Güzellikler🤌🏻🥺❤️‍🩹🎀
16 stories
GÖKÇEN by Loresimaa__
GÖKÇEN
Loresimaa__
  • Reads 57,211,401
  • Votes 2,999,984
  • Parts 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
BÜLBÜL KAPANI
Loresimaa__
  • Reads 16,504,865
  • Votes 1,150,848
  • Parts 34
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
SARKAÇ by Maral_Atmc6
SARKAÇ
Maral_Atmc6
  • Reads 9,596,330
  • Votes 407,903
  • Parts 22
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • Reads 37,161,486
  • Votes 2,049,518
  • Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 31,440,835
  • Votes 1,510,384
  • Parts 57
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
MIH by _Mehsa_
MIH
_Mehsa_
  • Reads 8,200,214
  • Votes 359,462
  • Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...
14 ŞUBAT SENDROMU by Fesatrice
14 ŞUBAT SENDROMU
Fesatrice
  • Reads 2,097,503
  • Votes 213,891
  • Parts 57
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'ne sevgili denk getirememiştir. Hayatına birini almak ve âşık olmak istemediği bir dönemde sadece bir gün için randevuya çıkmanın iyi bir fikir olacağına inanarak internete Sevgililer Günü için bir ilan verir. Ancak ilk aşkı ilana başvurduğunda işler, Irmak'ın kontrol edemediği kadar karışır ve kalbinin etrafına ördüğü buzdan duvarlar hissettiği sıcak hislerle tehlikeye girer. Semih: Eğer o saçma ilanı kaldırmana yardımcı olacaksa değerlendirmeye alınmak istiyorum Irmak: Ne? Semih: Yazdığımı okudun Semih: Adayım
Mir by humeyraao
Mir
humeyraao
  • Reads 383,281
  • Votes 36,501
  • Parts 21
Ölüm ve yaşam arası bir savaşta güneşi arkasına alıp üzerimde oluşturduğu o devasa gölgede biz onunla göz göze geldik. Bu meydanda, bir savaşın orta yerinde mağlubiyetin getirdiği bir galibiyetti sanki yaşadığımız. Şerrin hayra dönüştüğü, kuşların yolunu bulduğu, kafesin yok oluşu ama bir insanın bir insana tutsaklığıydı. ''Ben Şifa Sürmeli.'' Dedim nefes nefese. Yer ayaklarımın altından kayıyorken dizlerimin üstüne çöktüm. ''1 yıldır bu topraklarda esir tutuluyorum. Şimdi burada benim ülkem için hak, hukuk, bayrak, vatan sensin! Ülkeme dönmek için adaletinle birlikte merhametine sığınıyorum.'' ... Çıkılan bazı yolların dönüşü olmaz. Bazen ise çıkılan yolda kendini bulmuş olarak dönersin. Sen benim dönmeyi düşünmediğim o yolda kendimi bulduğumsun.
KANADI KIRIK HÜMA KUŞU by _Mehsa_
KANADI KIRIK HÜMA KUŞU
_Mehsa_
  • Reads 167,529
  • Votes 5,990
  • Parts 9
Ben kanadı kırık bir Hüma Kuşuyum. Defalarca kez duvardan duvara vuruldum. Kanatlarımı kırdılar. Özgürlüğümü elimden aldılar. Ama gökyüzünde uçarken dahi, senin aşkınla vurulmuştum. Avuçlarındaki sevgiye hapsolmuştum. 🕊 O bir Türk kahraman. Adı Sencer. Lakabı Pençe. Teknolojinin en büyük silah olarak kullanıldığı bir çağda,insanların acımasızca öldürüldüğü ve zulmün had safhaya çıktığı Esirler Şehrinin tek umudu. Bu şehrin kalbini kurtarmaya geliyor. Kanadı Kırık Hüma Kuşunu,yüreğini bulmaya adım adım yaklaşıyor. 🕊 Bu Bir Türk Masalı! Yüreğiyle savaşan bir kahramanın yazgısı. Ailesi tarafından insanları bir savaş hizmetkarı haline getirmek için üretilmiş karanlık bir hapishanede, bir kafese kapatılmış Hüma'nın tek kurtuluşu. 🕊 Özgürlük, senin adını sayıklıyor esirler şehrinde. Sen uçarsan bu şehir özgürleşecek, Kanadı Kırık Hüma Kuşu. Sen gülersen, Güneş her doğduğunda bu şehre ağıt yakmayı kesecek. Sen seversen, Dünya ayağa kalkacak.
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 333,449
  • Votes 20,231
  • Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.