Yayına hazırlayan: Egemen Berköz Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. Çeviren: Necmi Seren

Çok istemiştim normal insanlar gibi göz yaşı dökmeyi. Çok istedim üzüldüğüm her an üzüntümü gözümden akıtmayı. Çok istedim istediğim yerde istediğim zaman hıçkıra hıçkıra ağlamayı... Annem hep "Her istediğin olamaz Elmas." Derdi. Olamazmış. Ben, Elmas Demirel. Milyarda bir rastlanan bir hastalığa sahibim. Çoğu kişi hastalığımı şans diye adlandırıyor. Hayır, bu bir şans değil. Aksine bir şanssızlık. Hangi hastalık "şans" diye nitelendirilebilir ki ? Her zaman zor bir hayat geçirmişimdir. Tabii ki de istediklerimi kolay elde edemeyecek olduğumun farkındaydım. Ama istediklerim çok zor şeyler değildi. Saklamak ve saklanmak istemiştim. Tabii ki istediklerim 20 yıllık hayatım da olduğu gibi yine gerçekleşmedi. Olsun... alıştık be... Aslında bir şeye alışmak en çok insanın canını yakar. Bunu biliyorum. O yüzden alışılmışlıkların dışına çıkarak sizi hikayeme davet ediyorum. Acı hissettiğiniz kadar kederleneceğiniz, kederleneceğiniz kadar mutlu olacağınız, mutlu olacağınız kadar neşeleneceğiz ve neşeleneceğiniz kadar da sinir katsayılarınızın atacağına emin olabilirsin. Bi de aşk var... onu unutmuşum :)

Kafede Normal bir şekilde kahve içip gideceklerini düşünen Begüm, Yıldız ve Neslihan arkadaşlarının ona karşı kafenin terasından kaçamak bakışlar atan bir çocuğu fark etmesiyle bunun normal bir kahve içme olmadığını anlamışlardı. Sosyal anksiyete ondan korkuyor! Kahve içemeye iki farklı mekana giden iki grup genç, aralarında ki iki deli yüzünden bir şekilde tanışmışlardı. Arkadaşlarının Başlarını hep belaya sokan bu iki deli dolu gencin,arkadaşlarının başlarına açtıkları en tatlı bela şüphesiz Buydu.