.
102 stories
BOY HIRSIZI by umutlena
umutlena
  • WpView
    Reads 3,273,029
  • WpVote
    Votes 233,198
  • WpPart
    Parts 61
"Ulan, diyor insan ister istemez. Bu kadar küçük bir şey de yaşıyor, konuşuyor. Hatta iç organları da var." Arşın yıllarca kardeşinden dinlediği Yüsra'ya karşı içten içe bir ilgi besler. Ufak, sevimli bir buzdolabı poşetine benzettiği kızı görmek için her fırsatı kollasa da bir türlü bunu başaramaz. Nihayet sıcak bir ağustos gününde evinin mutfağında onunla karşılaştı. Tezgaha çıkmış, tabak almaya çalışan minik şeye seslendi ve onu korkutup kollarına düşmesini sağladı. Güzel gözlerini gördükten sonraki yeni hedefi ise Yüsra'yı kollarına tekrar tekrar almaktı.
TILSIM VE SİS by umutlena
umutlena
  • WpView
    Reads 726,715
  • WpVote
    Votes 66,129
  • WpPart
    Parts 40
"Kime, nasıl bir kötülük yaptın da kollarıma düştün?" Büyük Cadı Avı'nda yakalanan Larina; ailesiyle birlikte yanmak üzereyken kendini yabancı bir evrende, bir yabancının kollarında bulur. Kollarına düştüğü yabancı; yıkılmış Artevi Krallığının saklı, karanlık prensi As Valor Jarlan'dan başkası değildir. Tür: Fantastik Romantik
Son Tanrıça|BİTTİ by standros
standros
  • WpView
    Reads 3,162,317
  • WpVote
    Votes 182,855
  • WpPart
    Parts 61
Tanrıça Serisi-1, devamı Buzdan Cehennem'de. Avcı ve element kullanıcıları olmak üzere ikiye ayrılıyorduk. Ben ikisine de dahil olamıyordum çünkü avcıların aksine bir element kullanabiliyordum ; Ruh. Element kullanıcılarına dahil olamayacak kadar hızlı ve çeviktim. Ben bir Tanrıça Çocuğuydum hatta bundan da fazlasıydım. Hades'in ihaneti sonucu yıkılan tahtına ben geçmiştim , ben Son Tanrıçaydım. Titanlar ve onlarla birlikte olan tanrılara karşı , Olimpos'u son nefesime kadar koruyacaktım. Sevdiğim kişilerin yaşamaları için ; ya ölecektim ya da öldürecektim. Fantastik'te #4
Hacker by Son_anka
Son_anka
  • WpView
    Reads 1,365,284
  • WpVote
    Votes 73,848
  • WpPart
    Parts 87
"Kahretsin! Bu nasıl bir sistem!?" Sinirle arkama yaslanıp ellerimle yüzümü avuçladım. Saatlerdir sisteme giriş yapmakla uğraşıyordum ama bir türlü giremiyordum. Sistemleri fazla kuvvetliydi. Hemde bir şirkete göre fazlasıyla kuvvetliydi. Bu daha çok şüphelenmeme neden oluyordu. Tam tekrar deneyeceğim sırada telefonum çaldı. Arayan Maske idi. Telefonu hızlıca açtım. "Ne buldun?" Ses değiştirme cihazını kullanıyordu. Bu yüzdende sesi çok cızırtılıydı. "Daha giriş yapamadım." Yürek yedim belki de ama doğruyu söylemiştim. "Şafağa kadar kayda değer bir şey bulamazsan kendine kaçacak delik ara." "Efendim, sistemleri çok güçlü. Normalde bu kadar uzun sürmezdi. Lütfen, biraz daha süre verin." "Sana yeterince süre verdim." "Bir gün daha efendim. Lütfen." Telefondan cızırtılı sesler gelmişti. Sanırım nefes veriyordu. "Yarın şafağa kadar vaktin var." Bir şey dememi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Hızla tekrar işe koyuldum. Umarım yarın şafağa kadar kayda değer bir şey bulabilirim... (Bu kitabı okuyan/okuyacak olanlar size başta saçma gelse de sonradan ileriki bölümlerde ne olduğunu, neden olduğunu açıklıyorum! Çok saçma, bu ne ya, ne alaka, tarzında yorumlar yapmadan önce sabırla diğer bölümleri okumanızı rica ediyorum! Arada sırada yine de saçmalıklar olabilir, ki bu çok normal bir sürü kitapta var, onlar içinse şimdiden özür dilerim!) * 17/02/2023 Notu: Kitap düzenlenmiştir! *
BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAK by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 11,580,556
  • WpVote
    Votes 907,123
  • WpPart
    Parts 87
••Tamamlandı. Seri üç kitapla final yapmıştır ve basılmıştır. ❝İnsan bir kutu kibrite benzer. Varolur, yanar ve söner.❞ Bu hayatta nasıl bir kibrit olacağına sen karar vereceksin. Yanacak mısın? Yakacak mısın? Yoksa öylece duracak mısın? Ben, benimle yanmanı, gerimizde kalan her şeyi yakmanı istiyorum. Çünkü uzun bir süredir yanlış kişilerle, yalnız hayattasın. Ait olduğun yere dönme vakti. Bil ki; seni almaya geliyorum, Balkan kızı. BİR KİBRİTLE YOK OLMAK
KIRIK +18 by airless1
airless1
  • WpView
    Reads 563,601
  • WpVote
    Votes 21,912
  • WpPart
    Parts 13
Parmaklarım geniş omuzlarına tutunurken gülümsedim. Hiç böyle hissedeceğimi düşünmemiştim. Gözleri, gözlerimden bir an olsun ayrılmıyordu. Yavaş hareketlerle omuzlarına daireler çizerken, karşımdaki adamda belimi okşamaya başlamıştı. Gök bir kez daha çıldırmış gibi gürlerken, gülümsemeye devam ediyordum. Sonra karşımdaki adam kulağıma eğilip fısıldadı. "Sana, bir gün en büyük korkun ben olurum demiştim." ... Z.K.
KÖYGÖÇÜREN by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 5,387,321
  • WpVote
    Votes 435,472
  • WpPart
    Parts 80
Hasret köyden uzakta bir dere kenarındaki küçücük evinde hem hayatla hem de annesiyle mücadele eden başı dik, dili sivri bir kızdır. Yaşadığı yerin yazı kurak, kışı çorak, baharı biraz rahattır. Ama babası olmadığından evin direği sürekli gıcırdar. Annesinin zoruyla gittiği bir düğünde gözü bir Külhanbeyine çarpar, ama başı diktir, pek yüz vermek istemez. Düğün boyu bakışırlar, tek kelime etmezler. Adam da pek bir hoşuna gitse de Hasret bunca bakışı hayra yormaz, yine de içi kıpraşır. Beyaz gömleğine, yanık tenine, kara kaşına, üstünden ayrılmayan kara gözüne... Sonra nasıl olduysa düğünün gecesinde evine gitmiş, saçılmış dökünmüşken penceresinden bir ses işitir, akşamki adamı daha görmeden tanır. Penceresinin köşesine siner, perdesinin arkasına saklanır. Sesini duyar adamın, sonra sesini duyurur. Onca yıllık Hasret bir toz olur bir duman. Sonrası dere kenarı, dut ağaçları, üzüm bağları.. Geçmişten gelen bir Köygöçüren lafı, Hamza'nın Görgülü belası... ..... Tarihi bir hikayedir.
GİRAY by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 1,871,643
  • WpVote
    Votes 122,935
  • WpPart
    Parts 53
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
DENEK -DENEY : 0001- DÜZENLEMEDE by yakamozpariltisii
yakamozpariltisii
  • WpView
    Reads 24,750
  • WpVote
    Votes 1,453
  • WpPart
    Parts 32
"Kaç yaşındasın?" "Se-Sekiz..." "Annenin adı ne?" "A-annem yok," dedi Uralp yutkunmaya çalışarak. Kadın gülümsedi. "Babanın adı ne?" Uralp sarışın kadının sorduğu soruyu düşündü. Zihninin ezberlediği ve sürekli söylediği yanıtı verdi. "Babam da yok," "Güzel, adın ne?" Uralp'in gözleri parladı, hiç düşünmeden, heyecanla yanıt verdi. "Uralp!" Kadının kaşları çatıldı. "Hayır, gerçek adını söyle." Çocuk bir kez daha yineledi. "Uralp!" "Adını söyle!" diye kükredi sarışın kadın. Ve bulutlar dağıldı. "0001," dedi Uralp. Yine sekiz yaşındaki o güne gitmişti. Halbuki şuan 23 yaşındaydı. *** Çok küçük yaşta babası tarafından yüklü miktarda para karşılığında, insanlar üzerinde deney yapan bilim insanlarına satılan Uralp'in acı dolu hikayesi. Türlü işkencelerle, ilaçlarla, seslerle delirmeye yakın olan Uralp'in hüzün dolu öyküsü. *** "Adın ne evladım?" Okul müdürünün sorduğu soruya gülümsedim. Adım neydi benim? Uralp mi, 0001 mi?
ZEHİR SANATI by karanligiyazar
karanligiyazar
  • WpView
    Reads 209,503
  • WpVote
    Votes 13,912
  • WpPart
    Parts 30
O büyük bir günah, bazen de Tanrı'nın hediyesi. Bu genç kız, bebekliğinden beri kâbuslarımın sebebi. ❦ Yüz yılı aşkın süredir eski tuğlalardan, kalın duvar kâğıtlarından, soğuk betondan ibaret olan karanlık evde ilk kez kahkaha sesleri yankılandı. İki yabancıyı aynı çatının altında birleştiren vasiyet, bir adamın ölmeden önceki son ricasıydı. Hans Alphan'ın tek vârisinin oğlu olduğu zannedilirken küçüklüğünden beri bir kızla daha ilgilendiği öğrenildi. O kızı yetimhanede ziyarete gitti, elbiseler aldı ve eğitim masraflarını üstlendi. Bir gün öldüğünde, oğlunun da aynısını yapacağına söz verdi. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen Leonard'ın kulaklarındaysa annesinin acımasız sesi yer edinmişti. 'Baban onu her zaman senden daha çok sevdi.' 'Kız, o gece fırtınada ölmeliydi.' 23.1.23 | karanligiyazar