Nehir_Kskn12 adlı kullanıcının Okuma Listesi
32 stories
Siyah Leke (+18) by Jessy_izs
Jessy_izs
  • WpView
    Reads 648,919
  • WpVote
    Votes 17,174
  • WpPart
    Parts 97
Hayatınızda değiştirmeyeceğiniz üç şey vardır bunları biliyor musunuz? Ölüm... Kader ve Geçmiş... Bunların üçünü asla değiştiremezsin. Ne olursa olsun bir şekilde ölümün belirlenir, kaderin belirlenir ve geçmişin belirlenir. Geçmişinden ne kadar pişman duyarsan duy değiştirebiliyor musun? İçinden keşke diye geçirdiğini biliyorum. Ama geçirme aksine geçmiş hatandan ders çıkar. Geçmişin yarınını oluşturur... Tabi bazılarımızın geçmişi baya derindir ne kadar geçerse geçin gün gelir yüzüne birden tokat gibi çarpar, bir şey görürsün, duyarsın aklına o zaman gelir. Sanki zaman durur ve sen o geçmişinde ki hatanda takılır kalırsın. Zaman sanki sana düşmanmış gibi seni o zamana takılı bırakır ve gerçeklikten soyutlaştırır...Geçmişi parlak olmayan ve narsis bir baba tarafından büyütülen Kıraç Akıncı. Aile sorunları ile büyüyen ve kendin pembe dünyasında yaşayan Alya Karamaça... "Geçmişin siyah lekelerini bu günüme taşıyacağını bilseydim asla onlarla o çardaklar tanışmazdı." Yazılma Tarihi : 30.12.2019 Tekrar Yayınlanma Tarihi : 23. 07.2023
SARKAÇ by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,378,748
  • WpVote
    Votes 595,345
  • WpPart
    Parts 30
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
BUZ YANIĞI by EsranurOzer
EsranurOzer
  • WpView
    Reads 2,819,677
  • WpVote
    Votes 138,801
  • WpPart
    Parts 83
"SENİN DERDİN NE?" diyerek bağırdım karşımda beni sinir eden adama, ağlamamak için kendimle mücadele veriyordum. Ama nafile bir mücadele olmuştu. Çünkü, gözyaşlarım yine bana ihanet ederek, yanaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Arkası dönük olan Melih, bir hışımla bana döndü ve "Ne dedin tekrarlasana" dedi. Sağ dudağı yukarıya doğru kıvrılmış, ela gözlerinde küçümseyici bir bakış vardı. "Senin derdin ne?dedim." dişlerimin arasından. aslında avaz avaz bağırmak istiyordum, ama sadece sinirden dişlerimi sıkmakla yetinmek zorunda kaldım. " Ben senin kölen değilim... Bana emirler yağdırıp durma. " Oldukça öfkeliydim ve ağzımdan çıkanı kulaklarımın duymasını isteyecek hiç değildim. Melih, hızlı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattı. "Ahu, hep unutuyorsun... Ben sana istediğim gibi davranırım." Ela gözleri, en koyu rengini almış tehlikeliyim diye bas bas bağırıyordu. "Davranamazsın" dedim. Cılız ve kısık bir sesle, cevap vermedi. Gözleriyle, gözlerimi işgal etmeye devam etti. Arkasını dönüp çıkışa doğru ilerledi. Nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle; "ASLA SENİN İÇİN GÜLMEYECEĞİM! YÜZÜMDE ASLA SANA AİT BİR GÜLÜMSEME OLMAYACAK!" diyerek haykırdım.Melih, olduğu yerde bir süre durdu. Bir anda bana dönüp, ateş saçan ela gözlerini, kahve gözlerime dikti. "Ben, bencil bir adamım Ahu. Benim için asla gülmeyecek bir kadının... Gözyaşlarını bile istiyorum." Ölüm kokan bir ses tonuyla "GÖZYAŞLARI BİLE SADECE BANA AİT OLSUN İSTİYORUM."
YABANİ  by Algoritmalar_
Algoritmalar_
  • WpView
    Reads 3,973,101
  • WpVote
    Votes 123,734
  • WpPart
    Parts 42
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I || * Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, dört duvar olmaz." İstanbul'un ışıkları ve acımasız bir törenin gölgeleri... Kaderin size yazdığı senaryoyu yırtıp atabilir misiniz? Berdelin çemberine hapsolmuş bir genç kızın hikayesi bu. Aşkı, umudu değil; bir ailenin onurunu ve insafsız bir anlaşmayı temsil eden bir soyadını taşıyacaktı. Ama bir adam, o kadim törelerin yazılı olmayan kurallarına meydan okudu. O adam, onu hapseden kafesin anahtarı olacaktı. Fırtınalı bir gecede, kendisini bekleyen adamla değil, onu kurtaran adamla İstanbul'a doğru bir yolculuğa çıktı. Boğaz'ın serin rüzgarı, geçmişin tozlu sayfalarını aralarken, zoraki bir evliliğin gölgesinde yeşeren tehlikeli bir çekim fırtınası başladı. Peki, aşk bir kurtuluş hikayesi olabilir mi? Yoksa kaçtıkları töre, en karanlık haliyle şehrin kalbinde onları yakalayacak mı? Bu kitap, kaderine karşı duranların, aşkı en beklenmedik yerde bulanların ve geçmişin zincirlerini kırmayı göze alanların hikayesi. Ama unutmayın, her kurtuluşun bedeli vardır ve bazen en büyük karanlık, en aydınlık gecelerde bile sizi bulabilir. * Cinsel içerikli sahneler vardır. *Kapak tasarım şahsıma aittir *
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 25,357,861
  • WpVote
    Votes 1,489,221
  • WpPart
    Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
Büyük Adamın Küçük Kadını  by BynOkuyucu1
BynOkuyucu1
  • WpView
    Reads 8,043,835
  • WpVote
    Votes 277,179
  • WpPart
    Parts 41
"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen onu görmekti amacım, 28 yaşındaydı Ali Ege ben ise 19 ama kendimi bildim bileli onu seviyordum o ise beni görmüyordu kardeşi olarak sayıyordu öyle koruyor öyle bakıyordu. Gözleri avını süzer gibi baştan aşağı beni süzdü utandım altımda kısa bir şort üstümde askılı bady vardı "Bu kılıkta" diyip üzerime bir adım daha yaklaştı kişisel alanını işgal etti o esnada arkadan 2 3 tane mahallenin erkeklerinden geçenler oldu o sebeple yaklaştığını anladım cevap veremedim. "Eve dön Asya" dedi yüzüme bile bakmadan oysa ben gözlerimi o güzel yüzünden bir saniye bile ayırmadım uzun boyluydu 1. 92 falan olmalıydı bense 1.71 kafamı kaldırıp bakma durumunda kalıyordum ama bir şikayetim yoktu yeterki yanımda olsun doya doya bakabileyim. Cevap vermediğimi farkettim itiraz ettim hemen "Daha yeni çıktım Ali abi" bize bakan sanırım daha doğrusu sadece bana bakan gençlerin olduğu tarafa bakıyorken konuştu "Akşam akşam katil olmamı istemiyorsan gir içeri bu hava alma mevzusunu sonra konuşucaz." Başlangıç tarihi 03.09.2020 İlerleyen bölümler +18 ağırlıklı olacaktır.
Kızıl Mektup by whatdoesthisgirlread
whatdoesthisgirlread
  • WpView
    Reads 313,672
  • WpVote
    Votes 18,231
  • WpPart
    Parts 13
"Sizin de var mı bekleyemem diyeniniz?" Kaşları çatıldı ve bir süre yüzüme baktı. Tok sesiyle konuştu. "Bizde tek yol, vatan yoludur. Beklemek istiyorsa buyursun, vatan yolu beklesin. Bekleyemeyen zaten benim olmaz." Gözlerimi kırpıştırarak yüzünü izledim. "Herkes aynı değildir Komutan. Sen asker yolu beklemek vatan yolu beklemektir diyorsun ama, herkes böyle düşünmez. Bekleyerek vatan mı kurtaracağız derler, haberin olsun." Kısılan gözlerini sonunda gözlerime çevirdi. "Aşk sadece güzelliğini sevmek değildir Hazal Hanım. Düşüncelerini, hayata bakışını, sana davranışını sevmektir. Saygı olmadan sevgi mi olur? İlk önce bana, mesleğime saygısı olacak." Sözleri daha çok kendine hatırlatır gibiydi. "Ben, vatan için ölüme nefesimden daha yakınsam böyle bir kadın ister, böyle bir kadın severim."
MEVEDDET(18+) by Nehir_Kskn12
Nehir_Kskn12
  • WpView
    Reads 2,043
  • WpVote
    Votes 130
  • WpPart
    Parts 17
MEVEDDET:Sevgi, saygı ve aşk demektir. Birini çok seven insan, onun için ölür müydü yaşar mıydı? Ölürse, karşıdaki kişi üzülmez miydi? Yaşarsa, ikisi de sorunlardan dolayı mutsuz olmaz mıydı? Hangisi daha iyiydi? Bir buz kalpli adam ve ateş gibi olan kadın. Kim kalır, kim ölürdü? Kadın ateşi ile adamı mı yakacaktı, yoksa adam kadını buzuyla sönderecek miydi? Yoksa ikisi de ateş ile barut olup öyle mi yaşayacaklardı? Adam, intikam istiyordu kadının annesinden. Kadın, intikam istiyordu adamın babasından. Kim haklıydı, kim kazanacaktı? Bu intikam son bulacak mıydı? CEMRE SANCAK~AJDER KANDEMİR DİKKAT!!! BU KİTAPTA CİNSELLİK, KÜFÜR-ARGO YOĞUN BULUNURRRR. TABİİ AZ DA OLSA GAYLİK VE LEZBİYENLİK İFADELERİ DE VARDIRRRR! "YA SEN BİPOLAR MISIN?" diye sinirle sordum. İlk önce beni kırsın, sonre bana hesap sorsun. Yok öyle dünya. Bana bir hışımla döndü. Yüzünde alaycı ama bir o kadar da tehlikeli ifade vardı. "Ne dedin sen?" diye tısladı. "Sen bipolar mısın dedim." diye dişlerimi sıktım. O da bana hemen gelip kolumdan tuttu. Kendisine çekti. "Bir daha böyle bir şey dersen, kendi yöntemlerimle Ağzını kapatırım haberin olsun. Şimdi nişan yüzüğünü getireceğim ve sen takmak zorundasın!"
BERCESTE  by karmavvg
karmavvg
  • WpView
    Reads 920,105
  • WpVote
    Votes 27,179
  • WpPart
    Parts 13
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Alıp buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak gülümsemesiyle çıkan güneşle ısınmak istiyordu. Hale Seçkin.. onu 1 yıldır kanatlarının altında yaşatıyordu. Her ne kadar BERCESTE bunu bilmesede...
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,797,178
  • WpVote
    Votes 192,318
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.