miydi? Bu kadar huzurlu mu hissettirirdi? **** Bir anda bütün kasılmaları durdu ya da hafifledi bilmiyorum. Yüzü bembeyaz olmuştu.. Az önce pembe olan yanakları kireç gibi beyazdı. Aniden gözlerini açtı... O güzel ela gözleri... Tümüyle mor benekleri gibi olmuştu... O güzel dudaklarından tüm odada yankılanan gür bir kadın sesiyle sözler döküldü.... "Dengeyi sağlamak için sönecek masum yaşamlar Özgürlüğüne kavuşacak kabuğundan ayrılan ruhlar Şafak sökmeden önce dökülecek masum kanlar Kanlarla sulanacak ağaçlar..." **** Bu kimliğini bilmeden kendini farklı bir dünyada farklı olaylarda bulan bir kızın hikayesi. Genç bir kız tüm kayıplarına ve ihanetlere rağmen hayatına devam edip doğru yolu bulabilecek mi, yoksa kendini karanlığa teslim edip diğerleri gibi tarihten silinecek mi? Kimliğini ve varoluş nedenini bulma yolunda ona eşlik etmeye ne dersiniz? ☽O☾ Ay geçerken halden hale, Tüm ruhlar takip eder onun seyrini. ☽O☾ * 03.11.2019 #Fantastik 1. * *12.11.2019#Macera 1.* *14.01.
YARALASAR(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 16,526,155
  • Votos 669,507
  • Partes 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Misafir Ruh -2- Muamma por tgceymn
Misafir Ruh -2- Muamma
tgceymn
  • LECTURAS 3,620,107
  • Votos 334,225
  • Partes 78
Serinin ilk kitabı Misafir Ruh-Değişim'dir. ******************** Zengin ve sorunlu gençlerin kabul edildiği bir okul. Zafer Koleji. Ve bütün bu karmaşanın içerisinde kendini bulan Seren Çağrı. O 6 ay boyunca kabuslarında gördüğü Asel Demir'in hayatını değiştirmek için kızın bedenin de hapis olmuş durumda. Üstelik şimdi problemli Asel, Seren'in bedeninde gözlerini açtı. Peki Asel, Seren'in bedeninde uslu bir kız olacak mıdır? Tabi ki hayır! ************** "Biz tehlikeli insanlarız." Dedi genç adam kızın gözlerinin içine bakarak. "Tehlikeliyiz. İnsanlara zarar verebiliriz ve paramız sayesinde bu işten kolaylıkla sıyrılabiliriz." Adam kızın yüzüne düşen kızıl saç tutamını yavaşça kulağının arkasına yerleştirdi. Sözlerindeki sertliğin aksine dokunuşu yumuşaktı. Genç kız kocaman açtığı yeşil gözleri ile adama bakıyordu. Adamın ona bu denli yakın durması düşüncelerini bulanıklaşmasına neden olmuştu. Adamın yüzünde ki gülümseme tehditkar bir ifade ile iyice yayıldı. "Ne dersin? Böyle tehlikeli bir ortamda seni sevebilir miyim?" ************* Asel ve Seren'in akıl almaz hikayesi Misafir Ruh Değişim kitabından sonra Muamma da devam ediyor.
Su Cinleri por denizyolcusu
Su Cinleri
denizyolcusu
  • LECTURAS 498,711
  • Votos 53,880
  • Partes 36
Pasifik sularının derinliklerinde, insanlara görünmeyen, suyun ruhuna sahip yaratıklar yaşardı, bir vakitler. Kin tutamayan, intikam nedir bilmeyen, masum su cinleriydi bunlar. İnsanlardan biri su halkına ölümü getirdiğinde içlerinde intikam ateşi yanacak ve suyun ruhu dahi bu ateşi söndürmeye yetmeyecek... Bedel ödetmek için insan suretine giren bir su cininin, iki farklı dünya arasındaki eşi görülmemiş bir savaşa dönüşecek esrarengiz hikayesi, aynı zamanda imkansız bir aşka yol açacaktır.
MEZAR por S-Mare
MEZAR
S-Mare
  • LECTURAS 641,834
  • Votos 79,852
  • Partes 52
(TAMAMLANDI) Yıkılan bir dünya... Ve vampirlerin hüküm sürdüğü bir yeraltı ülkesi... Sepulcrum... Kurt adamların işgalleri başlamışken artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. İki vampir savaşçı büyük bir görev üstlenirken yeraltı tünellerinde onları ummadıkları tehlikeli bir yolculuk bekliyordu. Avcılar... Kurt adamlar... Gri şeytanlar... Yeryüzü Koruyucuları... Cadılar... Ve kendi ırkları, belki de tehlike en yakınlarıydı. Tüm bunların üstesinden gelip görevi başarıyla tamamlayabilecekler miydi? Ya da gerçekten ortada bir görev var mıydı? ♧ °Şimdilik sizin kurallarınıza göre oynayalım. Sıra benim oyunuma da gelecek. O zaman benim oyunculuğum gözlerini kamaştıracak ve siz kurtlar dolunayda bile bu ışığı bulamayacaksınız.° ♧ Post Apokaliptik sonrası distopik bir toplumun hikayesidir. !!! Tüm hakları tarafıma aittir.
TILSIM|Aurora 2 por AdaliaAlyssa
TILSIM|Aurora 2
AdaliaAlyssa
  • LECTURAS 782,045
  • Votos 75,867
  • Partes 56
Saatlerinizi geriye alın ve bildiklerinizi unutun. Tüm fantastik güçleri yeryüzünden silin, hafızalarınızı kötü deneyimlerden arındırın. Teknolojiyi ve zekayı umursamayın, bu defa yalnızca hafızalar konuşacak. Neden mi? Çünkü... Tılsım kırıldı. Artık kimse ve hiçbir şey eskisi gibi değil. (Aurora'nın 2. Kitabıdır.)
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 7,497,296
  • Votos 172,303
  • Partes 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.