BTL-96's Reading List
6 histoires
ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2) par askyakarmi
ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2)
askyakarmi
  • LECTURES 14,028,127
  • Votes 550,234
  • Parties 63
Kamuflajlı kollarının kızın sarı bukleleriyle oluşturduğu tezata gülümsedi. Sonra gözlerini aşağıya indirdi. Bedeniyle duvar arasında küçücük kalan bir kız. Beyaz dantelin örtemediği göğüslerin arasındaki muhteşem vadi. Kızın kokusuyla sarhoş olmuş burnunu o çukura gömmemek için kıvranırken mırıldandı. "Ben askerim. Barut kokarım." Kızın inip kalkan göğüslerinden gözünü ayıramadan devam etti. "Sen dantelsin, parfümsün." Kendini güçlükle bir adım geri çekip o mavi gözlere baktı. "Bizden bi sikim olmaz. Şimdi git, o ütülü pantolonla evlen."
SEN HAYATSIN (KİTAP) par Yesimsoykal
SEN HAYATSIN (KİTAP)
Yesimsoykal
  • LECTURES 1,521,106
  • Votes 65,979
  • Parties 50
O her kadının sahip olmak istediği kadar yakışıklı ama o kadınları değil tek bir şeyi istiyor:Baba olabilmeyi. O her şeyini kaybetmiş,çaresiz bir kadın. O terk edilmiş,yalnız bir kız çocuğu. Herkes birbirinin hayatında belirli izler taşır.Kimisi silik,kimisi ise asla silinemeyecek kadar kalıcı.Sen ise benim için hayatın ta kendisisin.Sen hayatsın...
Yakışıklı Odunum (KİTAP OLDU) par ilaydagulssen
Yakışıklı Odunum (KİTAP OLDU)
ilaydagulssen
  • LECTURES 14,030,520
  • Votes 472,532
  • Parties 71
Umut etmek; hepimizin yaptığı bu değil miydi? Önümüzdeki engelleri aşmak için destek aldığımız, düştüğümüzde tekrar kalkmamızı ve yürümeye devam etmemizi sağlayan o kutsal histi umut. Karanlıkta yolumuzu aydınlatan bir araç, pes etmek üzereyken yavaşça kulağımıza bir daha denememizi fısıldayan inanç dolu bir ses. Bir de aşk var tabii... Şayet biri bana gelip şu hayatta yaşanması gereken en önemli şey ne diye sorsaydı, ona iki kelime söylerdim: Âşık ol. Aşk, belki en zor ve en acı duyguydu fakat âşık insana acı bile çekici gelirdi; acı ondan geldikten sonra. Yüzünü de güldürse, kalbini de parçalasa severdin. Onu sevmeyi severdin. Sana verdiği heyecanı, mutluluğu, hatta hüznü severdin... Ve bir gün umut ile aşkın yolları kesişti. Umutlarına tutunarak yaşayan bir kızın kalbiyle birlikte umutları da paramparça oldu. Aşk yeri geldi onun umutlarını öldürdü, yeri geldi onu yeniden umutlarıyla beraber hayata döndürdü.
+4 autres
Yeraltı Güneşi par hunterwinchester
Yeraltı Güneşi
hunterwinchester
  • LECTURES 277,655
  • Votes 11,528
  • Parties 18
Bundan asırlar önce, bir maden kazası sonucunda yeraltındaki işçiler nefes almakla kendi kanında boğulmak arasındaki ince çizgide yürüyorken keşfettikleri uçsuz bucaksız arazi onlar için bir umut ışığı oldu. Bu şansı en iyi şekilde değerlendirerek orayı kimsenin adını dahi duymadığı, yerin metrelerce altındaki bir şehir haline getirdiler. Groundiam adını verdikleri şehirde herkes mutluydu. İnsanlar yeryüzündeki gibi bencil değildi ve iyi yetiştirilmişlerdi. Ancak, bu sevgi dolu insanların kalbine bir şey serpiştirmeyi ulaşmak için çabalayan sadece tek bir kişi vardı; Melanie. Melanie ta ki gizemli adamla tanışana kadar kendisini diğer herkesten farklı sanıyordu. Oysa vatan haini olan başkalarının da olduğunu öğrendiğinde her şey değişecekti. Ve Melanie ''yukarıdaki'' dünyadan bahsetmenin bile yasak olduğu şehirde, gökyüzünü bir kez olsun görebilmek için her şeyi göze almaya hazırdı.
DİĞER YARIM par ucan__balon
DİĞER YARIM
ucan__balon
  • LECTURES 972,319
  • Votes 49,413
  • Parties 40
Kafamı dayadığım camdan yola bakarken birden içime oturdu geçmişim.. Çok değil bir sene öncesinde nasılda bambaşkaydı her şey… Sevdiklerime veda etmek zorunda kalmış Arda’mla baş başa kalmıştık.. Şimdi her şeyden habersiz yepyeni bir dünyanın kollarına kucak açmış İmkansızıma doğru savruluyordum… ******* “ Efendim” “Burçin, ben Hasan” “ Evet, seni dinliyorum Hasan” Hasan’ın beni aramasına çok şaşırmıştım bunca aydan sonra… “ İstanbul’a gittiğini duydum. Bunu hiç beklemiyordum seninle bir kez daha görüşelim mi diyecektim ” Ona ne diyeceğimi bilmiyordum kafam çok karışmıştı. Ama yanımda oturan adamın ellerinin ne kadar sinirle direksiyonu kavradığını görene kadardı bu karışıklık. “Ben evet İstanbul’daydım ama şimdi oraya geliyorum. Yoldayım geldiğimde konuşabiliriz o zaman” Birden arabanın durduğunu yerimden sarsıldığımda fark ettim. Suat’a baktım direksiyonu kavrayan ellerinin boğumlarının beyazlaştığını görebiliyordum. Bana öyle bir baktı ki gerçekten kapıya yapışacaktım. “ O adamla görüşeceğini sana düşündüren ne?” “ Çünkü ona görüşeceğimi söyledim” “ Benimleyken onunla görüşemezsin” “Neden?” “ Ne demek neden?” “ Neden görüşmeyeceğim?” “ Çünkü ben izin vermiyorum. Anladın mı? Sana kararlarımı sorgulamadan yapmanı söylemiştim.” “ Ben tamam dediğimi hatırlamıyorum. Ayrıca şu an İstanbul’da değiliz o yüzden dediklerini yapmam gerekmiyor.” “ Değil İstanbul, uzaya da gitsek sen benim dediklerimi yapacaksın.” Aklımdaki intikam çarkları teker teker dönmeye başlamıştı. Ve işte oyun zamanı…
SAHRA par burcudemet
SAHRA
burcudemet
  • LECTURES 33,475
  • Votes 406
  • Parties 7
Umutsuz ve başkalarına çözülmez bağlarla bağlı bir aşk onlarınki... Mirza ve Sahra, imkânsız ve çok büyük bir aşkın birbirini inkâr eden iki fatihi. Sevgi yok, aşk yok Sahra'nın dünyasında... Yanılsamalar dünyasındaki, aptalca hayaller onlar sadece. Umutsa... şekil değiştiriyor kalbinde. Beğenilmek yeter ona. Mirza, onun büyüdüğünü görsün, yeter. Onunla birkaç saat... sadece birkaç saat. Başka dileği yok. Beni sevdiğini düşündüğüm herkesin beni terk ettiği dünyamda, sevilmek istemiyorum ben artık... Hoyrat ellerime her alışımda kırılan, camdan narin bir oyuncak sevgi. Sevgi, hayatımdan koparılarak çıkarılan insanlar demek benim için, sevgi terk edilişin ilk işareti. "Seni seviyorum..." söyleyenin vedası bana. "Başlangıcı, sonu sadece ben olayım. Sadece benim tenime karışsın teni... Sadece benim olsun Sahra'm. Tüm gizemlerini bana açsın, ruhunda girmediğim tek kapalı oda kalmasın istiyorum." "Artık ilk adımları atıldı geceyi teslim alan dansın... Çalılıkların arasından çıktım çoktan. Özenli bir çabayla kurulmuş kapanımın tam ortasında Sahra... Kozasından sıyrıldığında kelebeğin güzelliğinin de ötesi olduğunu kefşediyor gözlerim. Bana açılan sayfanın okunmuş olduğu gerçeği ilk defa canımı yakıyor hayatımda." (Tanıtım Bülteninden) Sayfa Sayısı: 568 Baskı Yılı: 2014 Dili: Türkçe Yayınevi: Postiga