okuyun okuyun
7 stories
NİRAN +18 by rubarek
rubarek
  • WpView
    Reads 12,466
  • WpVote
    Votes 1,229
  • WpPart
    Parts 8
Hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi Sarya Mirkan'ın hayatı bir gece yarısı, bir bıçak yarasıyla değişir. Askeri darbeyle yönetimi ele geçiren başkan kendisini darbeye karşı çıkan askerlerin namlusunun ucunda bulur. Ülke artık askeriye tarafından ikiye ayrılmış bir tarafa devletçi bir tarafa örgütçü denmiştir. Uğruna can alıp can verdikleri aynı devlettir. Abisinin faili meçhule kurban gitmesiyle kendisini örgütçülerin arasında bulan kızın bütün ezberleri bozulacak, çoktan rafa kalkan eski davalar yeniden aralanacaktır. .... .... "Aramızda dönüp duran bir silah olduğunu biliyordum," deyip derin bir nefes aldı. Sokak lambasından yansıyan turuncu ışık koyu kahve harelerine alazlar kondurmuştu sanki ama bu ateşin kaynağı kalbi miydi, güveni miydi emin olamıyordum. "Namlusu bana doğrultulmuştu gördüm. Ama tetiği senin çekeceğini hiç hesap etmemiştim." Adım Sarya, koynunda uyuttuğun günahın kefaretiyim. Kurgu yetişkin içerik barındırır. Dikkate alarak başlayınız.
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 869,030
  • WpVote
    Votes 63,521
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,036,997
  • WpVote
    Votes 7,373,072
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
Zehra. by DamlaKaraas
DamlaKaraas
  • WpView
    Reads 2,755,337
  • WpVote
    Votes 140,378
  • WpPart
    Parts 33
Doğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Kaledağda başlayan hikaye İstanbul'a kadar uzanırken aşk , tutku ve değişim bizimle olsun. - Not/Uyarı:Bölümler ilerledikçe hikayenin libidosuda yükseliyor. Bebeleri pistten alalım.😊 🤭
Ederlezi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 1,844,253
  • WpVote
    Votes 85,313
  • WpPart
    Parts 47
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."
Düşmüş Melekler Senfonisi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 2,321,424
  • WpVote
    Votes 163,951
  • WpPart
    Parts 81
Watty's Gizem&Gerilim Kazananı 🏆 🏆 MysteryTR Ödülleri - Yıla Damga Vuran Gizem&Gerilim Hikayesi -*- "Normal insanların, eline anormal olma fırsatı geçmemiş kişilerden oluştuğunu görecek ilk kişi sen değilsin. Tarih, bu gerçeğin farkına varmış krallarla, filozoflarla ve din adamlarıyla dolu. Çürümek ve çürütmek için fırsat kollayan bu yığına, onlar engel oldu. Medeniyeti; toplumun gözünü yasalar, günahlar ve yalanlarla korkutan adamlar kurdu. Çünkü koyduğu kanunları kendisine tanrının yazdırdığını söyleyen Hammurabi, bunun yalan olduğunu biliyordu. Çift boynuzlu miğfer taktığı için halk arasında Zülkarneyn olduğuna inanılan Büyük İskender, bu yalana göz yumdu. Tıpkı topraklarını işgal ettiği Mısır halkının karşısına sarıkla çıkarak Müslüman olduğunu söyleyen Napolyon Bonapart gibi. Napolyon, Mısırlıların başını yalanlarla meşgul etmezse, çıkacak isyanda o başları gerçeklerle almak zorunda kalacağını biliyordu. Vahşetin bir açıklaması olmadığını görecek kadar yükseleceksin. Tıpkı senden öncekiler gibi. Yukarı tırmandıkça ışığın azaldığını fark edecek ve nihayet, karanlığın sadece karanlık olduğunu öğreneceksin. En sonunda ise, sokağa çıkıp yaklaşan kötülüğe karşı uyarmak istediğin insanların, fırsat bulduğunda seve seve o karanlığa dahil olacağı gerçeğiyle yüzleşecek; Ve sonra düşeceksin."
ONSRA [KİTAP OLDU] by Gkennder8
Gkennder8
  • WpView
    Reads 1,666,063
  • WpVote
    Votes 13,381
  • WpPart
    Parts 9
Hayatı boyunca yüzü hiçbir şeyden gülmemiş bir kadın, Jülide Erbaş. Hep eksik bırakılmış, hep yalnız. Tam olmanın ne demek olduğunu hiç bilememiş. Ev nedir, aile nedir hiç tadamamış. Aşk'ı tattığını sanıp, yanılgılara kapılmış. Ama yinede hayatın taktığı her çelmeden sonra ayağa kalkmış. Kendisine sunulan kimsesizliğini, kendisini mesleğine adayarak kapatmış. Günü geldiğin de, gerçekten kimsesiz kaldığın da, hayatta ki tek varlığı annesi öldüğünde içinde ki uçurtmanın bağı yeryüzünden çözüldü. Göğe karıştı. Uçurtmasını gökyüzünü gözlerinde barından bir adam kendi gökyüzüne kattı. Alp Aslan Şahin Mesleğini kendi canından öte tutan yüzbaşı. Sevmek, sevilmek onun için hem çok uzak hemde kumar. Disiplin ve otorite hayatının merkezi olan Alp Aslan, tek bir gece disiplinini bozdu. O gece de, Jülide'nin yeryüzünden kopan uçurtması gelip onun koynuna kondu. Aynı otorite ve disiplinle hayatı şekil alan iki insan. Biri hayat kurtarıyor, diğeri vatanı söz konusu olunca hayat alıyor. Jülide, asla hayatında olmasını istemediği meslek grubunun tam ortasına kendisi düşüyor. Kendi öyküsünün sonunu kendisinin yazdığını düşünürken, asla öyküsünün yazılmayacağını düşünen Alp Aslan'ın öyküsünün baş karakteri oluyor. İstemediğimiz otlar, hep burnumuzun dibinde biter. Jülide, Alp Aslan'ın varlığını neşterle kesip atacak mı yoksa kalplerde açılan yaraların üzerine kendi dikişini mi atacak? Aynı kokuya aşık iki insan. Birinin hayatı barut kokusu diğerinin yuvası barut kokusu. Bir korkuyla harmanlanan iki gözü karanın hikayesi. Tüm hakları saklıdır. Yetişkin içerik mevcut. Gökçen KOÇAN