Her türden
20 stories
Fabrikatörün Kızı by hqlivelly
hqlivelly
  • WpView
    Reads 1,870,523
  • WpVote
    Votes 104,540
  • WpPart
    Parts 45
"Yanlış anlamayın lütfen, bir anneye göre çok gençsiniz, bekar mısınız?" Kucağımda ki bebeğin bana ait olduğunu düşünmesine karşılık, utançla dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Aslında bakarsanız-" Yanlış anlaşılmayı açığa kavuşturacakken, belime sarılan kol bana mani olmuş ve aşinası olduğum o ses varlığını belli etmişti. Gözlerim, yanımda beliren Cihangir'e kaydığında o hiç bana bakmadan karşımızdaki adamın omzuna sert olabilecek şekilde iki kere vurmuş ve ölüm bahşeden tehditvari bir sesle konuşmuştu. "Yok koçum, bekar değil..." Lacivert gözleri bir savaş habercisi gibi bana döndüğünde, varlığımı ahraz kılmak için yemin etmişti. "Kendisi adını söylerken, yanına soyadımı eklemeyi unuttu." ~Tüm hakları gözü kara, kalbi yara olanlarda saklıdır.
Lilith'in Gözyaşları by kedilimedi
kedilimedi
  • WpView
    Reads 2,176,385
  • WpVote
    Votes 82,160
  • WpPart
    Parts 28
Hafızasını kaybetmiş bir halde baş düşmanının evinde esir olarak uyanan Meira, geçmişte işlediği affedilemez bir günâhın bedelini ödüyor olduğunu öğrenir. Meira uyandığında ona söylediği ilk sözü "Biz düşmanız" olan adamın, bir zamanlar gözlerinin içine aşkla baktığını öğrendiğinde işlediği günahın hiç de sandığı kadar basit bir ihanet olmadığını ve altında çok daha korkunç bir entrikanın yattığını anlar. İki düşmanın kader ağları, tutku ve nefretin ateşiyle birbirine örülmüş; kurdun kuzu postuna bürünüp kuzunun kurda dönüştüğü çarpık bir ihanet oyununa evrilmiştir, artık birbirlerinden kaçmaları da ne mümkün! Bu yapbozu ise çözmenin tek bir yolu var: Gördüğün ve duyduğun hiçbir şeye inanma. Bunu geçmişteki sen bile söylüyor olsa... Fantastik değildir, karanlık aşk türündedir. DİKKAT! Bu kitapta cinayet, psikolojik ve fiziksel şiddet gibi rahatsız edici olabilecek içerikler bulunmaktadır.
MÂHPARE by msaslann
msaslann
  • WpView
    Reads 3,189,121
  • WpVote
    Votes 140,314
  • WpPart
    Parts 37
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu. Fakat denemeden bilemezdi. "Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. "Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!" Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne. "Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken. "Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. "Ne demek ki?" "Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini. "Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?" Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.
SON DURUŞMA  by lunaparklari
lunaparklari
  • WpView
    Reads 132,934
  • WpVote
    Votes 5,462
  • WpPart
    Parts 25
Uzun büyük aynada kendime bakıyordum yakut kırmızısı kolyemi takmaya çalışırken büyük sert eller hissettim belimde beni kendine çekti başını boynuma yaklaştırdı sıcak nefesi oraya hapis oldu kalın dövmeli kolu tüm belimi sardı sarı uzun saçlarım onun göğsüne değiyordu. Tek eliyle saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı parmakları sarı saç tellerimin arasında dolaşırken kalın dudakları boyuma dokundu yavaş yavaş öpücükler kondurmaya devam etti gülümsediğini hissettim kalın sesi fısıltı halinde boynumu karıncalandırdı "Demek karım beni boşamaya karar verdi" alaylı sesiyle geri çekilmeye çalıştım gözlerimi aynada onun gözlerine çevirdim dikkatle bana bakıyordu oda. "Ama ne çabuk unuttun benim olan asla benden kendi isteğiyle gidemez ve sen benim soyadımı taşırken asla benden gitmeyi düşünemezsin karıcığım." Hapis olmuştum emindim ona, onun hayatına ve bu eve hapis olmuştum tam on yıldır. Son Duruşma isimiyle yayınlanan ilk ve tek kitaptır.
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 369,454
  • WpVote
    Votes 21,148
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
SARKAÇ(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,695,734
  • WpVote
    Votes 607,878
  • WpPart
    Parts 31
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
VERA'YA VEDA by denizmsrlk
denizmsrlk
  • WpView
    Reads 91,688
  • WpVote
    Votes 5,256
  • WpPart
    Parts 19
+18 öğeler içermektedir. Dağ sandığım, sırtımı yasladığım, yıkılmaz gördüğüm koskoca Narkotik büro amiri Tuna Atabeyli, dizlerinin üstüne çöküp ayaklarıma kapandığında gözlerimden akan sağanak, gökten akanlarla yarışıyordu. Titreyen sesiyle "Piraye" dedi. "Piraye, ben ki Tuna Atabeyli, bir kez yenilmedim. Annesizliğe, babasızlığa, kimsesizliğe, binlerce düşmanıma yenilmedim." Kuracağı cümle sonunu asla bilemeyeceğim bir yola sürükleyecekti bizi... "Ben sana yenildim Piraye, bir tek sana yenildim. En güzel sana yenildim. Sen benim, kendi kalbime sapladığım mercan saplı hançersin. Sen beni çok büyük yendin Piraye, yalvarırım gitme!" Bu kurgu +18 öğeler içermektedir. Kapak : @duendesign
KARANLIK HAYATLAR by bulutlardakibirii
bulutlardakibirii
  • WpView
    Reads 10,387
  • WpVote
    Votes 1,413
  • WpPart
    Parts 18
Babasının yerine geçen bir kadın ne kadar ileri gidebilir. Karanlık dünya onu en derinlerine aldıysa nasıl kurtulur? "Ben bu masada sürtük bir kadın kabul etmem!" adam elini masaya vurdu ve ayağa kalktı. Babamdan ilk öğrendiğim şeyi yapacaktım. Lider'e saygısızlığın cezası ölümdür. "Bende bu masada şerefsiz kabul etmem!" silahımı çıkarıp adamı anlının çatından vurdum. Adam olduğu yere yığıldı. Silahımı masanın üzerine koyup elime içki bardağımı aldım. Hepsi şaşkın gözlerle bana bakıyordu. "Bundan sonra ayağınızı denk alın çünkü her yapılanın bir bedeli olacak. Toplantı bitmiştir!" masadaki silahımı aldım ve masadan kalktım. Bu konuda çok kararlıydım. Oturduğum masadan babam ile abimin intikamını almadan kalkmaya hiç niyetim yoktu. DENİZ SANCAKLI & CİHANGİR ALEMDAĞLI 10.18.2021 🌿
666  (Tamamlandı) by hadizade
hadizade
  • WpView
    Reads 11,384,765
  • WpVote
    Votes 63,844
  • WpPart
    Parts 6
Patron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi' cesaret geliyor galiba. Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın? Patron: Kendini altımda bulursun. Gözlerim kocaman açıldı, hatta bacaklarım istemsizce titredi ve başımı kaldırıp dehşet içinde ona baktım. O ise telefonunu kenara bırakıp, gözlerimin içine bakarak gömleğinin düğmelerini birer birer çözmeye başladı... (Yaş farkı ve yetişkin içerik vardır.)
STAJYER by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 3,865,698
  • WpVote
    Votes 229,952
  • WpPart
    Parts 53
"Senden yapmanı istediğim küçük ve basit bir şey daha var Stajyer." Sakin kalmak için derin bir nefes aldım. "Benden daha ne isteyebilirsiniz ki? Tüm gün yapmadığım şey kalmadı. Sizce de artık bu kadarı fazla olmuyor mu?" Sonunda bir tepki vermiş olmamdan memnun olduğunu belli edecek bir ifadeye büründü. Bu sinirlerimi bozarken gözleri üzerimde geziyordu. "Hayır Stajyer bu kadarı yetmez. Yapman gereken bir şey daha var." "Neymiş o?" Bakışları üzerimde gezinmeye devam ederken bir adım yaklaştı. Ondan uzaklaşmak istedim fakat belimden tutup kendine çekerek buna engel oldu. Şaşkınca olduğum yerde kalırken dudaklarıma baktığını fark ettim. Yutkundum. Bir şey söylemek için cesaretimi toplayıp dudaklarımı araladım ama o daha önce davranarak beni şok edecek o cümleyi kurdu. "Çok güzel olmuşsun bugün, bir daha bu kadar güzel olma. Aklım sende kalıyor ve işime odaklanamıyorum, senin yüzünden bugün tüm işlerim aksadı."