Köy/ Eski Zaman Kitaplari
9 stories
KÖYGÖÇÜREN by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 5,316,085
  • WpVote
    Votes 432,606
  • WpPart
    Parts 80
Hasret köyden uzakta bir dere kenarındaki küçücük evinde hem hayatla hem de annesiyle mücadele eden başı dik, dili sivri bir kızdır. Yaşadığı yerin yazı kurak, kışı çorak, baharı biraz rahattır. Ama babası olmadığından evin direği sürekli gıcırdar. Annesinin zoruyla gittiği bir düğünde gözü bir Külhanbeyine çarpar, ama başı diktir, pek yüz vermek istemez. Düğün boyu bakışırlar, tek kelime etmezler. Adam da pek bir hoşuna gitse de Hasret bunca bakışı hayra yormaz, yine de içi kıpraşır. Beyaz gömleğine, yanık tenine, kara kaşına, üstünden ayrılmayan kara gözüne... Sonra nasıl olduysa düğünün gecesinde evine gitmiş, saçılmış dökünmüşken penceresinden bir ses işitir, akşamki adamı daha görmeden tanır. Penceresinin köşesine siner, perdesinin arkasına saklanır. Sesini duyar adamın, sonra sesini duyurur. Onca yıllık Hasret bir toz olur bir duman. Sonrası dere kenarı, dut ağaçları, üzüm bağları.. Geçmişten gelen bir Köygöçüren lafı, Hamza'nın Görgülü belası... ..... Tarihi bir hikayedir.
HAMRA  by sessizhayals
sessizhayals
  • WpView
    Reads 4,209,523
  • WpVote
    Votes 25,122
  • WpPart
    Parts 6
1950 - 1960 yılları arasında geçen bir aşk hikayesi. Kızıl saçları ile göçmen bir hemşire, Hamra. Eski bir asker olan mert ve kaba bir adam Alparslan Kürşat. Bir av. Bir sevda. ❤️ "Avda yaraladığım ceylanı istiyorum. Her gecem de her gündüzüm de, yatağımda, yastığımda, mutfağımda, salonumda, her zerremde istiyorum." "Kürşat-" Eliyle dudağıma baskı yaparak susturdu beni. "Sıra benim hatun dinle." Başımı yavaşça salladım. Bakışlarını dudaklarıma düşürerek fısıldadı boğuk sesiyle. "Ben bilmiyorum bir kadınla ilişkiyi. Senden öncesi yok bende. Kimseye bakmadı bu gözlerim, kimseyi görmedi. Ta ki sana kadar. Sen aklımı başımdan alan kızıllarınla girdin hayatıma." Elini yanağıma koyarak okşadı. "Bu çillerin akıl bırakmadı bende. Minik bedeninle düşler kurdum. Kollarımın arasında olduğun, beni sevdiğin!" Sustu. Diğer elini de yanağıma koyarak yüzümü kavradı sert elleriyle. Alnını alnıma yasladı. "Seni istiyorum, evet artık biliyorum ne istediğimi. Benim ol istiyorum, sadece benim." Dilim tutulmuş bir şekilde dinliyordum dediklerini. "Kokunu soluyunca kalbim vuruyor, deliyor göğsümü. Sevmek nedir bilmem, sana öyle süslü laflar diyemem ama şunu bil hatunum!" "Sen benim sevdam olacaksın." ❤️ 27.12.20 Tüm hakları saklıdır! Yazım ve noktalama yanlışı olabilir. Düzenlenmemiştir.
DİVANELİ by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 2,457,580
  • WpVote
    Votes 18,535
  • WpPart
    Parts 5
Hikaye, 1980'li yılların yaz sonuna doğru havaların serinlediği, yaprakların sarardığı ama sonbaharın henüz açık seçik bir şekilde kendini göstermediği bulanık bir zaman diliminde aittir. Bir genç kızın uzaktan uzağa gördüğü ve henüz tanımadığı bir adama hayranlık duyuşunu, ardından çevresinin onay verdiği ve hiç görmediği biriyle hayatının en önemli kararlarından birini verişini, bu kararın üzerine de omzuna yüklediği sorumlulukları nasıl yöneteceğini anlatır. Hava nadiren güneşli, toprak çoğunlukla verimli, Nare her zaman sessizdir. Buna tezat epeyce gürültülü bir adam hayatına girmek için yollar aramaktadır. Keyifli okumalar. ... Hikaye Karadenizde geçmektedir.
Karahisarlı by cokguluyombenya
cokguluyombenya
  • WpView
    Reads 4,796,758
  • WpVote
    Votes 230,753
  • WpPart
    Parts 33
Başkomiser Kürşad Karahisarlı. O mahallenin ağabeyi, herkesin saygı duyduğu delikanlısıydı. Karahisarlı soyadıyla nam saldığı mahallesinde hayatına birden giren Özlem ile kalbinden vurulmuşa dönmesi çokta geç olmayacaktı. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları Saklıdır.
GİRAY by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 1,847,262
  • WpVote
    Votes 122,322
  • WpPart
    Parts 53
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
Feride by zahirmekri
zahirmekri
  • WpView
    Reads 456,593
  • WpVote
    Votes 14,760
  • WpPart
    Parts 12
. Genç kadın kocasının güneşten yanmış omuzlarına değdirdi ellerini, kaşlarını çatarak kendine bakan adamdan çekiniyor ve hatta korkuyordu. Mizacı sertti, mizacı epey sertti. Feride, gerçekten sinirli mi yoksa sakin mi anlayamıyordu bazen. Evliliğin ilk günleri komşuya gideceğim bile diyememişti bu yüzden. Hâlâ daha çekinceleri vardı elbet; kocasının sınırlarını kestiremiyor, nerede duracağını bilemiyordu. "Gülüm," dedi Rıfat, gecenin sessizliği yırtılmasın diye sessizce konuşurken. Habersiz olduğu düşünceleri yıkmak ister gibi dudağının bir kenarı yukarıya kıvrıldı. Haylaz bir gülüş olduğunu sezdi Feride. Ama ne çare, saniyeler içinde yanağı dişlenmiş ve ince bir sızıyla baş başa kalmıştı. Kadınlığında artık hissedemediği el yüzünden morali kaybolmuştu. "Ya Rıfat. Acıdı ama." Küskünce konuşup gözlerini kaçırmıştı kocasından. Ey nazlı yar, diye geçirdi içinden adam. Koynuna beni alacak kadar kadın, küsüp gidecek kadar çocuksun. Elde avuçta nasıl durur nasıl tutulursun.
İNCE BUZUN ÜSTÜ by nazzerde
nazzerde
  • WpView
    Reads 136,588
  • WpVote
    Votes 9,391
  • WpPart
    Parts 16
Çok sevdiği kocasının ölümüyle genç yaşında dul kalan Süreyya, üç yaşındaki oğlu Turgut ve karnındaki bebeği ile zor bir yaşama doğru sürüklenir. Yaşadığı mahalle baskısı, para kazanmanın zorluğu ve oğlu Turgut'un bir baba figürüne ihtiyacı olduğunu fark etmesiyle genç kadın, Alihan Sönmez adında bir adamla evlenmeye karar verir. Fakat Alihan Sönmez, göründüğü kadar masum bir adam değildir. (1998/Erzurum) *** "Ben senin karınım, günlerce seviştiğin, koynunda sevdiğin, öpüp kokladığın karın! Eşin!" diye bağırdı Süreyya. "Evet, ben sana eş oldum. Karın oldum. Sana her şeyimi verdim, seni sevmek için her Allah'ın gecesi yalvar yakar dua ettim- yalnızca senin için. Meğer kocam bildiğim adam sen değilmişsin.. meğer ben hiç var olmayan biriyle evliymişim, Alihan Sönmez ile! Sen onu tanıyor musun Türkeş? Çünkü ben tanıyamamışım, onun ardındaki karanlığı bilememişim." Alihan dolan gözlerini saklamak ister gibi başını eğdi, yutkunamıyordu bile. "Yapma, böyle söyleme." dedi kupkuru olmuş dudaklarıyla. "Seni seviyorum, sen benim eşimsin, benimsin. İlk günden beri hep böyleydi." diye söyledi adam ikna etmek ister gibi. Süreyya'nın dudaklarında ise acı bir tebessüm belirdi. "Kalbimde dolaşmadan benim diyemezsin bana." diye fısıldadı zorlukla. "Yalan söyleme artık, sen beni hiç sevmedin. Ama ben, ikinci kez ihanet dolu bir aşka yenildim. Sana yenildim." *** İnce Buzun Üstü (Yetişkin içerik! şiddet, argo) Süreyya/Alihan
CEVHER by mayleydim
mayleydim
  • WpView
    Reads 2,365,183
  • WpVote
    Votes 90,970
  • WpPart
    Parts 40
*Yaş farkı içerir. *Köy kurgusudur. *2000 li yıllarda olaylar gelişmektedir *Yetişkin içerikli sahneler mevcuttur. Cevher & Baran ~~~~~ " Seni ne kadar çok sevdiğimi bir bilsen... Şu kalbim dile gelip bendeki yerini bir anlatsa..."tekrar öpüp devam ettim sözlerime. "İnan şaşırırdın, bir kadın sevdiği adamı nasıl her şeyin üstünde tutar diye. Sevdiğinin yanında hayatı bile gözünde nasıl değersiz kalır diye." Hafif gülümseyip dudaklarını alnıma bastırdı. O bana gülene kadar gülüşüne bu kadar muhtaç olduğumu bilmiyordum. " Senin gibi güzel sözlerle anlatamıyorum ben sevgimi. Ama..."elimi göğsüne yöneltip tam kalbinin üzerine koydu. "... hisset be güzelim." ~~~~~~~
VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI) by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 3,163,150
  • WpVote
    Votes 165,883
  • WpPart
    Parts 33
Valinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği yerde Vali'yi bulur ve onu evine götürerek iyileştirir.. Hesapta olmayan bir şekilde Vali kendisinin bir oğlu olduğunu söyler ve oduncunun küçük kızı Nazlı'yı büyüyünce gelini olması için ister.. Oduncu ise bu teklifi kabul eder... Bu olaydan yıllar sonra Nazlı ve Ali Merdan kim olduklarından habersiz bir çeşme başında karşılaşırlar... Hikaye 1600-1700 yıllarında Osmanlı' da geçer. Gerçek kişiler, isimler ve olaylarla bir bağlantısı yoktur.. #Yetişkin içerik barındırır.