Kitaplığım
6 stories
KURALSIZ | KİTAP OLDU by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,337,244
  • WpVote
    Votes 531,247
  • WpPart
    Parts 92
"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uzun uzun baktı denize. Sabrımı sınamak istercesine uzun baktı hem de ve sonunda yeniden bana dönebildi. "Hiç kimseyi," dedi kendinden emin bir şekilde, afalladım. "Neden?" Sordum, kadehinde kalan şarabını bir kerede içti. Boşalan kadehe odakladı bakışlarını. Uzun uzun düşündü. Gözünün ucuyla bana baktığında yüz ifadesi düzdü ama gözlerini yine saklayamamıştı. Gözlerinden anlaşılıyordu kederli olduğu. "Çünkü ben kimseyi kalbimde yaşatamam," dedi, bu cümlenin ağırlığı altında ezilirken acıyla yutkundu ve ekledi. "Benim kalbimde bana bile yaşam yokken, hiç kimseye olamaz."
SARKAÇ by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,382,307
  • WpVote
    Votes 595,426
  • WpPart
    Parts 30
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
KULİS by vernemnidaahen
vernemnidaahen
  • WpView
    Reads 13,382
  • WpVote
    Votes 3,948
  • WpPart
    Parts 11
Kendini anlatabilmek ve başkalarının sana söylediklerini anlamlandırabilmek; iletişim diye buna diyoruz işte. Kendini anlatmak demişken korkmayın size o rezil geçmişimi, annemle babamın nasıl tanıştıklarını ya da eski flörtlerimi anlatmayacağım zaten eski flörtüm diye bir şey de yok. İletişim kurabilmek için her şeyi anlatmama da gerek yok, her zımbırtıyı detayına kadar anlatmayı pek sevmem. Ben balıklama seviyorum biraz, eğer anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, manyaklıklarla dolu bir hayatım var. Pekâlâ, tiyatro salonundaki şu müthiş rahatsız edici kırmızı koltuklarda oturuyor olmam bir manyaklık sayılıyorsa gelin, hikâyeyi buradan anlatmaya başlayayım.
Bir Yaz Gecesi Rüyası by whereismybieber
whereismybieber
  • WpView
    Reads 37,244
  • WpVote
    Votes 1,565
  • WpPart
    Parts 23
"Seni seviyorum," diye fısıldadı ara verdiğinde. "Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum.." her öpücüğünden önce bana bunu fısıldıyordu. "Tanrım, seni çok seviyorum.." "Tanrıyı mı, beni mi?" geri çekilip şüpheyle yüzüne baktım. "Tanrıçayı.." dedi gülerek. "Güzelliğin beden bulmuş hali olanı.. Bana ait olanı.." uzanıp dudaklarını boynuma bastırdı. Dolmuş gözlerimden boşanmayı bekleyen yaşları bastırmak için dişlerimi dudaklarıma bastırıyordum. Rüyada olmalıydım. Umrumda değildi, bu rüyayı görmek için ebedi uykuya dalmaya razıydım.
Romeo ve Juliet by DearlyUnfly007
DearlyUnfly007
  • WpView
    Reads 390,849
  • WpVote
    Votes 7,901
  • WpPart
    Parts 28
William Shakespear'in kaleme aldığı Romeo ve Juliet, iki düşman ailenin birbirini seven çocuklarının ölümle sonuçlanan mutsuz aşklarını konu alıyor.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,277,167
  • WpVote
    Votes 692,698
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.