mafya
23 stories
Işıklar söndüğünde by parlayan_gece_28
parlayan_gece_28
  • WpView
    Reads 8,433
  • WpVote
    Votes 439
  • WpPart
    Parts 11
Işıklar yanmıyor, bu gün ışıkları kapatmasak olur mu baba? Siyah gözleri geceyi anlatıyordu bana, hep gözleri bana dokunsun isterdim uzaktan değil gece karası biraz da olsa yakından bak bana. Anne acıktım , bu gün de mi yemek vermeyeceksiniz bana? İhanet affedilebilir miydi bilmiyorum ama ben sizi gömdüm bayım, ben sizi kalbime gömdüm. Geçmişimi öldürdüğümü zannediyordum ama öldürememişim, hâlâ peşimden geliyormuş.
Bizim Aramızda by Gravity_kitapkurdu
Gravity_kitapkurdu
  • WpView
    Reads 859,306
  • WpVote
    Votes 30,574
  • WpPart
    Parts 59
arkadaşlar #1 01.03.2020
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,150,351
  • WpVote
    Votes 1,336,982
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,091,682
  • WpVote
    Votes 2,068,354
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,810,035
  • WpVote
    Votes 192,658
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,325,420
  • WpVote
    Votes 693,577
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
KÜLDEN ELBİSEM  by mavimsu_
mavimsu_
  • WpView
    Reads 1,371,939
  • WpVote
    Votes 81,315
  • WpPart
    Parts 66
Dünyayı perde arkasından yöneten gizli ve elit bir yapı: "Ulular"... Güçlerini sürdürebilmek için gelecek nesillerini yani çocuklarını özel olarak yetiştirirler. Bu varisler "Veliahtlar" olarak bilinir. Yedi Veliaht arasında en güçlü isim ise, sert duruşu ve zekâsıyla öne çıkan Arem Barkın Soykamer'dir. Arem Veliahtlar ekibinin lideridir ve Baş Veliaht olarak bilinir. Günlerden bir gün Arem'in hayatı, sevdiği kadın Melisa Aksel'in beklenmedik ölümüyle altüst olur. Geleceğe dair tüm planlarını bir kenara atar ve Melisa olmadan geçen yıllar onu daha karanlık birine dönüştürür. Ancak bir gün karşısına, Melisa'ya tıpatıp benzeyen gizemli bir kadın çıkar: Hera Türkeş. Arem, bu genç kadını görür görmez onun Melisa'ya benzeyen yüzünden etkilenir ve Veliahtların arasında, kendi yanında bir yer verir. Fakat Baş Veliaht'ın bilmediği bir şey vardır: Hera, eski bir askerin kızıdır ve bu asker, kızını Veliahtlar'ın karanlık sırlarını açığa çıkarmak için devlet adına görevlendirmiştir. Geçmişin gölgesinden gelen sırlar ve Arem'in kendi planları, Hera'nın oyununu tersine çevirir. Artık bu mücadelede sadece güç ve strateji değil, kalp, kader ve ihanet de belirleyici olacaktır. Yedi Veliaht ve kaderini kendi elleriyle yazmak isteyen bir Tanrıça'nın savaşı bu hikâyede başlıyor ve yangın çıkıp her şeyi küle çevirdiğinde son buluyor... Kitap 3 seridir. 1) Külden Elbisem-Birincinin ikincisi TAMAMLANDI 2) Külden Elbisem-Solan Çiçekler TAMAMLANDI 3) Külden Elbisem-Ateşin külü TAMAMLANDI Wattpad'e bu isimle yazıl mış olan ilk kitaptır. KİTABIN İLK YAYINLANMA TARİHİ 01/ 10 /2022 KİTABIN FİNAL TARİHİ 22/01/2024 KİTAP 2024 OCAK 25'te yayından kaldırıldı. Tüm bölümler düzenlendikten sonra tekrar yayınlandı. Kitabın tüm bölümleriyle wattpad'e ikinci kez yüklendiği tarih: 16/05/2024 tarihidir. Kitaba başt
SIR  by serpeceziyagil
serpeceziyagil
  • WpView
    Reads 3,670,576
  • WpVote
    Votes 63,417
  • WpPart
    Parts 35
"Bakışıyla bir dağı devirir. El alemi dize getirir. Bütün herkes onu konuşur öyle zannetsin." İddiayı kazanmak için dikkat çekmem gerekiyordu. Şarkıyı söylerken aynı zamanda dans etmeye başladım ritime uygun. Etrafta gezdirdiğim bakışlarımı tekrar Barlas'a çevirdim. "Biraz uslan artık yar, bu neyin özgüveni? Bir destur artık, aştın kendini." Barlas'a laf sokuyordum şarkı yoluyla ama o gülerek beni izliyordu. Hatta gözlerindeki hayranlıkla. "Yaktım gemileri. Her gün birileri ölsün yoluna. Ben ölmeyeceğim." Gaye ölebilirdi mesela Barlas'ın uğruna. Sonuçta sevdiği ve öpüştüğü kızdı. Şarkının sonlarına gelirken nefes nefese kalmıştım. Heyecanlanmamın etkisi büyüktü bunda. Son kez etrafta gezinen bakışlarımı Barlas'a çevirdim ve tam gözlerine bakarak söyledim son sözleri. "Yoluma çıkma aman diyeyim. Yıprattın yeterince gözünü seveyim." Kopan alkış tufanıyla mikrofonu bıraktım ve sahneden indim. Kalbim deli gibi çarpıyordu.