Öylesine
6 stories
CİNAYET  by _sila_soylu_
_sila_soylu_
  • WpView
    Reads 28,455
  • WpVote
    Votes 1,487
  • WpPart
    Parts 27
{Cinayetin kusursuzluğu katilin mükemmelliğine bakar!}
Bi' Cüz? | yarı texting by hija_b_i
hija_b_i
  • WpView
    Reads 162,862
  • WpVote
    Votes 11,905
  • WpPart
    Parts 39
05****: Bi cüz versem okur musun? Aylin: Olur ama 30 benimdir.
Aynanın Diğer Tarafındakiler by heyqueenbeex
heyqueenbeex
  • WpView
    Reads 539,926
  • WpVote
    Votes 45,496
  • WpPart
    Parts 79
Üniversite öğrencisi Eylem; bol bol gezmeyi, kahkahalarla gülmeyi ve kelebekleri fazlasıyla severken, kitaplardan, yalnızlıktan ve ciddi olan her konudan nefret ederdi. Tarih bölümü öğrencisi olan erkek arkadaşının ısrarıyla bir 17.yüzyıl hükümdarının hayatını konu alan kitabı okumasıyla bazı şeylerin farkına varır. Kitabın baş kahramanı Artun Emir Han'ın kendisiyle birçok ortak noktası olduğunu gören Eylem henüz içindeki tuhaf hisleri bile isimlendiremeden geçirdiği ufak bir kazada bayılır. Uyandığındaysa kendini 1682 yılında bulur. İlk başta olayı anlayamasa da sonradan döneminin en önemli hükümdarı Artun Emir Han ve onun can yoldaşı Eray Paşa'nın hayatını koruyabilecek tek kişi olduğunu fark eder. Kendisine çok uzak olan bu yeni ortamda henüz nasıl hayatta kalacağını bile bilmezken birçok düşmana sahip bu genç hükümdarı nasıl kurtaracağıysa tam bir muammadır. Üstelik bunu yaparken hiç bilmediği tarihi akışa da müdahale etmemesi gerekmektedir tabii dünyayı bir paradoksla yok etmek istemiyorsa!
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,229,486
  • WpVote
    Votes 691,276
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
YÜZSÜZLER DİYARI (SN 314) by Bir_Oblomov
Bir_Oblomov
  • WpView
    Reads 9,291
  • WpVote
    Votes 2,565
  • WpPart
    Parts 7
Birinci bölümün adı '3' ve farklı bir bölüm isimlendirme sistemi var. Yayımlanma sırasına göre okuyunuz. -Seni seviyorum. -Geçecek... Başlarda önemsiz bir konu olarak gördüğü şey zamanla hayatının bir parçası olacak ve gerçeklik algısını altüst edecek.. Büyük bir belirsizliğin hikayesi.
Kan Şarabı (TAMAMLANDI) by Selimdmrr
Selimdmrr
  • WpView
    Reads 13,760
  • WpVote
    Votes 4,392
  • WpPart
    Parts 86
İstanbul böylesini daha önceden hiç görmemişti; Korkunç bir salgın insanları birbirine karşı vahşiliğe teşvik ediyor. Kulağa şaka gibi geliyor, değil mi? Diğer herkes de ilk duyduğunda öyle sanmıştı ki insanlar sokak ortasında katledilmeye başlayana kadar. Hastalıklılar enfekte olmayanlara saldırıyor, onları parçalarına ayırıp organlarını yiyordu. Bu dehşetin karşısında Koray, İstanbul'un karantinaya alınacağının haberiyle ailesini kurtarıp karantinadan kaçabilmek için yollara düşer fakat hiç bir şey istendiği gibi gitmez. Şimdiyse Koray, aynı onun gibi hayatta kalmayı ve bu kâbustan kurtulmayı isteyen bir avuç insanla baş başa kalmıştır. Tam umutlar tükeniyordur ki ekip, telefonlarına aldıkları gizemli bir mesajla karantinadan çıkabilmenin bir yolu olduğunu öğrenir ve böylelikle zamanla yarış başlar. Hastalıklı yabanileşmiş insanlarla dolu sokaklar hiçbir şekilde güvenli değildir ve tek bir ısırık, yolculuğun sonu demektir. Ölümün sadece iki dişin arasında olduğu bu dünyada Koray ve ekibi, karantinadan sağ salim çıkabilmeyi başarabilecek midir?