yenilerke
13 stories
GÜNEŞİN SON IŞIKLARI ●Tamamlandı● by mepria
mepria
  • WpView
    Reads 860,209
  • WpVote
    Votes 45,309
  • WpPart
    Parts 22
Bakıyordu adam. Kara saçlarına, yeşil gözlerine, beyaz tenine, güldüğü için yanağında oluşan o ömürlük çukura... İçi yana yana bakıyordu. Hasreti ile kanayan yüreğiyle bakıyordu. Ne güzel demişti mevlana; Gönül yorulunca ter, gözden akar... Gönlünün teriyle, gözünden akan yaş ile bakıyordu. Yağan yağmur ile karışmıştı artık gözyaşları. Ama gönlü öyle bir sevda ateşi ile yanıyordu ki, o an istedi bir tek onun üzerine yağsın bu yağmur, yağsın ki söndürsün içindeki ateşi. Ama o an irkilerek kendine geldi ve iki yana salladı başını. Onun sevdasının ateşiydi bu. Varsın yaksın, kül etsin ama gitmesin kendinden. Çünkü ona dair sahip olduğu tek şeydi içindeki bu yürek yakan sevdası. Yıllardır hasretiyle kavrulduğu sevdası. Yara olan ama yâr olamayan sevdası... Kaderin üstünde bir kader vardı, Ve her şey olacağına varırdı... 🫀 *** Bir umut beklemekti onu Bir umut kavuşmaktı ona... *** Beklenmeyen Evlilik Bekar Baba & Ağa Adam Uzaktan Platonik Seven Erkek Karakter Yaralı Karakterler Annelik Dram & Soft Aşk ***
Aşk Bürosu by mavdilara
mavdilara
  • WpView
    Reads 231,814
  • WpVote
    Votes 12,875
  • WpPart
    Parts 34
Belki bana soracaksınız "Böyle bir ailenin içinde yaşamak zor değil mi?" Diye. Arkadaşlar inananın İki asker, iki polis, bir bilgisayar mühendisi ve bir avukat -sanırsın market listesi- arasında yaşamak ne kadar zorsa. İşte o kadar zordu... dememi bekliyorsanız üzgünüm. Yanılıyorsunuz. Bu saydıklarımın arasında tek zor olan şey bir adet başkomiserdi. En zoru ,en çetini, kabul etmek gerekirse de en güzeli oydu. "Diyorum ki..." dedim cilveli bir şekilde. "Acaba seni Aşk Bürosuna mı terfi etsek?"
BENEKLİ by erkanoznur16
erkanoznur16
  • WpView
    Reads 2,915,235
  • WpVote
    Votes 102,991
  • WpPart
    Parts 46
O kızıl güzel, masamıza ilk oturduğu an içime kor bıraktı. Onu asla kardeşim olarak görmedim. Yüzündeki her bir çilin yerini ezbere biliyorum. Bir gün benim olacak. Tek yapmam gereken büyümesini beklemek. - Komşu çocuğu Barış- 8 yaşımdan beri her sabah onların kahvaltı sofralarındayım. Tam karşısındaki sandalye benim yerim. Simsiyah zindan gözleri beni içine hapsetti. Birgün beni seveceğini hayal bile edemezdim. - Komşu kızı Gamze - BAŞLAYINCA DURAMAYACAĞINIZ, İÇTEN BİR HİKAYE.. Küfür ve +18 sahneler içerir.
BADEMLİ MAHALLESİ by ZehraAyar0
ZehraAyar0
  • WpView
    Reads 3,681,773
  • WpVote
    Votes 130,392
  • WpPart
    Parts 38
"Sana her yaklaştığımda," dediğinde başını eğip dudaklarını usul usul kulağımın kenarına getirdi. Nefesi resmen nefesimdeydi. Bu çok fazlaydı.. O gecekinden daha farklıydı bu. Yirmi iki yıllık ömrümde tanıdığım Kerim abi değildi bu karşımdaki adam. "Benden sanki bir vebalıymışım gibi bir canavarmışım gibi kaçışın," sıcak nefesi önce kulağıma sonra boynuma çarptı. Gözlerim artık kendiliğinden kapandı. İşkenceden beterdi bu durum. Biz şu an ne yapıyorduk? Cümlesini tamamlamadan son kez derin bir nefes çekti ciğerlerine. Bunu yaparken burnu benim kulağımın tam üstünde, saçlarımın tam başlangıcındaydı. "Şu koskoca bedenimi bitirdi, tüketti Işıl." baştaki cümlenin amacından sapan bu cümle de ne demek oluyordu? Neler söylüyordu bu adam, neler hissettiriyordu bana!? Dudaklarının arasından usul usul bıraktığı kısık nefesler saçlarımın arasına vurduğunu ve onları yavaşça havalandırdığını hissettim. Tüm tüylerim havaya kalktığında yeni doğmuş bir bebeğin açmaya çalıştığı gözleri gibi bende araladım gözlerimi ve dudaklarımın kıyısına vuran bir hevesle mırıldandım. "Kerim a-" "Şşş," titreyerek söylemeye çalıştığım sözler bıçak gibi kesildi, irkildim. Tüm bedenime etkisi altına alan bir ürperti yayıldı. Tüm hislerim öyle bir karmaşıklığa gömülmüştü ki ne hareket edebiliyor, ne de buna itiraz edebiliyordum. O ise göz kapakları birbirine geçili, sanki boşlukta sallanıyor gibiydi. Sanki bir hayalin içindeydi ve o hayalde yalnızca ikimiz vardık. Sonra bir an kapalı göz kapakları titredi. Nabzım her geçen saniye hızlanıyor, bana yaşam alanı bırakmıyordu. Ama meğer ben daha hiçbir şey duymamışım ki. Zira saniyeler sonra duyduğum Kerim abinin işkenceden farksız pürüzlü sesi canı çekilen parmaklarımın tutunmak amacıyla bir yerlere savrulmasına sebep oldu. "Abi yok, artık abi yok güzelim."
İMKANSIZIN KOLLARINDA by yurttasulh
yurttasulh
  • WpView
    Reads 4,466,623
  • WpVote
    Votes 125,381
  • WpPart
    Parts 31
" A-Ali abi, bırak! Hala ne diyorsun?". " O piçi etrafında görürsem nefesini keserim o veledin." Sinirle belimi saran kollarını sıktım. " Ne hakla diyorum bende sana he?! Ne hakla?! Hayatımdaki insan o olacak belki. Belki sevgilim olacak!" " Sevgilin! Öyle mi?" " Öyle, belkide ilerde kocam olacak!" Elalarının ateşle yandığına yakından şahit oldum.Sinirle daha da üzerine çekti beni. Dehşetle açıldı gözlerim. " Kocan olacak ? O ibne? O cibilliyetini s*ktiğim! Senin kocan olacak?" Onun sinirini anlamıyordum. Hele şuanki pozisyonumuzu asla. Allahım ne yapıyorduk biz? " Olamaz. İzin vermem.." ~3.Bölümden Kesit~ Başlangıç tarihi: 19.06.18 Kapak: @ruhsuzkalemler
SÜMBÜL by birruhunyazari
birruhunyazari
  • WpView
    Reads 1,165,288
  • WpVote
    Votes 46,320
  • WpPart
    Parts 42
Alparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuşmuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söylediğine aldırmadan. Başını iki yana salladı. O kadar yakınımdaydı ki... Kokusu ciğerlerime bayramı yaşatırken her iki gözüne de hızlı hızlı bakıyordum. " Gideceğim, " dedi dudaklarıma doğru. " Hayır, " dememle benden uzaklaşıp kapıya doğru adımladı. " Katil olursan seni asla affetmem. Duydun mu Alparslan? Bir daha sana asla yüzümü göstermem. " ^ " Esas karakter kitaba 20. Bölüm de dahil oluyor. " Küfür içerir. KİTABIMDA REKLAM İSTEMİYORUM. YAPILAN REKLAMLAR DA SİLİNECEKTİR. ÇALINMA GİBİ BENZERİ DURUMLARDA HUKUKİ İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR
CANINI YAKARIM (+18) by sevmekbuyuksuc
sevmekbuyuksuc
  • WpView
    Reads 1,621,442
  • WpVote
    Votes 56,839
  • WpPart
    Parts 61
"Eğer bir daha bana saçmalıyorsun dersen ve o adımı atarsan seni pişman ederim." Söylediklerini duymamıştım bile, hızla odadan çıkıp arka odanın bahçeye çıkan kapısından dışarıya fırladım. Kararan gökyüzü ve kapkaranlık ormana baktım, derin bir nefes alarak duraksamadan koşmaya devam ettim, her hareketimde sızlayan vücuduma ve arkamda ki adama saydırdım. Tenime işlenen buz gibi hisle arkama döndüm, hiçbir şey yapmamış kaldığım odanın balkonundan bana bakıyordu. Pes edeceğimi sanıyordu ama umursamadım. Ormana girdiğim de kulağıma dolan sesle vücudumu az öncekinden daha beter bir titreme aldı. Karşımda karanlığın içinden gördüğüm ışıldayan gözlerle koşmam durmuş sadece onlara odaklanmıştım. Biliyordu, en büyük korkumu biliyordu. Ve korkumu bana karşı kullanıyordu. ° Yetişkin içerik içerir. 'Canını Yakarım' adlı ilk kitaptır. Tamamlandı.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,123,208
  • WpVote
    Votes 2,069,101
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
opia. by reallyfarr
reallyfarr
  • WpView
    Reads 1,842
  • WpVote
    Votes 40
  • WpPart
    Parts 2
( Uygunsuz içerikler mevcuttur.) ~ ... Benden bir tepki alamayacağının tespitini yaptıktan sonra üstüme eğilip belimden tuttu. Yaptığı harekete refleks olarak kendimi geri çektim, ellerinin üstüne elimi koydum. " Ne yapıyorsun?" Hareketim karşısında gözlerime kısa bir bakış atıp beni kaldırıp omzunun üstüne attı. Ağzımdan istemsizce çıkan çığlığa engel olamadım. Merdivene doğru ilerleyip, yukarı çıktı ve kendi odasına doğru yöneldi. Odanın kapısının çaprazında bulunan banyoya doğru ilerlemeye devam ediyorken omzunda çırpınmaya, sırtına bana göre sert olan yumruklar atmaya başladım. Attığım darbelerden zerre etkilenmeden banyo kapısını açıp içeri girdi. Kapıyı kapatıp kilitleyerek anahtarı avucuna hapsetti. Beni hiçte nazik olamayacak şekilde yere bıraktı. Korkuma eklenen sinirle öfkeyle geriye adımlar atmaya başladım. Kasılan çenesi ve kısık gözleriyle beni süzüp dizleri üzerinde hafifçe eğilerek kapının altından anahtarı diğer tarafa fırlattı. Şaşırmış bir şekilde aralanan dudaklarıma duyduklarım karşısında gözlerimde eşlik etti. " Şimdi yavaşça soyunmanı sonra benimde üstündekileri çıkarmanı istiyorum." ~
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,351,282
  • WpVote
    Votes 694,157
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.