Aradan geçen yirmi yılın sonunda aynı şehirde Wooyoung, doktor; San ise özel kuvvetler askeri olmuştu. Karşılaştıkları an aslında hiçbir şeyin mazide yitip gitmediğini anlayacaklardı.

》 WooSan 《 Wooyoung, komşusu evinde ölü bulunduğunda ve cinayetten dolayı haksız yere suçlandığında 22 yaşındaydı. Kimse ona destek çıkmamış, onun masumiyetini savunmamıştı. Bu durum ise tam 10 yılına mâl oldu. Haksız yere hapishanede geçen kocaman bir 10 yıl... Ağladı, çığlık attı ve hapishane arkadaşları tarafından zorbalığa uğradı ancak güçlenmeyi de öğrendi. Hapishanenin içinde kendi çetesini kurdu. Hayatını cehenneme çevirenlerden intikam almak istedi. En sonunda ise tarihin en önemli mafya liderlerinden biri oldu; Corvus. Hapishaneden çıktığında artık tek gereken çetesinin başında durmak ve istediği tüm intikamları almaktı. Bunu yapmak için ise birine ihtiyacı vardı. Diğer işleriyle meşgulken yanında duracak, istediği adamları öldürebilecek, güvenini kazanabilecek birisine. Karganın işaret ettiği avları düşünmeden parçalayabilecek bir kurta; Lupus'a.

"eve dönüyorsan, eve dönüş yolunu unuttuysan, çıkmaz sokaktaysan veya çıkmaz sokaklardan kurtulduysan, her neredeysen ve her nereye gidiyorsan"

sarı saçların en az bu aptal kasaba kadar sıkıcı 12.08.23

Belki de sevilince yaşamaya başlıyordu insan. Bir nefesti ayrıcalıklı bir bakış, sıcak bir dokunuş, nahif bir öpücük, düşünülmüş bir armağan, zarif bir iltifat, içten bir özür, ithaf bir şarkı, hoş bir söz, tatlı bir melodi, adanmış bir şiir, dudaklarla mühürlenmiş bir mektup. Zira bir seviş, bin nefesti belki de.

Diğer tüm siren halkı gibi irite edici şekilde büyüleyici bir sese sahip olan güzeller güzeli siren Seonghwa, karşılaştığı bütün gemileri Kuzey Körfezi'ndeki sirenlerin ölümcül kayalıklarına çekiyor ve etkisi altına aldığı her denizciden suya atlamalarını istiyor. Bu yırtıcı siren eğer suya atlayan her kim olursa onları okyanusun en derinlerine batıracak ya da gönlü isterse onları bir şekilde hayatta tutup sonsuza dek işkence edecek. Ama bazı sirenler vardır ki kalplerini gerçekten neşeli ve cesur denizcilere kaptırırlar. Karayipler'de kendi gemisi ve tayfasıyla Hispaniola kıyılarında gezinen genç ve kana susamış Kaptan Kim Hongjoong'un duyduğu bu güzel ses onu ölüme mi çağırıyordu yoksa bambaşka bir şeye mi? Öğrenmenin tek bir yolu vardı. mythology&pirate au! C/W: şiddet, argo, ölüm, kan, intihar, işkence, idam imaı nehwatiny sunar ^^

Wooyoung'un günleri aynıydı. İşe gel, aklı sikinde olan bir aptalı yakala ve parasını çal. Aylardır devam eden bu döngüden gayet hoşnuttu, özellikle barın kontrolü neredeyse kendisindeyken. Neredeyse. Choi San patronu olduğu günden beri kendisini parmak uçları üzerinde tutması yetmiyormuş gibi Wooyoung'u adeta bir bataklığın içine sürüklüyordu.

𝐖𝐡𝐞𝐧 𝐲𝐨𝐮 𝐝𝐚𝐧𝐜𝐞 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐞𝐯𝐢𝐥, 𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐞𝐯𝐢𝐥 𝐝𝐨𝐞𝐬𝐧'𝐭 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐞. 𝐓𝐡𝐞 𝐝𝐞𝐯𝐢𝐥 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐞𝐬 𝐲𝐨𝐮. She was an angel craving chaos. He was a demon seeking peace. She wanted to watch the world burn. And he would light every flame for her.

yunho modern sanatla ilgilenen öylesine bir adamdı, mingi ise yaşadığı sorunları kimseye anlatamıyordu. ann

》 SeongJoong + Omegaverse + Fantastik 《 Seonghwa diğer omegalardan farklıydı, bu uzun boylu oluşundan ya da güçlü görüntüsünden kaynaklı değildi. O, "Gezgin" adı verilen bir güçle doğmuştu. Fiziksel bedenini bir yerde bırakarak ruhunu başka yerlere gönderebilir, uzak mesafelerde keşif yapabilirdi. Fakat doğduğu anda hükümet tarafından alınmış, 23 yıllık ömrünü hapis şekilde bir odada tutularak geçirmişti. 23. yaşının son günü ise ilk kez yeteneğini kendisi için kullanıyor, karla kaplanmış bir bahar gecesinde, nereye gittiğini bile bilmeden ormana doğru koşuyordu.