¦Okuduklarım ¦
32 histoires
BEYAZ LEKE par asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • LECTURES 37,175,357
  • Votes 2,049,809
  • Parties 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
Wattpad'in en iyi 50 kitabı par firuzeeeeelllll
Wattpad'in en iyi 50 kitabı
firuzeeeeelllll
  • LECTURES 466,223
  • Votes 2,271
  • Parties 51
Wattpad'de beğendiğim 50 kitabı burada paylaşacağım. Okumak istediğiniz 50 mükemmel kitabı tavsiyelerim arasında bulup sizde okuyarak yararlanabilirsiniz.
SAHTE DOKUZ par merkeztandem
SAHTE DOKUZ
merkeztandem
  • LECTURES 10,679,276
  • Votes 602,114
  • Parties 63
Sosyal medya hesabı üzerinden futbol yorumculuğu yapan ve hayli popüler olan Dila Aral, kullandığı rumuz dolayısıyla herkes tarafından erkek zannedilmektedir. Mesaj kutusuna düşen bir fotoğraf ve ardından katıldığı olaylı canlı yayın sonrası hayatı tamamen değişir. Sosyal medyada yerin dibine soktuğu yetenekli futbolcu Barış Akdora'yla 6 ay boyunca çalışmak zorunda bırakıldığında ikilinin arasında dinamikler değişir ve güç savaşı başlar. Beraber çalışmayı öğrenebilecekler midir?
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) par Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURES 7,511,036
  • Votes 172,633
  • Parties 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 autres
Sefilist |Yarı Texting (Tamamlandı) par jmgul__
Sefilist |Yarı Texting (Tamamlandı)
jmgul__
  • LECTURES 374,329
  • Votes 32,382
  • Parties 65
Sefilist. Yalnızca sefil bir sefilist.
SINIR par polyannagibiolursak
SINIR
polyannagibiolursak
  • LECTURES 897,944
  • Votes 38,610
  • Parties 46
"Yaşanılan kötü günler gelecek olan güzel günlerin habercisidir" derler. Peki ya öyle mi? 22 yıldır yalnızlığın ruhuma işlemiş olduğu bu kötü ve acımasız dünya, bana daha da kötü günler yaşatırken gelecekteki güzel günlerimin planını yapıyor muydu? Gözlerimizi açtığımızdan ebediyen kapatacağımız güne kadar olan süreçe verdiğimiz isim olan "Hayat" bu kadar adaletli miydi? Ben, sen, biz, hepimiz bir savaşın içindeyiz. İçimizde verdiğimiz savaşlardan tutmuş gerçek savaşlara ve hayatta kalmaya çalışmak için verdiğimiz savaşa kadar...Sadece bazılarımızın savaşı daha büyük, daha gerçek ve daha acıdır... Ben Gece. Sadece Gece. İsmim ruhumun aynası... 22 yıldır ruhumla olan savaşım bir gün daha büyük bir hal aldı ve ben gerçek bir savaşın içine düştüm. Burada her şey gerçekti. Ölümler vardı, acılar vardı, tarifi zor hisler vardı... Burada "Hayat" dediğimiz tiyatronun "Sahne arkası" vardı...
+12 autres
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) par Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURES 31,497,508
  • Votes 1,511,520
  • Parties 57
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
RUHU RUHUMA  par CHERRYBERRYMANGO
RUHU RUHUMA
CHERRYBERRYMANGO
  • LECTURES 1,256,169
  • Votes 95,232
  • Parties 63
Ani bir kararla sevdiği çocuğa aşk itirafında bulunan Alara, attığı mesaj sonucu bedenleri değişince tüm hayatı sekteye uğrar. Dünyası sadece futbol olan Yıldıray ise kız bedeninde olmanın sefasını sürerek hayatın sadece futboldan ibaret olmadığını anlar. İkili en sonunda bedenlerine geri dönmenin yollarını aramak için kolları sıvar. !! • Tüm hakları saklıdır. #1-fantastik #1-aksiyon #1-macera #1-gerilim #1-komedi #1-komik #1-paranormal #1-okul #1-spiritüel TAMAMLANDI✔️ Genç Kurgu | Fantastik | Mizah 210223~010623🗝️by CHERRYBERRYMANGO.
GÖKÇEN par Loresimaa__
GÖKÇEN
Loresimaa__
  • LECTURES 57,261,717
  • Votes 3,001,348
  • Parties 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
SOKAK NÖBETÇİLERİ par asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • LECTURES 57,308,723
  • Votes 2,231,354
  • Parties 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."