yüreksiz kavgaların ziyanı -taegyu
nerede olursan ol, hangi mevsimde olursan ol, birlikteysek yaz gibi hissediyorum. 180621
nerede olursan ol, hangi mevsimde olursan ol, birlikteysek yaz gibi hissediyorum. 180621
Bizler zevk kuşağının aciz torunlarıyız, seks yap, televizyon izle, uyuşturucu kullan ve böğür, 21. yüzyılın yeni anarşist çocukları işte bunlar.
benim içimde yıldızlar kayıyor jeongguk, içimden parçalar gidiyor gülüşüne, içimden yıldızlar gidiyor.
sesinin kıyısında dinlendiğini bilseydi, dudaklarında yer edinen tebessümünü sakınır mıydı ondan? yüreğindeki sarsıntıların bizzat varlığıyla zambakların beyazıyla boyandığının farkına varsaydı kaçınır mıydı kendisinden?
çöp torbalarında bitmek bilmeyen muz kabukları var, hayatım.
"uyan, kyungsoo." jongin'in melodik sesi. korku dolu bir fısıltı. "uyanmaktan korkuyorum." "neden?" "uyandığımda... uyandığımda yerimi bir başkası alabilir."
"şu ana kadar hep yalan söyledin." omega gözünün ıslaklığına bulaşan yanaklarıyla sessizce konuştu. alfanın gözleri ona derince bakarken konuşmakta güçlük çekiyordu. "bir doğru söyle ki, tüm yalanlarını telafi et." alfa güçsüzce fısıldadı. "seni seviyorum."
"evet, sarhoşsun." dedi kalçalarından kavrayan ellerin sahibi. "bu gece ayrı bir hoşsun."
"bazen tüm acıyı hatırlıyorum. bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor. merak ediyorum, daha ne olabileceğini. kalabalık bir odada, yapayalnız hissediyorum. kendi kendime düşünüyorum, korku, pişmanlık, yalnızlık... benim bundan kaçışım yok." "hâlâ kalan yaralarını görüyorum. seni görüyorum louis, bakıyorum..."
zaaflarına bir gece, hatalarına bir nilüfer, sevgisizliğine...sevgisizliğine bir kalp verdim.
Choi Kördüğüm Soobin, yangını çıkarıyor ama ben, aslında yangına körükle gidenin ben olduğunu bilmiyorum ve bilmiyorum Choi Kördüğüm Soobin'in, nar çiçeği kokuyor, yangın çıkışı olduğunu bilmiyorum. #0310
"Konuşmayacak mısın?" diye soruyorum, kirpiklerini kırpıştırıyor birkaç kez; çekingenliği gülümsetiyor beni hafifçe. Gülümsüyorum, konuşmuyor; çekingenliğini seviyorum. "O zaman," diyorum neşeli bir sesle, bakışlarını üzerimden çekemiyor. "Beraber limonata içelim mi?" 14/04/2017 ~ 14/05/2017
Kendimi gerçekte var olmayan bir trenin içinde bulduğumda, saat altıyı beş geçiyordu. 17/02/2017 ~ 26/04/2017
''Ayırıyorum onları.'' Bıkmış gibi soluyor. ''Yardım et.'' Tereddütte kalıp boş boş suratına bakıyorum. Bir iki adım yaklaşıp ona garip bir kucaklaşma veriyorum. Elim sırtını ritmik olmayan birkaç tuhaf jestle pat patlıyor. ''İşte'' diyorum. ''Atlatacaksın.''
ekmeğin üstüne önce fıstık ezmesi sonra reçel sürülür ana kuzusu, ve senin nehirlerin asla durmaz
niye ölmemeli öyleyse yaşamak mutlu bir devinimse
Yolunu hiç kesmesin boş umutlar Adına hiç yakılmasın ağıtlar Yüzüme bak, elimi tut Sen söylediğim en güzel şarkısın Çaldığım en güzel gitar Hevesli esaretim Cahil cesaretim Sen söylediğim en güzel şarkısın [banginho] [oneshot]