Baş Belası, birbirlerinden tamamen zıt karakterlere, hayatlara ve motivasyonlara sahip olan Tuana ve Çağanın sürpriz bir şekilde karşılaşmalarıyla başlıyor. Hikayemiz , kibirli, ukala, serseri Çağanın, güleryüzlü, sıcak, samimi Tuana'nın okulla birlikte Antalya'ya giderken aynı uçağa binmeleri ve tatlı aksiliklerle yan yana oturmalarıyla başlıyor. Birbirlerini ilk gördükleri andan itibaren çatışmaya ve didişmeye başlayan çift bir daha birbirlerini hiç görmeyeceklerini düşünerek uçaktan inerler ama kader onları bir araya getirmek için ağlarını çoktan örmeye başlamıştır...

Adımlarım sokakta yankılanırken, beni baştan aşağı saran korku nefesimi kesti. Adımlarımı durduğu yerde, ne yapacağımı bilmez halde sağa sola bakındım. Duyduğum silah sesi, kulaklarımda uğuldarken,bir el beni boşluğa çekti.

Ç: Beni seviyor musun? T: Bilmiyorum

Ç: Sosyete kızı! T: dağ ayısı!

Takıntılı çağanın tuanayı satın alıp aşık olması

açıklama

O hep başkaydı. Herkes bize karşıysa da ben ona hiç karşı koyamadım. Işıklar önünde iki yabancıydık. Gece karanlığında birbirimize ışık ve aşık.

Ve "ben seni çok seviyorum" dedi gözlerimin tam içine bakarak..gözlerim dolmuştu ağlayacaktım...Sevilmek böyle bişey miydi? Sevmek...Aşık olmak böyle bişey miydi? Birinin seni çok sevip koruması, senin onu çok sevmen, birbirinize aşık olmanız böyle bişey miydi?

Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür!. Kurgu cringe gelebilir çünkü, bu kurguyu ciddi olarak yazmıyorum. Sadece kafa dağıtmak için.. Saçma yorumlarınızı kendinize saklayın:) "Peşimi bırakmıyordu. Beni gizlice gözetler ve yalnız olduğumda sıkıştırırdı. Ondan sürekli kaçmaya çalışıyordum. Ama nafile vazgeçmiyordu. Beni iyice takıntı haline getirmişti. Ondan korkmaya başladım.."

Oynadığım filmin bana katacağı şeyleri önceden bilseydim ilk projem bu olurdu sanırım :) Yeni film""