Oku okuu
36 cerita
WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI) oleh wdywfme
WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)
wdywfme
  • Membaca 1,879,264
  • Suara 60,481
  • Bagian 58
rüzgar.kargın: heyecanlanınca güzel oluyorsun biliyor muydun? Diyecek bir şey bulamayarak telefonla bakışmaya devam ettim. Yüzüm yanıyordu. rüzgar.kargın: Vazgeçtim rüzgar.kargın: Hem utanıp hem heyecanlanınca çok daha güzel oluyormuşsun. Anında kafamı kaldırıp penceresine baktım. Güler gibi bir ifadeyle beni izliyordu. Kaşlarımı çattığımda telefonuna döndü. rüzgar.kargın: Ne? rüzgar.kargın: Hep sen mi izleyeceksin? Bana baktığını hissedince ben de ona baktım. Gözleri kısılır gibi oldu; ardından tekrar telefonuna baktı. rüzgar.kargın: Gerçi bu pek adil olmadı rüzgar.kargın: Benim de seni mastürbasyon yaparken izlemem gerekmez mi? ******** Cinsel sahneler ve texting içerir. ~27.07.18 TANITIM VİDEOSU YOUTUBE'DA KİTABIN ADINI YAZARAK BULABİLİRSİNİZ
CEBİMDEKİ ASKER oleh aciicv
CEBİMDEKİ ASKER
aciicv
  • Membaca 3,530,757
  • Suara 206,969
  • Bagian 50
Başak, askerdeki abisine saçma sapan mesajlar atıp eğlendiğini zannederken, telefonun ucundaki kişi gerçekten abisi miydi? Rastgele#1 {28.03.2023} Genç Kurgu#1 {29.03.2023} Kısa Hikaye#1 {31.03.2023} Genç Kız Edebiyatı#1 {04.04.2023} Aşk#2 {05.04.2023} Mizah#1 {08.04.2023} Romantizm#3 {08.04.2023}
KOMŞU ✔︎ oleh acherus
KOMŞU ✔︎
acherus
  • Membaca 3,458,889
  • Suara 166,815
  • Bagian 76
YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR! Haksız iddialar sonucunda kendi kurduğu müzik grubundan atılan Gazel, elinde avcunda kalan son parayla şehrin dışında, izbe bir apartmanda kendine bir daire tutar ancak aynı katı paylaştığı komşusu pek de hoşgörülü değildir. Tartışmalarla alevlenen arzunun ateşiyle ikisi de yanacak mıydı yoksa yeniden mi doğacaklardı? Etrafa ördükleri duvarları aşabilecekler miydi? Yeniden sevebilecekler miydi? Gazi ve eski solist, birbirilerini tamamlayabilecekler miydi? Bu hikayede geçen kurum, kuruluş ve kişiler tamamen hayal ürünüdür. Gerçek ile hiçbir alakası yoktur.
OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ oleh Limaei
OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ
Limaei
  • Membaca 5,647,678
  • Suara 439,505
  • Bagian 96
Oyunbaz, Martı Yayınları aracılığı ile raflarda! Tüm seri bu çalışma içinde yer almaktadır. Birinci kitabı Oyunbaz, ikinci kitabı Düzenbaz adıyla kitap satan her yerde bulabilirsiniz! 1 KIZ, 6 ERKEK, ÖLÜMCÜL BİR EV. Afra'nın diğer tutsaklardan dört farkı vardı: Birincisi, bir kız olmasıydı. İkincisi, tutsak alınan son kişi olmasıydı. Üçüncüsü, Ölüm'ün gözdesi ve favori oyuncağı olmasıydı. Dördüncüsü ise... Ölüm'ün telefon ve görevler verdiği tek kişi olmasıydı. Kameralar yerine, onları her an öldürebilecek silahların asıldığı bir ev. İçinde neden orada olduğunu bilmeyen altı erkek ve bir kız. Kendine 'Ölüm' diyen ve tutsaklarıyla haylaz bir çocuk gibi oynayan bir 'oyunbaz'. Gelecek ve şimdiki zaman arasında dokunmuş, sınırları zorlayan, sizi Ölüm'ün oyununu çözmeye davet eden bir ev burası. Ah, uyarmam gerekiyor. Oyunbaz'a yetişmek ve 'Bir Ölü' olmak istemiyorsanız... Sizin de tıpkı Ölüm gibi oyunbaz olmanız gerekli. Ölüm sizi bulmacayı andıran gizemli bir oyuna davet ediyor! Hazır mısın? ● յՅ ɴᴜᴍᴀʀᴀʟı ᴇᴠᴇ ᴋᴀᴛıʟᴍᴀʏı ᴋᴀʙᴜʟ ᴇᴅɪʏᴏʀᴜᴍ. ● ⚠️🔞 Bu kitap ağır, travma tetikleyici olaylar içeriyor olup psikolojisi hassas olanlara uygun değildir. Kurgu Oluşturulma Tarihi: 14.07.2019 İlk Yazılma Tarihi: 15.05.2020 Birinci Kitap Bitiş Tarihi: 20.08.2021 Tüm Hakları Saklıdır. ÇALINTI, ESİNLENME GİBİ DURUMLARDA UYARI OLMAKSIZIN YASAL İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR.
Her Günümü Yak oleh karanligiyazar
Her Günümü Yak
karanligiyazar
  • Membaca 970,801
  • Suara 65,198
  • Bagian 84
metanoia: Günlüğünü gerçekten çöp kutusuna mı atıyordun? metanoia: İstenilmeyen şeyler imha edilir. metanoia: Ve o defter benim ayaklarımın ucuna düştüğüne göre, metanoia: Bu okumam gerektiği anlamına mı geliyor? 12.12.20 | karanligiyazar
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR oleh ceyzabel
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR
ceyzabel
  • Membaca 795,987
  • Suara 60,587
  • Bagian 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
KASIRGAYA KANAN SAKA oleh hazelnoya
KASIRGAYA KANAN SAKA
hazelnoya
  • Membaca 3,132,220
  • Suara 181,647
  • Bagian 35
❝Derler ki; çalınan hayatını daima hatırla, intikamın alevlerini soyunla harla. Bu ağılı taht bir hatıra; kalbi katran, ruhu Yakut Kral'a.❞ KARGALAR SERİSİ; AHVEB, EDİN ve KASIRGAYA KANAN SAKA kitaplarından oluşan bir seridir. Hangi kitaptan başlarsanız başlayın illa ki spoi yiyeceksinizdir. İstediğiniz kitaptan başlayabilirsiniz.
GÖKÇEN oleh Loresimaa__
GÖKÇEN
Loresimaa__
  • Membaca 57,031,917
  • Suara 2,995,449
  • Bagian 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
KANKARA oleh zewofl
KANKARA
zewofl
  • Membaca 945,048
  • Suara 45,637
  • Bagian 33
Geleceğin çanları çaldı, mürekkep yazmaya başladı. Siyah beyaza damladı, renkler ağladı. Geçmişin sessiz çığlıkları hançere bulaştı, Hançer yılan oldu, yılan içeri sızdı. Geçmiş ağladı. Yılan süzülerek girdi dört odacıklı yere, Kan ağladı. Bıraktı zehrini, Damar kanadı. Tüm kana bulaşan zehir yayıldı, Her yere bulaştı. Gelecek güldü. Zehir zihine sızdı, Kalp teslim oldu. Geçmiş enkaz oldu, gelecek kuruldu. Karanlık fısıldadı; 'kalbine ihanet et, kendini kurtar.' Alin fısıldadı; 'kalbini dinle bana ihanet et.' . Hukuk öğrencisi Ceyla'nın kısa süreliğine çalıştığı motel de cinayet işlenir. Bunun şokunu henüz atlatamamışken, dönem sonu ödevi ise bu cinayeti çözmektir. Davayı çözmek için bir süreliğine beraber çalışacağı Cinayet Büro ile katilin peşine düşerler. Fakat fark ettikleri korkunç şey ise, katilin seri katil olduğudur. Geçmişinin geleceğe yansıyan görüntüsü, onu çıkmaza sokmaya çalışırken, hem okumak hemde bir seri katil ile baş etmek onun için oldukça zordur. Başarılı bir Savcı olmak isteyen Ceylayı, geçmişinden itibaren bugününe ve yarınına kadar bir sürü şey sınar.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK oleh bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • Membaca 8,193,110
  • Suara 505,746
  • Bagian 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.