◇ yunho ve mingi, namıdiğer salak ile avanak birlikte geçirdikleri on bir yılın ardından aralarında işlerin karışmasına sebep olacak hislerini fark etmeye başlıyorlar, oynat bakalım. best friends to lovers au, texting + düzyazı, crackfic yungi + seongjoong 03.07.2021 30.08.2021

◇ song mingi; müzikal topluluğunun baş tacı, her yıl defalarca sahnelenen müzikallerin yıl boyunca dillerden düşmeyen ve çevre kampüslere kadar taşan şarkılarının bestecisi, kulüp üyelerinin deyişiyle de sahnedeki eski piyanonun efendisiydi. bir şarkı için yerde duran taştan bile ilham alabilirdi ama sesinin güzel olmadığını düşündüğünden hep şarkılarını söyleyebilecek güzel seslere yazardı onları. sorun şuydu ki çok uzun zamandır ilhamları onu terk etmişti, yanından ayırmadığı şarkı defterinin sayfaları aylardır bomboştu ve piyanonun başına her oturduğunda sinirden saçını başını yolacak gibi oluyordu. hâliyle birçok müzikalin yönetmenliğini yapan bölüm başkanının sıradaki müzikal için daha oyuncuları bile seçmemişken onu ─yine─ besteci olarak görevlendirmesi genç adamı stresten bayıltabilirdi bile. onlarca denemenin ardından pes eden mingi'nin, bir daha asla şarkı yapamayacağını düşünerek keyifsizce okula yürüdüğü gün, müzikale başrol oyuncusu olarak seçilen yunho ile tanıştığı ve ilham perilerinin yeniden eve döndüğü gün olacaktı. bundan henüz haberi yok elbette. college/musical au + mostly fluff yungi + seongjoong 02.04.2022 11.12.2022

◇ bir zamanlar birbirlerinin en yakın arkadaşları olan hongjoong ile seonghwa'nın şimdi bitmiş bir ilişkinin ardından geriye kalan arkadaşlıkları incecik bir ip üzerinde, yok olmanın eşiğinde sallanıyor ve artık omuzlarına ağırlık yapan hayal kırıklığıyla baş edemeyen hongjoong geceleri içini, ona ait olduğunu kimsenin bilmediği popüler bir sanal radyo hesabında döküyor. light angst, texting + düzyazı + twitter au seongjoong + yungi uyarı: bölümlerdeki medyalar hikâye ile bağlantılı gitmektedir, medyaları yüklemeden hikâyeyi anlamanız mümkün olmayacağı için çevrimdışı okuma önermem. 19.12.2021 16.05.2022

kore'ye okumaya gelen yeosang ve ona yardım etmek için varını yoğunu ortaya koyan jongho. ann

》 SeongJoong 《 Acımasızlığı ve yaptığı büyük yağmalamalarıyla bilinen korsan Kim Hongjoong'un tek zaafı sanat eserleriydi. Uğradığı her ülkeden bir şeyler çalar ve koleksiyonuna eklerdi. Haritada gözükmeyecek kadar minik bir krallığa yolu düştüğünde ise tüm koleksiyonunu silmesini sağlayacak bir parça bulmuştu. Daha doğrusu birini... İkinci Prens Park Seonghwa'yı.

Erdemli ve asil bir ruha sahip olan, Avallon Krallığı'nın ilk ve tek varisi Prens Yeosang, Valensiyalı bir idam mahkûmunun hayatına girmesiyle ellerini içinden çıkamayacağı kirli bir işin içine sokmak üzeredir. Kendi kaderini yazmak için, yeni bir çağ açan Fransız Devrimi'nin etkisi ile başlayan Terör Dönemi'nde kendi halkıyla ve kraliyet ailesiyle soğuk savaş veren Yeosang bir yandan özgürlüğün anlamını sorgulamaktadır. Bu hikâyede tek bir soru vardı: Sizce insanoğlu özgür müdür? Bir şey kesindi ki, o da hiçbir şeyin nedensiz olmadığı ve sebeplerin sonuçları doğurduğuydu. Genç prens ya vicdanen bir seçim yapacaktı ya da yaptığı her şeyin sonuçlarına katlanacaktı. royal&historical au! C/W: şiddet, argo, ölüm, kan, istismar, idam, nefret söylemi, ayrımcılık, hayvan ölümü [woosanghwa] nehwatiny sunar ^^

genç oğlan ölü bir beden buldu. ardından kendini, onun yerine geçmiş hâlde...

Antik Roma'da yaşam acımasızdır. Eşitsizlik hayatın bir parçasıydı, özellikle köleler için. Onlar kafesi altından kuşlardı. Tapınılası savaşçılar, hayran olunası hizmetkârlardı. Ama bu onlar için hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Ha öyle ha böyle, yine de kölelerdi sonuçta... Ludus Bellator Honorus Gladyatör Akademisi'ndeki onurlu bir dövüşçü olarak bilinen Yunho da onlardan biriydi ve birazdan gireceği müsabaka onun kaderini belirleyecekti. gladiatorial&ancient rome au! C/W: şiddet, cinsellik, argo, küfür, ölüm, kan, savaş, yangın, panik atak, nefret söylemi, ayrımcılık, kölelik, yasa dışı maddeler nehwatiny sunar ^^

Kampüsün çimlerindeki grubun ele başı olan Hongjoong'un rutini belliydi: Kendinden güçsüzlere bela olan şeref yoksunlarını dövmek, hocalarından azar işitmek, derslerde playlist hazırlamak, Wooyoung'a sabır çekmek, uyumak. Yani kampüsün yıldız çocuğu, hocalarının gözdesi, öğrencilerin ağzı sulu hayali, aşk şarkılarının ilhamı Park Seonghwa ile hiçbir alakası yoktu anlayacağınız. Ama arkadaş grubu farklı düşünüyor olmalıydı ki, ikisini bir araya getirmenin binbir yolunu denemişlerdi. Hayat bir John Hughes filmi sayılmazdı (Hongjoong ile aynı arkadaş grubuna sahip değilseniz). • side yungi + woosang title, dua lipa'nın levitating şarkısından gelmektedir.

Diğer tüm siren halkı gibi irite edici şekilde büyüleyici bir sese sahip olan güzeller güzeli siren Seonghwa, karşılaştığı bütün gemileri Kuzey Körfezi'ndeki sirenlerin ölümcül kayalıklarına çekiyor ve etkisi altına aldığı her denizciden suya atlamalarını istiyor. Bu yırtıcı siren eğer suya atlayan her kim olursa onları okyanusun en derinlerine batıracak ya da gönlü isterse onları bir şekilde hayatta tutup sonsuza dek işkence edecek. Ama bazı sirenler vardır ki kalplerini gerçekten neşeli ve cesur denizcilere kaptırırlar. Karayipler'de kendi gemisi ve tayfasıyla Hispaniola kıyılarında gezinen genç ve kana susamış Kaptan Kim Hongjoong'un duyduğu bu güzel ses onu ölüme mi çağırıyordu yoksa bambaşka bir şeye mi? Öğrenmenin tek bir yolu vardı. mythology&pirate au! C/W: şiddet, argo, ölüm, kan, intihar, işkence, idam imaı nehwatiny sunar ^^