au. louis daha önce aşık oldu ama asla skinny jeanlerine, fazla büyük kazaklarına ve cage the elephant albümlerine olduğu kadar değil. daha önce bir şeylerden nefret etti ama asla, youtube’da birkaç defa tıklanmış olan favori indie gruplarını aptal radyo programına çıkarıp ünlü eden harry styles angutundan ettiği kadar değil. tüm bunlar garip değil çünkü merhaba, louis hiç de hipster değil.

“...arama motoruna hızla aklına gelen ilk şeyi yazdı: one direction. karşısına trafik tabelaları hakkında bilgilendirme sayfaları, tek yön tabelası görselleri ve son zamanlarda tek yönlerde meydana gelen trafik kazalarıyla ilgili haberler çıktı. bu defa titreyen parmaklarla kendi adını yazdı ve üniversitenin mezun listesiyle çocukken figüranlık yaptığı filmlerin imdb sayfasından fazlasını bulamadı. sonra harry’ninkini yazdı ve üniversitenin tıp internleriyle hazırladığı bir projenin sayfası, birkaç facebook hesabı, bir de 300 takipçisi olan bir twitter hesabı buldu. onun tweetleri aracılığıyla kendi hesabına da ulaştı, ve açılır açılmaz sekmeyi kapatıp telefonu eleanor’a geri uzattı. louis’nin 33 takipçisi vardı. 19 milyon değil; 33. ve attığı son tweet diş macunlarıyla ilgiliydi.” fantasy au. louis kainatın en yalnız popstarı olarak uykuya dalıyor ve tüm dünyası beş yılı paylaştığı halde aynı odada bulunmaya bile katlanamadığı grup arkadaşı harry’den ibaret bir üniversite öğrencisi olarak uyanıyor.

[✓] ∥ "Cloe." "Cloe?" "Yes, Cloe." "...As in Lorena Cloe?" "How many Cloes do we know?" The taller of the two college boys looked across the bar, at the brunette who was sitting at a table in the corner. She was drinking Coke and talking to her friend, which he recently realized is a routine of hers. He knew her well; from the hallways, as well as class. He knew she spent days with her head in a book, or talking to the same group of people. There was nothing really special about her, nor did she catch anyone's eye for longer than five seconds. It confused him how she seemed to like it that way. He also knew that she was not just hard to get, but nearly impossible to. For someone as confident as him, he doubted himself quite a bit when it came to her. Nevertheless, he turned to his friend, a relaxed and casual look on his face, making him seem almost bored. "Deal." - Watty Awards 2013 Winner - Copyright © 2013 by funkystyles

[✓] ∥ It all happened in a split second. One moment I was on his back, and the next one I was lying on the ground, watching the man who would be responsible for my possible disabilities run away. The woman was sitting and had her back against a near-by wall, and from what I could see, her eyes were wide and she was shaking. I would be too, if I wasn't paralyzed. Literally. A few hours later, well, just about 20 seconds in reality, she slowly stood up and observed me with horror in her eyes for a few moments. I looked back at her, seeing as that was the only thing I could do to let her know I was still alive. "Dear lord, child, what have you done?" She whispered, looking down at me. "I need..." I could barely choke the words out. "I need you to call the ambulance." Copyright © 2014 by funkystyles

Let's get the facts straight. I am no heroine and I will never bring pride to my family. I am what you could call a failure. My grades? Average. My social life? Average. Talents? Hmm... well, I think I have none. I'm not exceptional in any way and I know I'm a disappointment for my father. And in this day and age there's no way I could just take my father's place to save him from a horrible fate.  There is a huge weight on my shoulders but I can't carry it no matter how hard I try. I have no idea what I can do, I only know what I can't do. Yet I still would try anything to make my father proud, even just once. Oh right, I forgot to tell you whom I was name after. Yes, I was named after Mulan, that bright heroine who saved China and brought pride to her family. Talk about big expectations. But Mulan doesn't suit me, so it's just Ann. -:-:- BOOK #4 in the Aware Princess Series flower: Peony, it symbolises "Prosperity, honor (in China)."

Yes, I lost my father and he was the best man in the whole world. Yes, I have a stepmother who is a witch and whom I hate most passionately. Yes, I have two stepsisters that are a pain in my arse and who lost their brains when they were little. Yes, my life is like a cliché from a bloody fairy tale, but you know what is missing? The fucking Prince Charming! And where is he? Nowhere to be found! Probably he's dancing in his palace with a stupid and empty-headed Barbie. Arsehole. Who needs him, anyways? Certainly, not me. I'm almost Cinderella, but you can call me Ella. BOOK #1 in the Aware Princess Series flower: Gladiolus, t symbolises "Strength of character, honour, conviction."

“Kendimi öldürmek istiyorum,” ses Louis’yi önemsemeden tekrarladı. “Çünkü onun kendisini öldürmek istemesine sebep oluyorum.” “Öyle bir şarkı var.” dedi Louis alayla. “Ne yapacağım?” “Kendini öldür.” diye cevapladı Louis, tereddütsüzce. Ya da; Highschool!AU. Louis asla seksle ilgili telefonlar almayan bir telefon seksi operatörü ve aynı zamanda ona hayatı cehennem etmeye kararlı zorbasıyla başı belada bir lise öğrencisi, Harry o zorba ve aslında sadece Louis’nin ondan bahsederken kullandığı bir sürü şey daha.

non-au. evren üç defa harry’ye louis konusunda şans tanıyor ve bir defa, şansa falan ihtiyacı olmuyor.

“parabolün tepe noktasını bulmak için türev aldığımda hep aklıma geliyorsunuz, bay styles. sizin de maksimum ve minimum noktalarınız var mı? hangi kritik noktalarda kırılıyorsunuz, kaç defa yapıyorsunuz bunu? maksimum sertliğiniz ne kadar bay styles? -louis xxx” ya da; au. louis, harry ve diğerleri daha doğmadan ruh eşlerinin belirlendiği bir dünyada yaşıyorlar. ve bazen ruh eşi olmak bile dramayı uzak tutmaya yetmiyor. özellikle bu ruh eşi fazla gıcık ve fazla seksi matematik öğretmeni bay styles’dan başkası değilse.

"alfa'ya en uygun eş benim," dedi paige gururla. "çevremizde -elbette- bir omega yok," gülümsedi. "ve omega güdülerine sahip tek beta da benim, yani, tabii ki beni seçeceklerdi." louis zorlukla yutkundu ve bakışlarını kaçırdı. tamam, omega olduğunu kimse bilmese daha iyiydi. öyleydi, değil mi? ya da; au. louis sadece yeni bir hayat istiyor; kuzeninin neredeyse-eşi olan alfayı çalmak değil.