kardelen_romanlar
Elanur, oynamaktan o kadar hararetlenmisti ki, mutfağa girip bir bardak su doldurdu kendine. Mutfakta sıcaktı, gözü bahçeye kayınca, biraz hava almak iyi gelir diye elindeki bardakla bahçeye çıktı. Suyunu içerken,
-Elanur bitmedi mi şu dansınız?
Diyen, Emre'ye dönüp baktı. Emre evde değildi. Cumartesi günleri, basket kursuna giderdi.
-Biter mi hiç yeni başladılar. Senin bugün kursun yok muydu?
-Vardı.
Emre'nin suratı asıktı. Bir derdi var gibi gözüküyordu. Elanur ne olduğunu anlamadı.
-Sana ne oldu? suratın neden asık senin.
Diye sordu Elanur. 2 adımda yanına doğru yaklaşan Emre'nin yüzüne dikkatle bakıyordu. Emre Elanur'a baktı tepeden tırnağa, onu incelemeye başladı. Biraz da üstten üstten, sinirli bir şekilde bakıyordu Elanur'a,
-Sen niye öyle içeride kıvrık kıvıra, oynayıp, kendine koca arar gibi iddiaya girdin.
Emre, onu izleyip, kıvırdığını görmüştü. Bir de üstüne kızıyordu ona, koca arama iddiasına girdiği için. Elanur anlamsızca Emre'nin yüzüne baktı. Emre o kadar sinirliydi ki, ne söylese sakinleşmeyecekti. Hem ona neydi, Elanur istediği gibi, kıvırır, kendine şaka da olsa koca arardı. Peki bu röntgenciye ne demeliydi, Elanur'da Emre'ye karşı gardını aldı.
-Sen niye beni dikizliyorsun.
Emre Elanur'u dikizledigini anlayınca geri vites attı.
-Yok be ne dikizleyeceğim seni. Koridordan geçerken gördüm.
-Ya, oradan geçerken de, bizi dinledin.
Dedi Elanur hemen cevabını yapıştırarak. Emre daha ciddi bir tavır takınarak, Elanur'a bir adım daha yaklaştı. Neredeyse kızın dibine girmişti.
-Dinledim. Ama kulaklarım hiç iyi şeyler duymadı. Çok mu meraklısın evlenmeye.
-Oradan bakınca öyle mi gözüküyorum.
Emre elanur'a yine baştan aşağıya baktı. En son, kahve gözlerini,en çok sevdiği, yeşil olan gözlere dikti. Ukala bir tavır takınarak. Bir elini cebine koydu. Elanur'a doğru başını eğerek, aralar