evarenlls adlı kullanıcının Okuma Listesi
8 stories
İzler por insanasksizolmaz_
insanasksizolmaz_
  • WpView
    LECTURAS 665
  • WpVote
    Votos 88
  • WpPart
    Partes 6
Aileleri vasıtasıyla bir araya gelen minik Lorah ve Selim aslında yıllar önce tanışmışlardı.Lorah ve ailesi Almanyaya dönünce bazı durumlar sebebiyle bağlantıları kesildi....Aradan geçen zamanla beraber ikiside meslek sahibi olmuştu.Lorah;Cumhuriyet Savcısı,Selim;Kara komandosu olmuştu. Yirmi yıl sonra adliyeye gelen Selim,mahkeme salonunun yerini önünden geçen bir kadına sorar.Halbuki sorduğu kadın yıllar önce oyun arkadaşı olan o miniktir...Lorah, Selimin ilgilendiği davanın savcısı Lorah'dır.İkisi zamanla birbirlerinin kim olduğunu öğrenirler...Ve bu tesadüf yeni bir aşkın başlangıcı olacaktır...
EVRENDEN ÖTE (1) -KÖRLEŞMİŞ RUHLAR ve EBEDİ İNSANLAR. por Ber4tazr4k
Ber4tazr4k
  • WpView
    LECTURAS 2,664
  • WpVote
    Votos 202
  • WpPart
    Partes 13
(1)Körleşmiş Ruhlar Ve Ebedi İnsanlar. 🕯 - İki düşman krallık. Elementleri temsil eden Krallıklar Ve bunların karşısında olan 'Kara Tescilliler' ordusu. Yıllar önce iki kız kardeş arasında taht kavgaları oldu. Anneleri Tanrıça Emily, diğer kızından daha güçlü olan Sibeth'i varis seçti. Buna karşı gelen Haniwa, halkın bir kısmını topladı ve Scarlett köyünden ayrıldı. Günler sonra halk ile bir milliye kuran Haniwa, bu milliyeye "Kara Tescilliler Ordusu" adını verdi... Kara Tescilliler Ordusu, yıllardır krallıkların zayıflamasını, tahtı kolaylıkla ele geçirmeyi beklerken o gün geldi ve çattı. Hava Krallığı'na halk tarafından atılan suçlamalar, krallığı zayıf bıraktı. İç karışıklıklardan çıkar elde etmek isteyen Haniwa, ordusuyla ilk Sibeth'i öldürmek ve son olarak ise Krallıkları örtbas etmek için geliyor... Olağanüstü güçlerle sıra dışı savaşlarda, tutkulu aşklarda ve ihanetlerde hangi taraf ya da kim kazanacak bilinmez ama Haniwa intikam almadan ölmek istemiyor ancak Sibeth ise hiç de intikamdan etkilenecek gibi durmuyor... - (Alıntılar) "Ben, sen sırf yalnızsın diye seni sevmedim; ben seninle yalnızlığı sevdim Milena." 🕯 "Görebilmenin ve duyabilmenin bedeli çok ağır, Haniwa." 🕯 #fantastik içinde ilk 6!
Varislerin Oyunu (Wisteria 1) por adorayagmur
adorayagmur
  • WpView
    LECTURAS 2,390,035
  • WpVote
    Votos 120,856
  • WpPart
    Partes 28
24 Krallıktan gelen genç prens ve prensesler için kurulmuş bir Kraliyet Okulu. Ancak acımasız bir suikastçı kendini soyluları teker teker öldürmeye adamıştır. Kaçış yok. Teslim olmak yok. Oyuna hazır mısınız?
DÜNYA'LI por S-Mare
S-Mare
  • WpView
    LECTURAS 342,832
  • WpVote
    Votos 40,715
  • WpPart
    Partes 25
*TAMAMLANDI* *Her ne kadar bağımsız olsa da hikayeyi daha iyi anlamak için önce UZAYLI adlı hikayemi okuyun.* Halam, aynı zamanda bir nevi teyzem, ben ona kısaca Hatey derim, bana hep bir masal anlatırdı. Bir gün yıldız kayarken bir dilek dilemiş. Sonra da biri kapısına eniştemi bırakıp kaçmış. Küçükken derdim ki: "Ne saçma masal bu be!" Ama büyüdüğümde bunun bir masal olmadığını anladım. Ben ki Ela Tekin... Soyadıma bakmayın, hiç de tekin biri değilimdir. Hal böyleyken benden bir şey kaçar mı? Kaçmaz dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız, kaçmadı. Madem bu işler böyle yürüyor diyen ben bir gün bir dilek dilemez miyim? Diledim elbette. Aman babam duymasın da... Gerçi gerçekleşmedi. Son model bir araba dilemiştim, daha bir ehliyetim bile yokken de. Ne bileyim, benim de şansıma bir uzaylı çıkıvereceğini? Aslına bakarsanız, o mu benim şansıma çıktı, yoksa ben mi onun, henüz belli değil ama bana soracak olursanız da, ben onun şansına çıktım. Neticede ben ki yedi düvene nam salmış Elapatra hazretleri... O ise bilmem hangi garip gezegenin tırt kralı... Sadede gelirsek... Ben dünyalıydım. O ise artık Dünya'lı. Hep uzaylılar mı dünyayı ele geçirmeye çalışacak, şimdi dünyalıların sırası. Elapatra, tırt uzaylı krala karşı... Bahisleri yan masadaki, yarı uzaylı kuzenime yatırabilirsiniz?
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    LECTURAS 7,816,986
  • WpVote
    Votos 192,865
  • WpPart
    Partes 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 más
CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ)  por eceack
eceack
  • WpView
    LECTURAS 1,005,388
  • WpVote
    Votos 10,000
  • WpPart
    Partes 6
Şeytan Kadehi Serisinin 1.Kitabıdır. Mutlu bir ailem, beni seven bir nişanlım, iyiliğimi isteyen geniş bir arkadaş çevrem vardı. Çocukluğumdan beri aşık olduğum adamla evlenmek üzereydim ve muhteşem kariyerimle benden mutlusu yoktu. Sonra bir gün kayboldum. Geri döndüğümde ise hiçbir şey aynı değildi.
3391 Kilometre por beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    LECTURAS 27,579,207
  • WpVote
    Votos 1,485,652
  • WpPart
    Partes 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
UZAY'LI por S-Mare
S-Mare
  • WpView
    LECTURAS 2,769,586
  • WpVote
    Votos 40,670
  • WpPart
    Partes 6
☆YALNIZCA İLK 5 BÖLÜM BURADADIR İNTERAKTİF HİKAYE MODU İLE HİTREADS UYGULAMASINDA OKUYABİLİRSİNİZ☆ Bir yıldız kaydığında hep tek dilek dilerdim... 'Uzaylı istilası istiyorum.' Ve bir uzaylı gelip tüm kalbimi istila etti. O bir uzaylıydı... Ben ise artık Uzay'lıydım. ⭐⭐⭐ "Ya Sedef niye bana inanmıyorsun? Yıldız kaydı diyorum, dilek diledim diyorum. Sonra hop biri bir uzaylıyı paketleyip kapıya bıraktı diyorum." Sedef ayağa kalkıp, "Kafayı iyice sıyırdın diyorum," dedi dişlerinin arasından. "Madem sen anlatmıyorsun, ben de gidip Tuna'yı ararım." Elindeki siyah yumurtayı avuçlarıma bırakıp hızla eve yöneldi. Bense peşinden koşturmaya başladım. "Sedef vallahi doğru söylüyorum ya!" Tepki vermeden evin önüne doğru yürümeye devam etti. Bense hala onu doğruyu söylediğime ikna etmeye çalışıyordum. Birden küfredip durunca sırtına tosladım. Ne olduğunu görmek için başımı yana eğimlemiştim ki Sedef hızla dönüp gözlerimi kapattı. "Ne yapıyorsun ya?" diye inledim. Elini çekmeye çalıştım ama izin vermedi. "Sakın bakma!" "Niye ki?" "Senin uzaylı dirilmiş kapıda bize bakıyor." "Hadi ya!" dedim haddinden fazla bir sevinçle. "Çeksene elini, ben de bakacağım." "Bakma dedim Asel. Adam..." "Uzaylı!" diye düzelttim. "Tamam, uzaylı..." "Uzaylı?" "ÇIPLAK!" diye bağırdı. © Tüm Hakları Saklıdır.