wooyoung asil ve zarifti, san'ın ise canı sıkılıyordu. ve ikisi kilisede karşılaştılar.

levi: bu da bana değildi sanırsam

Wooyoung was preppy, san was bored. and they happened to meet at church.

wooyoung: spor salonunda yangın çıkmış. biz suçlanıyoruz san: böyle saçma bahanelerini dinleyecek zamanım yok. beni rahat bırak.

enemies to lovers + fake dating

eren'in tek çaresi levi'ın mesajına yanıt vermesi olmuştu... texting

genç oğlan ölü bir beden buldu. ardından kendini, onun yerine geçmiş hâlde...

well, my boyfriend's in the band,, •türkçe. •woosan.

song mingi, geçirdiği kaza sonucu ralli yarışlarındaki kariyerine iki yıllık ara vermek zorunda kaldı. geri döndüğünde ise hiç bir şey eskisi gibi değildi. her şeyden önce, çömezken tanışıp yarışlar konusunda ders verdiği küçük çocuk, onun tahtına yerleşmişti. [260122] [woosan+seongjoong+jongsang]

arkadaşlığımızı bozmak istiyorum,çünkü biz aşıklar olmalıyız.