Kitap-_-
3 stories
HESİM "Hayalet Sesim" by bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    Reads 2,515,417
  • WpVote
    Votes 115,575
  • WpPart
    Parts 23
Bir kız... Bir de ses... Hayalet bir ses... Ama gerçek. Biraz da doğa üstü... 《Korku kitabı değildir.》 Derin, sürekli derinlerden duyuyordu ismini. Korkuyordu. Varlığını bilmediği bir ses sürekli onunla iletişime geçiyordu. Biraz zaman korktu. Biraz zaman kovdu. Ama sonra alıştı o sese. Dokundu. Sarıldı. Öptü. Arkadaş oldu. Belki sonra daha da fazlası... . . . İçim yine bir tuhaf olsa da çalışma masama doğru baktım. Ne bir belirti ne bir işaret hiçbir şey yoktu. 'Belirti mi istiyorsun?' diye sordu zihnimin içinde yankılanan sesiyle... Olumlu anlamda başımı salladım. Düşüncelerimi okuması bazen sinir bozucu olabiliyordu. 'Sende çoğu zaman sinir bozucusun Derin.' Yine yapmıştı işte! Yine okumuştu düşüncelerimi... Masamın orada bir şeyler hareketlenince oraya doğru baktım. Kalem kendi kendine hareket edip kağıda bir şeyler yazıyordu. İstemeden de olsa elimin altındaki yorganımı sıktım avcumun içi ile. Korkuyordum belki de hala. Göremediğim bir ses ile konuşuyordum. Her an benimleydi ve sanırım o sadece ses değildi. Bir varlıktı. Dokunabilirdim ona. Elimle hala yorganı sıkarken kalem masadaki yerini aldı ve kağıt havalanmaya başladı. Havalanan kağıda baktım. Kağıdın üzerinde ' HESİM ' yazıyordu. Bu onun ismi miydi? Başlangıç Tarihi: 16 Ocak 2016 İlk Yayın Tarihi: 17 Mayıs 2016 》Tüm hakları bu hırçın yazarın masum ruhunda saklıdır... Bana ulaşmak isteyenler için instagram hesabım- @bilgeliyasam Hesim'in instagram hesabı: @hayaletsesim
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,757,026
  • WpVote
    Votes 4,585,402
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,255,915
  • WpVote
    Votes 2,250,674
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."