okudum
24 cerita
YARALASAR(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 16,536,097
  • Suara 669,771
  • Bagian 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
KİMSESİZLER DURAĞI oleh beyzaa_nwrr
KİMSESİZLER DURAĞI
beyzaa_nwrr
  • Membaca 4,727
  • Suara 2,482
  • Bagian 23
"ve gittiler" yeni kuruyan gözyaşlarım tekrar akmaya başladı. "kimler mesela?" bakışlarını gökyüzünden ayırıp bu sefer kumsalın derin sularını izlemeye başladı. "yıldızlar küçük kız, yıldızlar" bakışlarımı yıldızlara çevirip yıldızların gökyüzüne yaptığı gösteriyi izledim.ne kadar güzellerdi. "ama baksana onlar hala burdalar" deyip elimle yıldızları işaret ettim gülerek eline aldığı çakmağı sigarasının ucuna yaklaştırdı ve sigaranın dumanını içine çekti. "onların hepsi halüsinasyon küçük kız aslında onlar hayatımızdan teker teker kayıp gittiler". Başlangıç tarihi #20/03/2023# Kitap kapağı @zeynepizem hesabı tarafından yapılmıştır
ALARA oleh saturnunhalkasi2
ALARA
saturnunhalkasi2
  • Membaca 186
  • Suara 18
  • Bagian 5
-𝑈𝑛𝑢𝑡𝑡𝑢𝑛𝑚𝑢 -𝑁𝑒𝑦𝑖 -𝐵𝑒𝑛𝑖 -𝑆𝑒𝑛 𝑘𝑖𝑚𝑠𝑖𝑛 𝐾𝑜𝑙𝑢𝑚𝑑𝑎𝑘𝑖 𝑘𝑎𝑙𝑝 𝑟𝑖𝑡𝑚𝑖𝑛𝑖 𝑔𝑜̃𝑠𝑡𝑒𝑟𝑑𝑖𝑚 -𝐴-𝐴𝑙𝑎𝑟𝑎 -𝐴𝑙𝑎𝑟𝑎 𝑑𝑒𝑔̆𝑖𝑙 𝐿𝑎𝑟𝑎
Abilerim oleh sebofourxyilmaz
Abilerim
sebofourxyilmaz
  • Membaca 156,199
  • Suara 6,764
  • Bagian 15
" çok garip değil mi ? " " garip olan ne ? " dedim Rüzgar abime dönerek. " birden hayatımıza girmen" demesiyle Bulut abimin kaşlarımı çatarak ona döndüm " senden önce 3 kişiydik bir kız kardeşimiz olduğundan bile habersizdik " diye devam ettirdi Toprak abim. " her şey sizin için ne kadar garipse benim için de öyle eskiden yalnızdım , sonra babamla tanıştım" dedim ardından hafifçe güldüm " başlarda pek iyi anlaşmadık ama sonra gerçekten iyi bir baba kız olduk. Sonra birden siz geldiniz sizlede başta pek iyi anlaşmadık ama " dedim yine gülerek onlarda gülümseyerek beni dinliyordu " şimdi bu haldeyiz " dedim Biraz birbirimizle bakıştık ardından hepimiz güldük
Bir İdam Mahkumunun Son Günü oleh ClassicsTR
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
ClassicsTR
  • Membaca 41,688
  • Suara 1,559
  • Bagian 10
Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı
SONAT (KİTAP) oleh isilsugultekinn
SONAT (KİTAP)
isilsugultekinn
  • Membaca 10,449,611
  • Suara 36,251
  • Bagian 23
"Pençelerini çıkarmış bir Tilki. Aslanın karşısında ne kadar şansı olduğunu düşünüyor?" "Bir yerlerde birisi tam da senin verebileceklerini arıyor." ** "Çektiğim korkunç acı, yaşamdan geliyor. Benim erişebileceğim hiçbir durum yok. Kesin olan şu ki ben, uzun zamandır ölüyüm, çoktan intihar etmişim. İntihar ettirildim, demek istiyorum. Ölüme açlık duymuyorum, varlık olmaya açlık duyuyorum." "Antonin Artaud." Dedi kız ona bakarak. Yeşil gözler hayret karışımı bir ifadeyle ona döndü. ** İçine kapanık sadece müzikle ilgilenen bir kız, yeteneğini herkesten gizleyen soğuk ters bir erkek. Yeteneğin olduğu tarafta tehlike var.Tehlike çanları ikisi için de çalıyor. İkisi de kurban İkisi de müziğe sığınıyor. Bir harfin değiştirdiği adlara sahipler. Birbirlerinden oldukça uzak, uzak oldukları kadar yakınlar. ~ Bir kurbanın yoldaşı o kurbandan daha çok acı çeker. Friedrich Nietzsche
BÜLBÜL KAPANI  oleh Loresimaa__
BÜLBÜL KAPANI
Loresimaa__
  • Membaca 16,290,685
  • Suara 1,144,821
  • Bagian 34
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
BRONZ SERİSİ oleh zanegzo
BRONZ SERİSİ
zanegzo
  • Membaca 11,397,243
  • Suara 788,418
  • Bagian 75
❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
EMARE SERİSİ oleh asliaarslan
EMARE SERİSİ
asliaarslan
  • Membaca 2,225,335
  • Suara 125,450
  • Bagian 64
"Çocukluğumuz tohumumuzdur," diye fısıldadı Sırtlan'ın kül olan kalbi. "Tohumumuza kim su verdiyse o şekilde büyür ve yetişiriz." EMARE serisinin, birinci kitabı Sarmaşık, ikinci kitabı Pusula ve son kitabı Maske bu başlık altında toplanacaktır.
BEYAZ LEKE oleh asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • Membaca 37,075,862
  • Suara 2,048,137
  • Bagian 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.