Ruhum.
2 stories
KOR ATEŞİN PARÇALARI by nepenthze
nepenthze
  • WpView
    Reads 202
  • WpVote
    Votes 57
  • WpPart
    Parts 6
Gördüğüm iki çift göze kitlenmem kısa sürmedi. Gri gözleri doğrudan kalbimi hedef alıyor gibi yavaş yavaş kalbimde bir enerji hissediyordum. Canımı yakan şey gözlerinden ziyade başka bir şeydi sanki. Öyle hırsla, öyle nefretle bakıyordu ki. Gözleri bir sıcak okyanus gibiydi, ben içinde yanıyordum. Kaynar bir suda boğulmak değildi, her hücrene, her duyguna kadar cayır cayır yanmaktı. Gözleri bir ölümü anlatıyordu, benim tabutum onun grilerine gömülmüş gibiydi. Kalbimdeki basınç artarken daha fazla dayanamayıp elimi kalbimin üstüne götürdüm. Yüzümü sabit tutmak için uğraştığım savaş sonunda sona ermiş gibiydi. Kalbimde çok büyük bir ağrı vardı. Hayır, bu asla hoşlantı gibi değildi. Ne olduğunu anlamıyordum. Grileri ruhumu ele geçirmek istiyordu; başarısız olmak önce beni, sonra onu alevlendiriyordu. * Eğer ihanetin bir simgesi olsaydı, bu kitap olurdu. Ruhunuzun ortadan ikiye ayrılıp, bir tarafınızın sizi terk ettiğini düşünün. Elinizde ki yarımlıklarla devam etmeye çalışırken birinin sizden onu koparmaya çalıştığını düşünün. Zemheri için de durum böyle. Yaşadığı olaylar onu bırakırken bir anda gelen o kişi Zemher'nin her şeyini istiyordu. Başta ruhunu, ruhu onun ruhuna karışsın diye uğraşıyordu. Peki Zemheri vermek istemezse, bu durumda Aziz ne yapar? (Geçmiş hayat ve fantastik içerir.)
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,300,644
  • WpVote
    Votes 2,251,425
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."