kalbim
4 stories
YANGINDA EN SON KÜLLER ÖLÜR by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 421,765
  • WpVote
    Votes 40,435
  • WpPart
    Parts 6
Parmaklarım küllerinde dolaştı. Sonra birden yağmur bastırdı. Gülümsedim ve beni izledi. Sustu ve onu dinledim. Sessizliği bile güzeldi. "Çünkü Leyla, çünkü iki gözüm, yangında en son küller ölür."
26 by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 513,789
  • WpVote
    Votes 47,340
  • WpPart
    Parts 13
"Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun Gerçek," diyerek ellerimi büyük avuçlarının içine aldı, "ve bunu yaparken yaşadığın komik bir ânı anlatıyorsun." Gözlerimden yaşlar boşalırken tüm dişlerimi göstererek gülümsemem onu duraksattı. "Bilmem ki," diye fısıldadım. "Her şey elimden kayıp gidiyorken bile acımayan kalbim, az önce sen o sigaranın külünü kül tablasına silkince öyle çok acıdı ki, ağlamak istedim. Üstelik aklıma da yaşadığım o ânın en komik repliği gelmişken, tam da sana söyleyecekken yaptın bunu. O külü neden öyle hiç umursamadan silktin? Senin için yanıyordu." Bir elini kaldırıp yanağıma koydu, büyük avucunun içiyle gözyaşlarımı parçalayıp ezdi, yok etti. Ve bana dedi ki, "Ben yapmasam o kırılıp düşecekti." "Senin yapmandansa, kendisi kırılıp düşmeyi kabul ederdi." Gülümsedim. "Keşke yapmasaydın." "Kendini o küle mi benzetiyorsun Gerçek?" "Hayır," dedim. "Hayır, sen beni henüz kırmadın ki."
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,080,249
  • WpVote
    Votes 1,335,836
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,820,818
  • WpVote
    Votes 254,912
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.