Zaman dursundu. Zaman niye devam ediyordu? Neden yeri geldiğinde zaman durmuyordu? Neden hep en acı vakti bekliyordu zaman yavaşlayıp durmak için? Niye kimse zamanı durduramıyordu?... Şuan tek isteği buydu. Zaman artık durmalıydı. Zaman durmalıydı ki o acı çekmeyi bırakmalıydı. Ama hiçbir şey onun istediği gibi olmuyordu. Ne zaman duruyordu ne de acıları geçiyordu... ••• "Yanıma geleceğin günü iple bekliyor olacağım eski dostum." . "İnşallah seni çok korkutmaz." "Senin sonun olduğum gibi onun da sonu olacağım." Bu dediklerin bir hayalden ibaret." "Az önce korkudan altına yapacak olan sendin. Ve şimdi gelmiş bana kafa tutuyorsun. Kime güveniyorsun sen böyle?" "Ona güveniyorum. Senin ecelin olacak o kişiye." "O daha ufacık şey. O mu olacak benim ecelim." "Her gece rüyanda onu göreceksin. Öldürme diye yalvaracaksın ama o sana asla acımayacak eli bile titremeden basacak o tetiğe ve sen öleceksin. Her kabusunda,her gözünü yumduğunda gözlerinin önüne gelecek yüz ona ait." "O nerede?" "Asıl oyun şimdi başlıyor.Onun yerini asla bulamayacaksın.O tam 18 yaşına girdiği an senin sonun olacak o mektubu alacak. Annesinin gençliğini mahveden, çocukluğunu öldüren gerçekleri öğrendiği zaman o senin peşine düşecek. "Oyunun kuralları çok basit. Onu bulup öldürmek için 17 yılın var. Bu on yedi yılın sonunda eğer sen onun işini bitiremezsen o gelip seni bulacak. Ve ölen kişi sen olacaksın. Bu oyun ikinizden birinin ölümüyle bitecek. Ölüm olmadan bu oyun asla bitmeyecek çünkü alınmas ı gereken intikamlar, çözülmesi gereken sırlar, karanlık bir perdeyle kapanmış gerçekler sana verilen sürenin sonunda ortaya çıkacak. Ölmek için hazır ol. Çünkü onu asla bulamazsın.Yaşamak için son on yedi yılın var Ferhat. Bu süreyi iyi değerlendir. Çünkü daha fazla yaşamayacaksın." "Ya mektup asla onun eline geçmezse? .............