"Beni sevmiyorsun." Sehun üzgün ifadesini gizlemeye uğraşmadı.
"Seni istiyorum." Jongin onun hislerini anlamayı reddediyordu. Ona karşı alevlenen isteğiyle başa çıkamıyordu ve aklını toplaması imkansızdı.
"Senin s-sevgilin var." Jongin, Sehun'u asla anlamayı denemeyecek gibiydi ama Sehun çabalamaya kararlıydı. Aralarında 'gerçek' bir şeyler olması için bıkmadan dua ediyordu içinden.
"Benim eşimsin. İstiyorum, sadece seni." Jongin'in şuan gerçekten tek düşünebildiği Sehun'du. Tabi bir de onu kendisinin yapmak.
Yıllardır birliktelerdi ama Jongin hiç ona bu gözle bakmamıştı. Bu yönde çekici olduğunu hiç fark etmemişti. Eşi gerçekten büyüleyiciydi.
Kyungsoo banka soygununda sağ kalabilmek için olaya ilginç bir yöntemle yaklaştı.
"Dizlerinin üzerine çök! Kıpırdarsan vururum!"
Kyungsoo genç olanın pantolon fermuarını indirmekle cevap verdi.
"Ben Do Kyungsoo. Ölmeden önce bir kez sevişebilir miyiz?"
Çevirmen : Sehunaküçükgelengeyiklipijama
Yine canımı acıtıyor. Bir insan nefret ede ede sever mi bir insanı? Ben seviyorum. ve aynı zamanda nefrette ediyorum. Onun için kendimden vazgeçebilecek kadar ondan nefret ediyorum.
"Sorun değil, senin yerine de gülebilirim."
"Sorun değil, senden öğrenebilirim."
"Sorun değil, seni affedebilirim."
"Sorun değil, geri gelebilirim."
"Özür dilerim."
"Sorun... Değil..."