Okuyun okutun:)
8 stories
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,823,848
  • WpVote
    Votes 2,300,243
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
Buzdan Kıvılcım (Tamamlandı) by adorayagmur
adorayagmur
  • WpView
    Reads 1,653,192
  • WpVote
    Votes 119,792
  • WpPart
    Parts 61
İklim Akağaç, yaşıtlarının arasında en iyi patencilerden biridir, ancak etrafa saçtığı gülümsemelerin, kazandığı ödüllerin ve zarafetinin ardında başka bir hikaye vardır. Onu son noktalarına kadar zorlayan, mükemmel olması için elinden geleni yapan bir anne. Karza Dinçer ise hırs kelimesinin anlamını öğrendiğinden beri yalnızca kazanmaya oynamıştır. Umurunda değilmiş gibi davranıyor olmasına rağmen buz patenine büyük bir önem veriyordur. Bu yüzden partneri yaralandıktan sonra Karza ile eşleştirilen İklim, bunu reddetmeye çalışsa da zirveye ulaşabilmek için ona ihtiyacı vardır. Tek sorun ikilinin birbirinden öldüresiye nefret ediyor olmasıdır. Bunu görmezden gelip kendilerini kandırmaya devam etseler de partnerliklerine başladıkları anda aralarındaki gerilimi inkar edemezler.
KOCACIĞIM ?( Tamamlandı) by kendimdenhallice_
kendimdenhallice_
  • WpView
    Reads 5,085,488
  • WpVote
    Votes 212,419
  • WpPart
    Parts 56
Eğlence ve mizah dolu bir hayat. Birbirini tanımadan evlenen çiftin birbirine katlanma çabaları
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,028,326
  • WpVote
    Votes 2,066,969
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
Gümüş Yürek (Kitap oldu) by samimiokur
samimiokur
  • WpView
    Reads 214,303
  • WpVote
    Votes 22,479
  • WpPart
    Parts 44
Çevremdeki ağaçlar aynı gözükseler de aynı değiller. Uzaktaki dağlar bildiğimden daha soğuk. Rüzgar aynı hissettiriyor belki ama o bile tanıdığım rüzgar değil. Çünkü benim dünyamda çoktan unutulmuş büyüleri taşıyor kucağında. Olduğuma inandığım yerde değilim. "Bana her şeyi anlat. Bana dünyanızla ilgili her şeyi, en küçük detayına kadar anlat." Ben, Eira Morwen, dönmenin bir yolunu öğreneceğim. Ve ancak her şeyini bilirsem büyüyle ve korkunç canavarlarla dolu bu dünyanın girişini de çıkışını da bulabilirim.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,232,750
  • WpVote
    Votes 2,250,187
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
PUSULA by arvs98
arvs98
  • WpView
    Reads 6,611,995
  • WpVote
    Votes 276,395
  • WpPart
    Parts 73
Aşkın imkansızlığı kalplere dokunup, kimseyi bu kadar acıtmayacaktı. İntikamın soğukluğu damarlarınıza sokulup, sizi hiç böyle üşütmeyecekti. Ve olağanüstü yetenekler zaaflara kurban olurken, okurlar yerinde duramayacaktı. Mantığıyla aşk arasında kaldığında, ne yapardı? Sorunun cevabı kitap da.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,092,526
  • WpVote
    Votes 719,836
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.