Hikayelerim
6 stories
SESSİZ'İN GÖZYAŞI ✓ TEXTİNG by phoenixdearT_
phoenixdearT_
  • WpView
    Reads 1,192
  • WpVote
    Votes 107
  • WpPart
    Parts 7
blackheart: başkalarına sustuğum kadar sana konuşmak istiyorum görüldü *** Kitabın tüm hakları bana aittir (ç)alınması durumunda gerekli mevkilere başvurulacaktır. Bu kitap hayal ürünü olmakla birlikte baştan sonra bir kurgudan ibarettir gerçeklikle alakası yoktur. Başlangıç: 10/05/2023
İHTİRAS by phoenixdearT_
phoenixdearT_
  • WpView
    Reads 305
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 3
Vatanın üzerine sis çöktüğünde inlerine çekilirdi çakallar sessizce. Uyumazlardı, korkuyla titrerlerdi çünkü bilirlerdi, şimdi tan vaktiydi. Kurt, tüm dağları gezecek, tek bir çakalı bile diri bırakmayacaktı. İhtiras ve İhtiraz. Birisi kafaya bir silah dayardı, diğeri o silahı çekmek için uğraşırdı. Söz konusu vatan olunca herkes bir kan, bir ten ve bir beden olurdu. İçteki düşmanın bile dostun olurdu. Senin kalbine nefret tohumları ekenler, vatan deyince tohumların kökünü kuruturdu. Damarlarında dolaşan kan Türk kanıysa, şanslısındır. O kan damarında coşar, deli cesaretini Türk'e o kan verir. Damarlarında dolaşan kan, terörün kanıysa işte o zaman vay haline. Çünkü Türk, deli akan kanıyla, o damarı kurutur. Hatta kurutmakla kalmaz, yüzünden renk çekilene kadar akıtırdı o kanı. Yavaş yavaş yapardı bunu. Çünkü ölümün, kansızlar için bir kurtuluş olduğunu bilirdi. İhtiras, aşırı güçlü istekti. Bir Türk'ün kanında dolanan tek duyguydu. Onu var eden duyguydu. İhtiraz, korkaklıktı. Kansızların damarında kan yerine akan pislikti. Şimdi gece çöktü. Gök girdi Kızıl çıktı. Türk'ün ihtirası bir vatanınaydı bir de al bayrağına. Türk'ün ihtirası gönlünde vatandan başka bir şeye var mıydı? .... Kurgunun oluşturulma tarihi; 09/09/2021 İlk yazım tarihi; 01/04/2024 İlk yayım tarihi; 08/07/2024 KİTABIN TÜM HAKLARI BANA AİTTİR. ALINTILAMA, ESİNLENME VE ÇALINTI DURUMLARINDA UYARI YAPILMAKSIZIN YASAL YOLLARA BAŞVURULACAKTIR. ...... #1 karabasan -> 16/07/2024
SEANS:15 by phoenixdearT_
phoenixdearT_
  • WpView
    Reads 367
  • WpVote
    Votes 12
  • WpPart
    Parts 4
Boğazına takılan geçmişle yutkunamayan Efruz Avcıbay, bir yılbaşı gecesinde işleri daha da çıkmaz yola sürükleyeceğini bilmeden yaralarını sarmak ister. Arkadaşları zannettiği kişilerin arkasından keskin hançerlerle vücudunu delik deşik ettiği, düşmanı sandıklarının görünmez fedaileri çıktığı ve tanımadığı insanlarla geçmişinin yapbozlarını tamamlayan Efruz, kendi etrafında dönen oyunların farkına varır. İlk başta hafızası, kara kalemle üstünü karaladığı geçmişini siyah bir silgi ile temizleyip gün yüzüne çıkardı. Taze kanı akıtılmış yaralarının üstüne ifadesizlikten bir kabuk bağladı. Sonra geçmişte yaşadığı ve yaşattığı hayal kırıkları şimdiki geleceğe kadar ona bilenip, kırık cam parçalarından daha keskin ve delici bir halde karşısına çıktı. Yıllarını vererek bağladığı kabukları tek tek soyuldu, yüzüne bir deri gibi giydirdiği ifadesizliği parçalandı, zayıf yaralardan kızıl kanlar akıtılmaya başladı. Beşinci salonda ve on beşinci seansta hapsolduğu on üç, sonlarını belirleyecek olan Vazir ile on dört kişilerdi. Yaralar açıldı, hepsi birbirinin yarasına tuz gibi bastı geçmişi. Şüphesiz geçmiş, tuzdan daha çok yakar, kavurur ve acıtırdı. Herkesin çektiği acı kendisine en büyük acıydı. Hepsi en çekilmez ve en ağır cezayı kendisinin çektiğini düşünürken içlerinden ikisi asıl cezayı çekiyordu. Efruz Avcıbay ve onun ismi gibi yakıp kavurduğu Barlas Karova. İsimler kaderi mi yazardı yoksa isimlerin sahipleri kaderi mi yaratırdı? Sahi, isimleri ilk kullananlar mı yazmıştı diğer insanların kaderini? *** Oluşturulma Tarihi; 18/06/2020 İlk yazım tarihi 16/09/2022 İlk yayım tarihi 13/05/2023 Bu hikayedeki kurum ve kuruluşlar başlı başınca bir kurgudan oluşmaktadır!! (Ç)alıntı yapılması durumunda uyarı yapılmaksızın gerekli işlemler yürürlülüğe