En bi sevdiklerim
5 stories
VELİAHTLAR 1 (TAMAMLANDI) by tubux2
VELİAHTLAR 1 (TAMAMLANDI)
tubux2
  • Reads 7,771,452
  • Votes 304,639
  • Parts 80
© Tüm Hakları Saklıdır. Karanlık Aşk ile başlayan macera Veliahtlar ile devam ediyor! Asal, Masal, Hale ve yoncanın dördüncü yaprağı Bahar... Üç yapraklı olduğunu sanan yonca dördüncü yaprağını keşfettiğinde hayatın kanayan dizlerinden çok daha fazlası olduğunu öğrenecekti. Yaprakların her biri, kendi hikayelerini yazmak isteyince dostlukları ve aşkları ile sınanacaklardı. * * * Dirseğimin üzerinde doğrulunca baktığım yerin çim değil de yoncalardan oluşan bir alan olduğunu fark ettim. "Batıl inançlarım yoktur ama hiç kimseyi de basit bir karahindibadan şans isterken görmedim. Şansa ihtiyacın varsa dört yapraklı yoncaya sahip olmalısın." Beni duymuş muydu? Ne yaptığımı görmüş müydü? Onu bunu bırak, inanmamasına rağmen benim için dört yapraklı yonca mı arıyordu? "Dört yapraklı yoncaya inanmam," dedim. "Çünkü daha önce hiç görmedim." "Bence şansı getiren, dördüncü yaprak."
EMANET GELİN  by seh-naz
EMANET GELİN
seh-naz
  • Reads 1,313,083
  • Votes 18,541
  • Parts 43
İstanbul'un arsız Erkut'u, Mardin'in Barzan Ağa'sı... Yaşadığı iki hayatı da parmağında çevirebilen Zalim Hezeroğlu. Yaşadığı bu iki hayat, nihayetinde başına bela olmuştu. Belası da emanet bir gelindi. Güzel, uysal, günahkâr; Berçem Dağdelen. Kimsesiz Berçem, düğün günü kocasının ölümüyle kayınbiraderiyle evlendirilmiş ve böylece bir darbe daha almıştı. Nelerle karşılaşacağını bilmeyen Berçem Nasıl bir hayat yaşayacağından habersizce koparılmıştı doğduğu topraklardan. Hayat ona zehir olacaktı. Bir günah keçisiydi o. Emanet edildiği zalim adamın ellerinde, işkence altında bir ömür geçirecekti. Kocasının sevdiği kadınla aynı evde nefes alabilecek miydi? Hayatı darmaduman olan Barzan, bir yanda sevdiği kadın, diğer yanda emanet karısıyla vereceği savaştan galip çıkabilecek miydi? D&R ve tüm kitapçılarda.
KUMA  by seh-naz
KUMA
seh-naz
  • Reads 11,795,045
  • Votes 375,236
  • Parts 103
Bir evliliği ayakta tutan yegâne güç; adamın sevdası, kadının bu sevdaya sarılışıdır. Mutluluğun formülü birbirine sevmekte saklıdır. Bu formülü bozacak günler Eroğlu konağının kapısını çalıp içeri buyur edilir. Bebek hasretinin tutulduğu konakta KUMA rüzgârı eserken kaosa doğru sürükleyen fırtınaya iki kadın, bir adam tutulur. Hayat ters köşeden vurarak bebeği olamayan yıllarca bu eksikliğin acısını pervasızca çeken, hastaneden hastaneye koşuşuna, umut etmekten ve istemekten yorulmayan kadının hayatına kuma gölgesi düşürür. Karısının bebeği olmadığı her gün aşkı daha sağlam ayakta dururken seven adamın duygularını ve aklını yitirecek kâbus gerçekleşir. Kokladığı gülün üstüne bir kır çiçeği yerleşir, bu çiçek tohumunu verir ve sevdaya tutulmuş adamın kalbi ikiye bölünür. Konağa düğünsüz derneksiz üzerinde bir gelinlikle kapıdan içeri alınan kadını beklediğinden daha zor bir hayat, beklemediğinden daha kötü bir evlilik gerçekleşir. Zorlu sınavlara tabi tutulur, aşk ve sevgi yoksunu bir evlilikte ayakta durmaya çalışır. Kocası tarafından merhamet dilenen kadın halini alır. Sevda bir kadında tutku bir kadında aynı çatı altında zorlu yaşam sürdürülür. Arafta kalmış bir adamın, bu adama bağlı iki kadının yaşamı zorlu serüvenlerle akıbeti belli olmayan sona doğru giderler. Ateş düştüğü yeri yakar KUMA gelir. Hasreti kadın dindirir bebek doğar. Adam ikiye bölünür. Ve aşkı hangi kadın alacak sorusu akılları alır. Ben Ezo; üzerine kuma gelmiş kadınım. Şimdi sığındığım limanım kocamın kalbindeki aşkım. Ben Şerwan; bir kadının hayatını kalbine alan, bir kadının hayatını omzuna alan adamım. Ben Beritan; kuma giden kadınım. Benim tek dünyam kucağıma aldığım bebeğim.
Fırtına ve Yaprak | WATR Watty '14 En İyi Teen Fiction Hikayesi by ZeynepBozik
Fırtına ve Yaprak | WATR Watty '14 En İyi Teen Fiction Hikayesi
ZeynepBozik
  • Reads 8,072,592
  • Votes 233,710
  • Parts 66
✤ Fırtına mı daha sert eserse yaprağı düşürür? Yoksa yaprak mı daha güçlü tutunursa fırtınayı yıldırır? Başını suratıma eğdi ve lafına devam etti. "Bende sana ilgi çekici şeyler gösterebilirim." dudaklarıma doğru fısıldadı kelimelerini. Sıcak nefesinin suratıma çarpmasıyla gözlerimi yumdum. Üzerimde bıraktığı bu etkiyi farkettiğinde geri çekildi ve iç tırmalayıcı bir tınıyla gülmeye başladı. "Titriyorsun." dedi dudakları zevkle yukarı kıvrılmışken. "Yaprak gibi. Fırtınanın ortasındaki bir yaprak. Bunu sevdim." Tüm hakları saklıdır. İletişim için; Instagram: zeynep_bozik Twitter: zeynep_bozik Snapchat: bozikzeynep
KELEBEK ETKİSİ 1-2 by tubux2
KELEBEK ETKİSİ 1-2
tubux2
  • Reads 350,266
  • Votes 22,683
  • Parts 79
© Tüm Hakları Saklıdır. * HİÇ BU KADAR IŞIK SAÇMAMIŞTI. İnsanların gizemli ve kutsal bulduğu mucizevi bir çiçektir lotus. Yeniden doğuş gibi saftır. Ruhun yükselişi gibi güçlü. Ölümsüzlüğü simgeler, özgürlüğü... Çamur ve bataklıkta yetişmesine rağmen hiçbir şekilde bulunduğu ortamın kirini kendi üzerine yakıştırmaz. Elif gibi... Başından geçen acı tecrübenin ardından birçok kez ölümün yakasına yapışıp yalvaran Elif, son bir kez yaşamayı tercih eder. Tüm acılarına inat... Yeniden ayağa kalkma zamanı! Fakat ona en büyük çelmeyi geçmişinin atacağından habersizdir. Düştüğü yerden kalkmayı öğrenmiştir. Fakat artık yaralarını sarmak yerine kanatmayı tercih ediyordur. Susmak yerine intikamı... * Zifiri; o gecenin bedenimde bıraktığı koca hiçliğin kelime anlamıydı. Siyaha yaklaştığım, rengimin ilk bulandığı o an... Oysa nereden bilebilirdim ki siyahı bulandıracak güçte bir beyazlığımın olduğunu. O gece herkesin arzuladığının aksine, beni daha da güçlü kıldı. Zordu, çok zor. Yaşananları kaldırmak güçtü. Yaşanacakları tahmin etmek imkânsız... Hikâyem kurumuş bir defne yaprağına yazılıydı sanki. Okuyabildiğim kadarını yaşamıştım. Ben o gece, benliğimde yaşam bulan tüm beyazları siyaha sattım. Değiştiğimi düşündüler. Oysaki yenilendim. Gerçek benliğimi buldum. Ne kadar güçlü olduğumu anladım. Kendim kararırken, siyahı akladım. Ve bir hikâyeye başladım. Kendimin yazdığı, başrolünü üstlendiği bir hikâye. Ben kim miyim? Ben Elif Sancak. Temiz ve kirli arasındaki çizgide kirli tarafa itilen bir kadın.